27-Beklenmedik Ölüm

5.7K 482 69
                                    

"'Sana söylemiştim' demeyeceğim." dedi Hermione, Harry'nin Malfoy'u Melez Prens'in kitabında yer alan bir lanetle lanetlemesinden bir saat sonra ortak salondaydılar.

"Kes şunu Hermione." dedi Ron kızgınlıkla.

Harry akşam yemeğine hiç yetişememişti; zaten isteği de yoktu. Fiona'ya, Ron'a, Hermione'ye ve Ginny'ye neler olduğu hakkındaki hikayesini daha yeni bitirmişti, anlatmak için yardıma ihtiyacı yoktu zaten. Haberler çok hızlı yayılmıştı: Görünüşe göre Mızmız Myrtle şatonun her tuvaletinde ortaya çıkarak hikayeyi anlatmayı kendine bir görev bilmişti; Malfoy, Hastane Kanadında Harry'ye her yerde saldırarak zaman kaybetmeyen Pansy Parkinson tarafından ziyaret edilmişti ve Snape öğretim görevlilerine neler olduğunu tam olarak anlatmıştı. Harry daha yeni, kovulmadığı için şanslı olduğunu söyleyen ve Snape'in dönemin sonuna kadar her Cumartesi olan cezasını tüm kalbiyle destekleyen McGonagall tarafından çağırılarak onun eşliğinde hiç hoş olmayan on beş dakikaya katlanmak için ortak salondan çıkmıştı.

"O Prens hakkında yanlış bir şeyler olduğunu söylemiştim." dedi Hermione anlaşılan kendini tutamamıştı. "Ve ben haklıydım değil mi?"

"Hayır haklı olduğunu düşünmüyorum." dedi Harry inatla.
Hermione'nin azarlaması olmadan da yeterince kötü bir zaman geçiriyordu; Oynayamayacağını söylediğinde
Gryffindor takımının yüzündeki bakışlar her şey arasında en kötü cezaydı. Ginny'nin gözlerini üstünde hissediyordu şu an ama Harry karışılık vermedi; o gözlerde hayal kırıklığı ya da öfke görmek istemiyordu. Harry ona sadece Cumartesi günü Arayıcı olarak
oynayacağını ve Dean'in onun yerine Kovalayıcı olarak takıma katılacağını söylemişti. Eğer kazanırlarsa belki Ginny ve Dean maç bitimindeki coşku sırasında yeniden ilişki kurarlardı… Bu düşünce Harry'nin içinden buzlu bir bıçak gibi geçti…

"Harry." dedi Hermione. "Hâlâ o kitap için nasıl diklenebiliyorsun, o büyü-"

"O kitap hakkında söylenmeyi kesecek misin!" diye gözlerinden kıvılcımlar saçtı Harry. "Prens onun sadece kopyasını çekti! Herkesin o büyüyü kullanmasını tavsiye eder gibi bir hali yoktu! Tüm bildiğimiz ona karşı kullanılan bir şey
hakkında not tuttuğu!"

"Buna inanmıyorum." dedi Hermione. "Resmen koruyorsun-"

"Ne yaptığımı korumuyorum!" dedi Harry çabucak. "Öyle bir şey yapmamayı dilerdim ve sadece bir sürü cezam olduğundan dolayı değil. O tür bir büyü kullanmayacağımı biliyorsun, Malfoy'un üstünde bile kullanmam, ama Prens'i
suçlayamazsın, o 'bunu deneyin, gerçekten muhteşem' diye bir şey yazmamıştı – sadece kendisi için not tutuyordu değil mi, başkası için değil…"

"Bana." dedi Hermione. "Oraya geri döneceğini mi söylüyorsun?"

"Ve kitabı geri alacağımı mı söylüyorum? Evet kitabı alacağım." dedi Harry. "Dinle eğer Prens
olmasaydı Felix Felicis'i asla kazanamazdım. Fiona'yı zehirden nasıl kurtarabileceğimi asla bilmeyecektim, asla benim-"

"İksir dersinde hak etmediğin muhteşem bir şöhretin olmayacaktı." dedi Hermione iğrenerek.

"Kes şunu artık Hermione!" dedi Ginny ve Harry çok şaşırmıştı. "Söylenenlere bakılırsa Malfoy bir Affedilemez Lanet kullanmayı deniyordu, Harry kendisini kurtarmak için bir şey yaptığından dolayı memnun olmalısın!"

"Evet tabii ki Harry lanetlenmediği için çok memnunum!" dedi Hermione "Ama o Sectusempra büyüsünün iyi olduğu söyleyemezsin, Ginny, gördün mü Harry'yi ne hâle soktu! Ve düşündüm de maçtaki şansınızı da ne hâle soktuğunu görüyorum-"

"Ah sanki Quidditch'ten anlıyormuş gibi davranmaya başlama." diye diklendi Ginny. "Kendini sadece utanılacak duruma düşüreceksin."

Fiona, Ron ve Harry uzun uzun baktılar: Birbirleriyle her zaman iyi anlaşan Ginny ve Hemione şimdi kollarını bağlamış oturuyorlardı, zıt yönlerde birbirlerine yiyecek gibi bakıyorlardı. Ron, Harry'ye endişeyle baktı, sonra da bakışlarını kulağına bir şey fısıldayan Fiona'ya çevirdi. Harry'yse bunu hak ettiğini bilmesine rağmen birden inanılmaz bir şekilde mutlu hissetti, akşamın geri
kalanı boyunca hiçbirisi konuşmamış olsa bile.

İMPOSSİBLE 【DEVAM ETMEYECEK】Where stories live. Discover now