5-İlk Karşılaşma

10.9K 740 208
                                    

Kitabı okuyanlar şuraya küçük bir işaret bırakabilirler mi?

Bu kitap için çok heyecanlıyım ve umarım hoşunuza gidiyordur. İyi okumalar.

1991

İnsanlarla dolu bir peronda kırmızı bir buharlı tren bekliyordu. Tepelerindeki tabelada Hogwarts Ekspresi, kalkış saati: 11 yazıyordu. Fiona arkasına baktı, bilet gişesinin yerinde Peron Dokuz Üç Çeyrek yazılı demir işlemeli bir kemer vardı.

Lokomotiften yayılan duman kalabalığı sarmıştı, ayaklarının dibinde her renkten kediler koşuyordu. Baykuşlar, ağır sandıkların takırtıları, gıcırtıları arasında birbirlerini selamlıyordu.

İlk birkaç vagon şimdiden öğrencilerle dolmuştu. Bazıları pencereden sarkmış, aileleriyle konuşuyor, bazıları da yer kavgası ediyordu. Fiona ve Harry boş bir yer bulabilmek için el arabalarını iterek peron boyunca ilerlediler. Yuvarlak yüzlü bir çocuğun yanından geçtiler; çocuk, "Yine kurbağamı kaybettim, nine." diyordu.

Harry, yaşlı kadının, "Ah, Neville." diye iç çektiğini duydu.

Perçemli bir çocuğun çevresini küçük bir kalabalık sarmıştı. "Bir bakalım, Lee, ne olursun."

Çocuk kolunun altındaki kutunun kapağını açtı, içindeki şey uzun, kıllı bacağını uzatınca, herkes çığlıklar attı, haykırdı.

Fiona ve Harry kalabalığı yararak ilerleyip trenin arkalarında boş bir kompartıman buldular. Önce baykuşlarını içeriye koydular, sonra da sandıklarını ite kaka tren kapısına götürdüler.

Fiona sandığını bir ucundan tutarak kaldırmaya çalıştı, basamağa koyacaktı ama beceremedi, iki kere ayağının üstüne düşürdü.

"Yardım ister misiniz?" Bölmede arkasından gittikleri kızıl saçlı ikizlerden biriydi bu.

"Evet, lütfen." dedi Harry ve Fiona aynı anda. Harry de kendi sandığını kaldırmayı başaramamıştı bir türlü.

"Hey, Fred! Gel de yardım et!"

İkizlerin yardımıyla Fiona ve Harry'nin sandıkları trene çıkarılıp kompartımanın bir köşesine konuldular.

Gözlerine düşen terli saçlarını arkaya iterek, "Sağ olun." dedi Harry.

İkizlerden biri ansızın Harry'nin alnındaki izi göstererek, "Nedir bu?" diye sordu.

Öteki ikiz, "Vay canına!" dedi. "Yoksa sen-?"

"Evet, o." dedi ikizlerden ilki. Harry'ye döndü: "Öyle değil mi?"

"Ne öyle değil mi?" diye sordu Harry.

İkizler bir ağızdan, "Harry Potter!" diye haykırdılar.

"Haa, o mu?" dedi Harry. "Yani - evet - ben oyum."

İki çocuk da hayranlıkla ona gözlerini diktiler, Harry kıpkırmızı kesildi.

Neyse ki trenin açık kapısından bir ses geldi de o sıkıntılı durumdan kurtuldu.

"Fred? George? Orada mısınız?"

İMPOSSİBLE 【DEVAM ETMEYECEK】Where stories live. Discover now