22-Hastane Kanadı

6.5K 535 63
                                    

Bölüme bol bol yorum gelirse yeni bölümü yine yarın yayınlayacağım muhtemelen. İyi okumalar.

"Öyleyse, Ron'un diğer tüm doğum günleri daha iyiydi değil mi?" dedi Fred.

Akşam saatlerinde Hastane Kanadı sessizdi, perdeler çekilmiş, lambalar yanıyordu. Sadece Fiona yatakta yatmaktaydı. Harry, Ron, Hermione ve Ginny, Fiona'nın etrafında oturuyorlardı. Tüm günlerini çift kapının dışında bekleyerek geçirmiş, birileri içeri girip çıktığında içeriyi görmeye çalışmışlardı. Madam Pomfrey onların ancak saat sekizden sonra girmelerine izin verdi. Fred ve
George on geçe vardılar.

"Hediyemizi böyle vereceğimizi hiç hayal etmemiştik." dedi George, Fiona'nın yatağının yanındaki masaya büyükçe paketlenmiş bir hediye bıraktı ve Ron'un yanında durup omzunu sıktı.

"Evet, manzarayı gözümüzde canlandırdığımızda Ron'un neşeli olacağını düşünmüştük." dedi Fred.

"Hogsmade'de ona sürpriz yapmak için bekliyorduk." dedi George.

"Hogsmeade'de miydiniz?" diye sordu Ginny bitkin bir ses tonuyla. Gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüştü.

"Zonko'dan satın alımları düşünüyorduk." dedi Fred üzüntülü bir şekilde. "Bir Hogsmeade şubesi, biliyorsunuz ama eğer siz çoğu hafta sonu bizim mallarımızdan almak için gelemezseniz şube bizim için bir sürü iyi şey yapacak... Fakat kafanıza
takmayın bunu şimdi."

Harry'nin yanına bir sandalye çekti ve Fiona'nın solgun yüzüne baktı.

"Tam olarak nasıl oldu Harry?"

Harry çoktandır anlattığı hikâyeyi bir daha anlattı, Dumbledore'a, McGonnagall'a, Madam Pomfrey'ye, Hermione'ye ve Ginny'ye yüzlerce defa anlatmış gibi hissetti.

"...Ve sonra bezirin boğazına kadar inmesini sağladım ve soluk alışverişi biraz kolaylaştı, Slughorn hızla yardım bulmaya gitti, McGonnagall ve Madam Pomfey'yi buldu ve onlar Fiona'yı buraya getirdi. Onun tamamen iyileşebileceğini söylüyorlar. Madam Pomfrey'nin dediğine göre Fiona'nın bir hafta ya da daha fazla burada kalması gerekiyor... Tamamen iyi olana kadar..."

"Beziri düşündüğün için şanlısın." dedi George alçak sesle.

"Odada bir tane olduğu için şanslıyım." dedi Harry, eğer küçük taşı bulamasaydı ne olacağını düşünürken sakin kalmaya
çalışıyordu.

"Annem ve babam biliyor mu?" diye sordu Fred, Ginny'ye.

"Onlar Fifi'yi çoktan gördüler." dedi Ginny. "Bir saat önce vardılar - şu an
Dumbledore'un ofisindeler fakat birazdan geri gelecekler..."

Hepsi Fiona uykuda bir şeyler sayıklarken izlediği zaman bi sessizlik oldu.

"Öyleyse zehir içecekte miydi?" dedi Fred sessizce.

"Evet." dedi Harry, başka bir şey düşünememişti ve bunun tekrar tartışmanın bir fırsatını bulduğuna memnundu. "Slughorn koydu-"

"Siz görmeden Fiona'nın bardağına bir şey dökmüş olabilir mi?"

"Büyük olasılıkla." dedi Harry. "Fakat Slughorn niye Fiona'yı zehirlemek istesin ki?"

"Hiçbir fikrim yok." dedi Fred kaşlarını çatarak. "Kazara bardakları karıştırdığını düşünmüyor musun? Yani seni öldürmek istemiş olabilir?"

"Slughorn niye Harry'yi zehirlemek istesin ki?" diye sordu Ginny.

"Bilmiyorum." dedi Fred. "Fakat Harry'yi zehirlemek isteyen sürülerce insan vardır değil mi? 'Seçilmiş Kişi' ve tüm bunlar?"

İMPOSSİBLE 【DEVAM ETMEYECEK】Where stories live. Discover now