Bölüm 17 | Tadına Bak

9K 325 257
                                    


...

16:00

Yorucu bir günün ardından okuldan ayrılmıştım, Jungkook'un dersi normalden biraz daha farklı geçmişti, günün başında dediğim şey yüzünden baya etkilenmiş olmalıydı ki soru soran öğrencisine bile doğru düzgün cevap verememişti, derste yanıma geldiğinde hareketleri daha tatlı ve temasçıydı, kalemi tutmak için elini uzattığında tenlerimiz birbirine değmişti, ya da yanlış yaptığım soruyu gösterirken. Yakınlığı kalbimi ısıtıyordu. Ona her baktığımda kaçamak bakışlarını yakalıyordum. Düşündüğümden de samimi ve dürüsttü.

Şimdi ise, Yoongi'nin beni beklediği otobüs durağına yürüyordum. Hava güneşli, şehir sakindi. Durağa birkaç adım kalmıştı.

Yürüdüğüm yerin tersinden bir araba geçiyordu, hemen yanıma çekip durdu, bu irkilmeme neden olmuştu. Arabanın camı inmişti, "Y/N..." artık yüzünü görebiliyordum.

Burada ne işi vardı?

"Atla... Seni eve bırakacağım," kapıyı bana açtığında ikiletmeden arabaya bindim. "Emniyet kemerini tak."

"Bunu... Neden yaptın? Öğrenciler bizi görebilirdi.." dosyamı bacaklarıma bıraktım, onu sorgularcasına sorduğum soruya bir cevap bekliyordum. "Arabanın camlarında siyah film var, bizi göremezler ayrıca geçerken seni eve bırakmak istedim.."

Bir şey diyememiştim, bakışlarımı ondan çektiğimde yanaklarımın ısındığını hissetmiştim. Kemerimi taktığımdan emin olmak için bir bakış atmıştı, tek eli direksiyonda diğeri ise vitesteydi. Her fırsatta dikiz aynasına bakıp yolu kontrol ediyordu.

"Bu sokaktan sık sık geçiyor musun?" Sessizliği bozmuştum, ilk dersten sonra bir daha görüşememiştik. "Her gün..."

Şaşkınlıkla bakışlarımı ona çevirdim. "H-Her gün mü?"

"Evet..." başını salladı. "Eve giden kestirme bir yol kullanıyordum ama... birkaç aydır buradan geliyorum seni görebilmek için." son kelimelerini sessizce söylemişti, elini saçından geçirip güneş gözlüğünü takmıştı. "Sapık gibi göründüysem üzgünüm, sadece seni her zaman görebilmek istiyorum."

"Sapık değilsin..." parmaklarımla oynarken devam ettim. "Bu tatlı..."

"Tatlı mı?" gülüşü sesinden belli oluyordu. "Böyle düşündüğüne sevindim."

Gülümsemesine katılırken gözlerimi yola çevirmiştim, beni düşüncelerimden çekip çıkaran şey telefonum olmuştu. Çantamdan çıkarıp mesaja baktım.


< Neredesin Y/N?! Otobüs gelmek üzere!😰💕 ]


[ Üzgünüm, eve arabayla dönüyorum, yeni bindim ve haber vermeyi unuttum... >


< Ah, tamam. Tanrıya şükür... Kötü bir şey oldu sandım💕 Dikkatli git😅 ]


[ Sen de, bineceğin kalabalık bir otobüs olduğundan bunu söylemeli miyim bilmiyorum💕 >



< Umrumda değil onları itelerim. Beni tanıyorsun ]


[Çok iyi tanıyorum... >


"Günün iyi geçti mi?" telefonu kitlediğimde Jungkook bir bakış atmıştı. "Pek değil... Sanırım Fizik sınavından tekrar kaldım.. Bıktım artık."

"Sorun değil, her dersin mükemmel olmak zorunda değil sonuçta, elinden gelenin en iyisini yaptığını biliyorum ve bu yğzden en iyi öğrencimsin, her zaman çabalıyorsun." kırmızı ışıkta durup bana iç ısıtan gülümsemesini sunmuştu. "Kötü notlar güvenini kırmasın, ben de önceden derslerden kötü notlar alıyordum ama bir şekilde matematik öğretmeni olabildim, o yüzden moralini bozma."

PRIVATE TEACHER || J.JKWo Geschichten leben. Entdecke jetzt