17-Utanç Kaynağı

6.6K 572 126
                                    

Bölüme bol bol yorum gelirse yeni bölümü yarın atacağım muhtemelen. İyi okumalar.

Fiona yatakhanesinden çıkmadan önce bir kez daha aynadaki yansımasına baktı. Üzerinde dizlerinde biten sıfır kollu siyah bir elbise vardı ve babetleri de elbisesiyle aynı renkteydi. Sarı saçlarını açık bırakmış, yüzüneyse hafif bir makyaj yapmıştı.

Güzel göründüğüne karar verip yatakhanenin çıkışına yöneldiğinde bakışları banyodan çıkan Hermione'yi buldu. Üzerinde hafif göğüs dekoltesi olan pembe bir elbise vardı ve içerisinde çok güzel görünüyordu.

"Çok güzel olmuşsun."

Gülümseyerek konuştuğunda, "Teşekkür ederim." dedi Hermione. "Sen de çok güzel olmuşsun. Ben gideyim artık. Cormac'ı bulmam gerekiyor."

Cümlesinin peşi sıra hızla yatakhaneden çıktığında içeriye Lavender'la Parvati girdi. Fiona'yı görmezden gelerek yataklarının üzerinde bağdaş kurduklarındaysa Fiona gözlerini devirerek yatakhaneden çıktı. Sonra da ortak salonda kendisini bekleyen Ron'un yanına gidip, "Merhaba." dedi neşeli bir ses tonuyla. "Nasıl olmuşum?"

Ron bakışlarını kısa bir an üzerinde gezdirip, "Eh işte." dedi. "Çok kötü sayılmaz."

"İltifat konusunda kendini geliştirmen gerekiyor Ronald Bilius Weasley."

"Tam ismimi kullandığın için korkmalı mıyım?"

"Evet, partide bir vampir olduğunu duydum, kanını içmesi için seni onun önüne atacağım."

Ron, Fiona'nın dediği şeye karşılık güldükten sonra, "Güzel olmuşsun." dedi. "Parti nerede?"

"Slughorn'un odasında." dedi Fiona. "Ve dikkatli ol kendini her an bir vampirin önünde bulabilirsin."

Yüzündeki gülümseme ortak salondan çıktıkları an kayboldu. Draco ortak salonun önünde sırtını duvara yaslamış, kollarını da göğsünde kavuşturmuştu.

Fiona onu görmezden gelmeye karar vererek yürümeye devam etmeyi denese de Draco kolunu tutup yürümeye devam etmesine engel oldu. Fiona onun yüzüne yakından bakınca gözlerinin altında kara gölgeler olduğunu gördü, yüzü daha bir solgundu.

"Malfoy." dedi bıkkınlık dolu bir ses tonuyla. Gözlerinin altında neden kara gölgeler olduğunu da yüzünün neden bu kadar solgun olduğunu da düşünmeyecekti. "Gerçekten bıktım artık. Karşıma çıkıp durma."

"Duracağım." dedi Draco. "Sen beni affedene kadar karşına çıkıp duracağım." Fiona kolunu ondan kurtarmayı denediğinde daha sıkı kavradı. "Onu sevmediğini biliyorum. Neden hâlâ sürdürüyorsun bu ilişkiyi?"

"Malfoy bırak kolumu." dedi Fiona ve cümlesinin peşi sıra Ron, Draco'nun elini kolundan uzaklaştırdı. "Senden önce de Jones'la uğraşıyordum. Takıntılı manyaklarla mücadele vakfı mıyım ben?"

"Beni Jones'la bir tutamazsın Fiona."

"Neden? O da istemediğim hâlde peşimi bırakmıyordu. Sen de bırakmıyorsun. İkiniz de takıntı hâline getirdiniz beni."

"Ben seni takıntı hâline getirmedim Fiona. Ben sana aşığım."

"Ya bir yürü git ya!" diye bağırdı Fiona aniden. "Aşıkmış! Bu mu senin aşkın? Baban istedi diye sevgili olup sonra da yine baban istedi diye terk etmek mi? İlişkimizi biri öğrenecek diye ödünün kopması mı? Bana sürekli ailenin öğrenmesinden korktuğunu söylüyordun ama senin lanet olası ailen zaten biliyormuş her şeyi! Buna rağmen benimle sevgili olduğunu kimsenin duymasına izin vermedin sen! Neden? Çünkü ben Muggle doğumluyum ama sen safkansın! Bir Muggle doğumluyla sevgili olduğun öğrenilirse diye ödün koptu! Korkağın tekisin sen Malfoy! Korkağın teki!"

"Fiona-"

"Kes sesini! Senden de, sana aşık olacak kadar aptal olan kendimden de nefret ediyorum!"

Tüm engel olma çabalarına rağmen gözleri yaşlarla dolarken, "Annemle babam cadıyım diye hep utandı benden." dedi boğuk bir ses tonuyla. "Sen de Muggle doğumluyum diye utandın, kimseye söyleyemedin sevgili olduğumuzu. Ben hep bir utanç kaynağıyım."

"Fiona." dedi Ron, Fiona aniden hıçkırıklara boğulurken onu göğsüne doğru çekerek. "Utanç kaynağı falan değilsin."

"Hayır." dedi Fiona cılız bir sesle. "Öyleyim. Hep öyle oldum."

İMPOSSİBLE 【HP】Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin