23-Çikolatalı Kurabiyeler

6.6K 547 69
                                    

İnatla beni görmek istemediğin için seni bir süreliğine rahat bırakacağım. Ama bu yüzden senden vazgeçtiğimi düşünme Fiona çünkü senden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim.

Yanına hemen gelmediğim için de özür dilerim ama seni görmeme izin vermeyeceklerdi zaten. Bu yüzden gece yarısını bekledim. Yalnız olacağını düşünmüştüm.

Bana inanmasan da seni seviyorum.

D.M.

Fiona elinde tuttuğu mektubu buruşturup çöpe attıktan sonra Hastane Kanadı'ndaki yatağının üzerine oturdu. Draco söylediği hiçbir şeyden etkilenmiyordu nasıl olsa, boş yere o kadar uzun konuşmuştu.

Draco'yu daha fazla düşünmemeye karar vererek komodinin üzerindeki çikolatalı kurabiyeleri alıp dizlerinin üzerine koydu. Sonra da kutunun üzerindeki notu alıp gülümseyerek okudu.

Bu kez içlerinde aşk iksiri yok. Senin için test ettim.

Ron.

Yüzündeki gülümsemeyle kutuyu açtığında içindeki birkaç kurabiyenin olmadığını gördü. Sonra da kurabiyelerden birini ağzına atıp komodinin üzerindeki üstü kapalı bardağa uzandı.

Ron kurabiyenin yanında süt içmeyi sevdiğini bildiği için uyurken ona kurabiyeyle birlikte süt de getirmişti. Tozlanmasın diye de bardağın üzerini kapatmıştı.

Çok tatlıydı.

"Ve Quaffle Hufflepuff'tan Smith'te." dedi Luna'nın sesi. Fiona yorumlarını daha iyi duyabilmek için pencereyi açmıştı. Kendisi oynayamadığı için maçta yerine McLaggen oynuyordu. Harry'nin dediğine göre her pozisyonda çok iyi oynayabileceğini iddia etmişti ve Harry bu kadar kısa sürede başka birini bulamayacağı için oynamasına izin vermişti. "Ginny Weasley ona doğru uçtu, bence büyük olasılıkla kasıtlıydı, öyle görünüyor. Smith, Gryffindor hakkında oldukça kabaydı, umarım onlarla oynadığına pişman olur - ah, bakın, Quaffle'ı kaptırdı, Ginny ondan aldı, onu beğeniyorum, o çok iyi..."

Fiona kıkırdayrak kurabiyesini süte batırdı. Smith yerine Luna'yı dinlemek çok daha iyiydi ama Lee'nin yorumlarını özlediğini inkar edemezdi. Özellikle de Ateşoku'yla ilgili yorumlarını.

"Fakat şimdi şu büyük Hufflepuff oyuncusu Quaffle'ı Ginny'den aldı, adını hatırlayamıyorum, Bibble gibi bir şeydi - hayır, Buggins-"

"O Cadwallader!" dedi McGonnagall'ın Luna gibi fazlaca yükseltilmiş sesi.

"Ve Harry Potter şuan Kovalayıcısıyla tartışıyor." dedi Luna. "Bunun Harry'nin Snitch'i bulmasına yardım edeceğini pek sanmıyorum ama belki de bu akıllıca bir aldatmacadır..."

Fiona, Harry'nin tartıştığı Kovalayıcının kim olduğunu tahmin edebiliyordu.

"Hufflepuff yetmişe kırk önde!" diye bağırarak söyledi Profesör McGonnagal.

"Öyle mi, şimdiden mi?" dedi Luna. "Ah, bakın! Gryffindor Kovalayıcısı, Vuruculardan birinin sopasını aldı."

Fiona duyduğu şeyle birlikte bardağını komodinin üzerine bırakıp eliyle yüzünü kapadı. Tam da zehirlenecek zamanı bulmuştu doğrusu.

***
"Bazen belayı çekme konusunda hangimizin daha yetenekli olduğunu merak ediyorum." dedi Fiona, yanındaki yatakta yatan kuzenine bakarak.

Harry bir eli üstünde doğruldu ve başına sarılmış kalın bandajları hissetti.

"Ne oldu?"

"Kafatasın çatladı." dedi Madam Pomfrey telaşla ve Harry'yi yastıklara bastırdı. "Endişelenecek bir şey yok, ben hemen onardım fakat seni bir geceliğine burada tutacağım. Birkaç saat boyunca kendini çok fazla zorlamamalısın."

"Burada bir gece kalmak istemiyorum." dedi Harry kızgın bir şekilde, doğrulup örtülerini fırlatırken. "McLaggen'ı bulup öldürmek istiyorum."

"Korkarım bu dediğin 'kendini zorlamanın başında' geliyor." dedi Madam Pomfrey, Harry'yi sert bir şekilde yatağa geri itti ve asasını tehdit edici bir şekilde kaldırdı. "Ben seni taburcu edene kadar burada kalacaksın, Potter, ya da müdürü çağırabilirim."

Madam Pomfrey ofisine koşuşturdu ve Harry köpürerek yastıklarına gömüldü. "Kaça kaç kaybettiğimizi biliyor musun?" diye sordu Fiona'ya dişlerini sıkarak.

"Şey, evet biliyorum." dedi Fiona özür diler gibi. "Bitiş skoru üç yüz yirmiye altmıştı."

"Harika." dedi Harry. "Gerçekten harika! McLaggen'ı elime geçirdiğim zaman-"

"Onu eline geçirmek istemezsin, o bir ifrit büyüklüğünde." dedi Ron, Hastane Kanadı'na girerken. "Her neyse takımın geri kalanı sen buradan kurtulana kadar onunla uğraşabilirler, onlar pek mutlu değil..."

"Sen bu gecede mi burada kalacaksın?" diye sordu Harry, Fiona'nın yatağının kenarına oturan Ron'a ters bir bakış atarak.

"Ginny sen daha kendinde değilken ziyaret etmeye geldi." dedi Fiona, Ron'dan önce konuşarak. "Senin maç için son anda vardığını söyledi. Ama buradan yeterince erken ayrılmıştın."

"Konuyu değiştirme Fiona."

"Konuyu değiştirmiyorum. Öyle bir şey yaptığımı da nereden çıkardın?"

"İlla birinin yanında kalmasını istiyorsan Ginny kalsaydı." diye homurdandı Harry. "Niye Ron kalıyor?"

Fiona sorusuna cevap vermek yerine ona anlamlı bir bakış attığında Harry de ona ters bir bakış atarak arkasını döndü.

İMPOSSİBLE 【DEVAM ETMEYECEK】Où les histoires vivent. Découvrez maintenant