Bölüm 23 | Ses Kaydı

5.8K 263 155
                                    

...

16:00

'Sizin Bakışınızdan'

"Y/N! Bekle," Yoongi beni kolumdan tuttuğunda ondan kurtulmaya çalışmış ve sınıftan hızlıca çıkmıştım. Yutkunup ona bakmıştım, "Ne var?"

"Nereye gidiyorsun?" sırıtmış, kolumdaki tutuşunu sürdürmüştü. "İşlerim var Min Yoongi, elini çek üzerimden," sahte bir gülümsemeyle kolumu ondan sertçe çekmiştim. "Yine onu görmeye mi gidiyorsun? Hm? Ders için galiba?"

"Senin yüzünden cezaya kaldım, git başımdan," yanından ayrılıp hızlı adımlarla koridorda yürüyüp Jungkook'un beni beklediği odaya ilerledim. Ancak, arkamdaki beden beni rahat bırakmayacak gibi duruyordu. "Ceza mı? Bay Jeon seni cezaya mı bıraktı?"

"Evet, çünkü seninle konuşup durdum," başımı ona çevirmiştim, bir türlü peşimden ayrılmıyordu. "Derste o çeneni tutamadığın için cezaya bıraktı."

"O zaman beni neden cezaya bırakmadı?"

"Bilmiyorum, git başımdan artık," onu ittirip yoluma devam etmiştim. "Ben de cezaya kalacağım," adımları benimkileri takip ediyordu, "Yoongi... Kes şunu, cidden."

"Ona neden beni değilde seni cezaya bıraktığını sormam gerek," sırıtıp benimle beraber odaya yürümüştü.

Saniyeler sonrasında odaya gelmiştik fakat bu durum bana kötü hisler veriyordu. Kapıya tıklattıktan sonra saate bakmış, beş dakika geç kaldığımı farketmiştim.

Jungkook'un sesi bizi içeri davet etmiş, kapıyı açtığımda yanımdaki beden benim önüme geçmişti. Buraya yalnız başıma gelmemi beklediğinden, bakışları kararmıştı. Gömleği her zamanki gibi açıktı, gözleri önümdeki bedeni bulduğunda ben, gerginlikten bayılacak gibiydim.

"Burada ne işin var Min Yoongi?" sandalyesinden kalkmış, bir elini pantolonunun cebine atmıştı. Bakışları insanın içini delip geçecek güçteydi, bana o şekilde baksa toz olup havaya karışabilirdim. "Bay Jeon, neden Y/N cezaya kalıyor ama ben kalmıyorum, sonuçta onu konuşturan bendim?"

"Sizi cezaya zevk olsun diye bırakmıyorum, derste konuşurken seni değil onu yakaladığım için bunun cezasını o çekecek," parmağını bana doğrultmuştu, bu problemin odağı olmak gericiydi. "Şimdi ya bu odadan çık, ya da haftaya her gün cezaya kalacaksın."

"Bu, burada seninle bütün hafta kalacağım demek mi oluyor?" kollarını çaprazlamış, çenesini yine tutamıyor ve ayrıca karşısındaki yapılı bedeni takmıyor gibi duruyordu. Jungkook, dilini sertçe yanağına bastırıp bakışlarını üzerinden çekmişti, boğazını temizleyip yanımıza yaklaşmıştı. "Y/N, sen sandalyene otur ve sen," Yoongi'yi gösterip, ona öldürücü bakışlarını yollamıştı. "Sen de bu odadan derhal çık, bir daha uyarmayacağım."

Yutkunmuştum, iki adamın arasında sıkışmış gibi hissediyorum. Sandalyeye oturmuş şekilde tartışmanın sonlanmasını bekliyordum.

"Pekala..." Yoongi, onun yüzüne doğru kıkırdamış ve dönüp bana bakmıştı. "Yarın görüşürüz, meleğim," sırıtıp tekrar Jungkook'a bakmış ve sonrasında odayı terketmişti.

Tanrıya şükür ortamdaki gerginlik az da olsa azalmıştı, bir anlığına Jungkook'un onu yumruklayacağını düşünmüştüm. Kapıyı kapatıp anahtarıyla kitlemişti. "Siktiğiminin yer cücesi. Bu davranışlarının hesabını elbet soracağım ondan," olabilecek en ateşli şekilde küfür etmiş, sinirle elindeki anahtarı masaya bırakmıştı. Kızdığında normalde olduğundan daha çekici oluyordu, tabi ben hariç başkalarına kızdığında.

PRIVATE TEACHER || J.JKWhere stories live. Discover now