İMPOSSİBLE 【HP】

25-Aynı Yatak

Ron yatakhanesinin kapısını yavaşça aralarken kısık bir ses tonuyla, "Harry yarın sabah bizi gördüğünde beni öldürecek biliyorsun değil mi?" diye sordu.

"Seni öldürmez Ron. En fazla yumruk ya da lanet atar."

"Bunun içimi rahatlatması mı gerekiyor?"

Fiona sorusuna cevap vermek yerine içeri girip yatağının üzerine oturduğunda Ron da yanına gidip yatağının etrafındaki perdeleri kapattı. Peşi sıra yatağa sırtüstü uzandığındaysa Fiona da çabucak yanına uzanıp başını göğsüne koydu.

"Daha önce hiç biriyle aynı yatakta uyumuş muydun? Ben sadece Harry'yle birlikte uyudum."

"Ben de küçükken Bill'le uyumuştum sadece."

"Bill en büyük abin değil mi?"

"Evet, en büyük abim Bill. Sonra Charlie geliyor. Hani şu ejderhalarla kafayı bozan. Sonra Percy. O da Bakanlıkla kafayı bozdu. Percy'den sonra Fred ve George geliyor ki onlar da şakalarla kafayı bozmuş durumdalar. Fred ve George'dan sonra ben, benden sonra da Ginny var işte."

"Zaten biliyorsun ama benim de bir abim var." dedi Fiona. "Beni pek sevmiyor. Hiç sevmiyor olma ihtimali daha yüksek gerçi. Ondan ziyade Harry abim gibi ama aslında ben onun ablası sayılırım. O temmuzun sonunda doğdu, bense nisanın başında. Bu durumda Harry benim küçük erkek kardeşim oluyor. Saçmalıyorum değil mi? Heyecanlandığım zaman çok saçmalarım."

"Saçmalamıyorsun." dedi Ron. "Hem saçmalasanda sorun olmaz. Yanımda istediğin kadar saçmalayabilirsin."

Fiona, Ron'un dediği şeyle birlikte tebessüm ederken, "Ron." dedi tereddütlü bir ses tonuyla. "Sen de beni terk etmezsin değil mi?"

"Etmem." dedi Ron. "Ben seninle evlenmeyi planlıyorum. Daha Malfoy'a düğün davetiyemizi göndereceğiz hem."

Fiona yeniden konuşmadan önce kısa bir an sessiz kaldı. "Eğer beni terk edersen seni lanetlerim." dedi sonra da. "Sadece ben de değil Gigi'yle Harry de lanetler."

Fiona cümlesinin peşi sıra kendisini aniden yatakta sırtüstü uzanır hâlde bulduğunda üzerine eğilen Ron'la birlikte nefesini tuttu. "Çok zeki biri olduğumu düşünmüyorum." dedi Ron aynı anda. "Ama seni terk edecek kadar da aptal değilim."

"Eminsin değil mi?" diye sordu Fiona kendisine engel olamayarak. "Bunu sormam belki de çok saçma ama ben ikinci kez aynı şeyi yaşamak istemiyorum, bu yüzden de emin olmaya çalışıyorum."

"Seni terk etmeyeceğim Fifi." dedi Ron ve peşi sıra burnunun ucuna minik bir öpücük kondurdu. "Söz veriyorum. Weasley sözü."

Cümlesini tamamlar tamamlamaz kendisini öptüğünde Fiona da bir elini saçlarına götürüp öpüşüne karşılık verdi. Aniden yatağın etrafındaki perdenin açılmasıyla birlikte hızla ayrıldıklarındaysa Fiona çabucak doğrulup ikisine çatılı kaşlarla bakan Harry'yle göz göze geldi.

"Role kendinizi fazla kaptırdınız herhalde."

Harry fazlasıyla sinir olmuş bir ses tonuyla konuştuğunda, "Harry açıklayabilirim." dedi Fiona.

"Tamam." dedi Harry kollarını göğsünde kavuşturarak. "Bekliyorum. Açıkla hadi. Neden inatla bana sadece rol yaptığınızı söylerken gecenin bir yarısı öpüşüyorsunuz?"

"Rol yapmayı bu gece bıraktık." dedi Fiona. "Yarın sabah da sana söyleyecektik zaten. Yemin ederim."

Harry sözlerine karşılık gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı. "Yanımdaki yatakta yapmayın bari." diye homurdandı sonra da.

"Bir şey yapmadık ki." dedi Fiona. "Öpüştük sadece."

"Ha bir de daha fazlasını yapsaydınız."

"Yapabiliriz. İkimiz de reşitiz sonuçta."

"Fiona!"

"Tamam ya. Senin yanındaki yatakta yapmayız en azından merak etme."

"Çık git kendi yatakhanene Fiona!"

"Gitmiyorum. Sevgilimle kalacağım. Senin sevgilin yok diye kıskanma."

Fiona cümlesinin peşi sıra Ron'a sıkıca sarıldığında, "Tüm hıncını benden çıkaracak biliyorsun değil mi?" diye sordu Ron kısık bir ses tonuyla.

"Çıkaramaz merak etme."

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"Benim de kendimce bildiğim bazı şeyler var, boş ver." dedi Fiona. "Ama ileride intikamını alacak muhtemelen."

"Ne tür bir intikamdan bahsediyorsun?"

"Yakında görürsün."