28-Veda

5.6K 501 77
                                    

"Son kez söylüyorum Harry seninle geleceğim." dedi Fiona, Harry'nin yatağının üzerinde otururken bıkkınlık dolu bir ses tonuyla.

"Bu çok tehlikeli Fiona. Annenlerle gitmelisin."

Ön kapının çarpışı merdivenlerde yankılandı ve birisi kükredi. "Ah! Sen!"

On altı yıldır bu şekilde hitap edilen Harry'nin ona seslenenin eniştesi olduğu konusunda hiçbir şüphesi yoktu, yine de hemen cevap vermedi. Hâlâ Fiona'yı Dursley'lerin geri kalanıyla gitmesi için ikna etmeye çalışıyordu.

"Fiona lütfen. Güvende olmanı istiyorum."

"Her zaman yanında olacağıma ve seni koruyacağıma dair söz verdim. Sözümü tutacağım."

"Beni korumanı istemiyorum Fiona." dedi Harry. Yeniden konuştuğunda sesi acı doluydu. "Beni korumak isteyen insanlar ölüyor."

"ÇOCUK!"

Vernon'un bağrışıyla birlikte odadan çıktılar. "Zamanını doldu!" diye kükredi Vernon, Harry ve Fiona merdivenlerin başında belirdiklerinde. "Aşağı in. Konuşmak istiyorum!"

Harry, Fiona'yla birlikte merdivenlerden indi. Odaya bakındığında üç Dursley'in de orada olduğunu gördü. Toplanmak için giyinmişlerdi; Vernon açık kahve fermuarlı bir mont içindeyken
Dudley, Harry'nin geniş, sarışın, kaslı kuzeni, deri montunun içindeydi.

"Evet?" diye sordu Harry.

"Otur!" dedi Vernon. Harry kaşlarını kaldırdı. "Lütfen!" diye ekledi kelime boğazına saplanmış gibi hafifçe irkilerek.

Harry oturdu. Fiona'ysa sırtını arkasındaki duvara yasladı. Ailesini belki de son kez görüyor olma ihtimalinin bilinciyle üçünü de uzun uzun inceledi.

"Fikrimi değiştirdim." dedi Vernon.

"Aman ne şaşırtıcı." dedi Harry.

"O ses tonunda konuşmayacaktın-" diye başladı Petunia tiz bir sesle ama Vernon durması için işaret etti.

"Hepsi tamamen zırvalık." dedi Vernon. "Hiçbir kelimesine inanmadığıma karar verdim. Olduğumuz yerde kalıyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz."

Fiona babasına bakarken içini çekti. Son dört haftanın her yirmi dört saatinde bir fikrini değiştiriyordu, her fikrini değiştirdiğinde arabaya eşyaları yerleştiriyor, boşaltıyor ve tekrar yerleştiriyordu.

"Sana göre." dedi Vernon, oturma odasında volta atarak. "Biz - Petunia, Dudley, Fiona ve ben - tehlikedeyiz. Şey yüzünden - şeyden-"

"Benim türümdeki insanlardan değil mi?" dedi Harry.

"İşte buna inanmıyorum." diye tekrar etti Vernon. "Bütün gece boyunca yarı uyanıktım ve tekrar tekrar düşündüm ve inanıyorum ki bu evi almak için çevirdiğin bir entrika."

"Evi?" diye tekrar etti Harry. "Ne evi?"

"Bu ev!" diye bağırdı Vernon. "Bizim evimiz! Buralarda ev fiyatları hızla artıyor! Bizi ayak altından çıkarıp biraz hokus pokus yapacaksın ve biz farkına varmadan ev senin üzerine olacak ve-"

"Sen aklını mı kaçırdın?" diye sordu Harry. "Evi almak için çevirdiğim bir entrika? Gerçekten de göründüğün kadar salak mısın?"

"Sakın buna cüret etme!" diye bağırdı Petunia ama yine Vernon ona susmasını işaret etti. Görünüşünün aldığı şekil Harry'nin işaret ettiği tehlikeye nazaran hiçbir şeydi.

"Unutmuşsundur diye söylüyorum." dedi Harry. "Benim zaten bir evim var, vaftiz babam bıraktı. Bu durumda bu evi neden isteyeyim? Mutlu anılar yüzünden mi?"

İMPOSSİBLE 【DEVAM ETMEYECEK】Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin