57

3.7K 237 56
                                    

Gram içime sinmedi bu bölüm ama uzun zamandır yazmadığım için böyle olduğuna eminim, yazmak zorundayım bu yüzden. Bir sonraki bölüm telafi edeceğime eminim...

*

-Yazar Anlatımı-

İyilik yapmak mükemmel bir şeydi. Hele de bunu bi çocuğa yapıyor ve yüzünde o saf, temiz, içten gülümsemeyi buluyorsanız bu daha güzel bir hal alıyordu. Çünkü, büyüdükçe yüzündeki o gerçek gülümsemenin yerini, altında acılarının yattığı sahte tebessümler alıyordu. O zamana dek bu temiz gülümsemelerden payımızı almazsak, nasıl ayırt edeceğiz sahte gülümsemelerden?

Lezan, küçükken ona iyi davranan bir sürü insanla karşılaşmıştı, belki de uslu ve terbiyeli bir çocuk olduğu için iyi davranılmıştı ona, bilmiyordu. Ama insanın çocukken hep daha masum olduğu tartışılmaz bir gerçekti ve Lezan da bu yüzden, ona iyi davranan o insanlar adına, bu çocuklara bir yararı dokunsun istiyordu. Hayatlarında en az bir gün, doyasıya gülmelerini, mutlu olmalarını istiyordu.

Bu olanak ona sağlanmıştı, o da başkalarına dokunmak istiyordu.

"Rojda, güzelim hadi sen git büfeden pasta al ben burada bekliyorum." Rojda'yı oraya gönderiyordu çünkü Reyhan da orada Rojda'yı bekliyordu. Çaktırmamak için de elinde tabak ile pastalara göz gezdiriyordu.

Genç kızın yanına geldiğini hissettiğinde, gözü masanın altındaki pakete kaydı. Daha sonra onun varlığını sorun etmemeye çalışan ama yüzüne bakmamak için kendisiyle savaşan Rojda'ya döndü.

"Sakın kaçayım deme, bu gece bu konuyu konuşacağız." Bunun geleceğini tahmin etmemişti ama hep istemişti. Bir yanı gitmek istese de bir şey demeden beklemeye devam etti Rojda.

"Güzelim, o gün seni kırmak istememiştim. Sadece o kadar soruyu üst üste sorunca kendimi köşeye sıkışmış gibi hissettim ve bir yerden çıkış ararken, sana yükseldiğimi fark edemedim bile. Üzgünüm, beni affedebilecek misin?" Tabağı bırakıp masanın altından paketi çıkardı ve şirince gülümsedi.

Rojda da aynı şekilde karşılık verince gülümsemesi genişledi ve sımsıkı sarıldı genç kıza.

"Aslında sana olan kırgınlığım geçmişti ama yine de senden adım bekliyordum. Size kırgın kalmam mümkün değil ki Reyhan Abla, bana, bu çocuklara bu kadar çok iyilik yapan insanlara kırgın kalmak nankörlük olur. Ne olursa olsun senin orada söylediklerin gerçek düşüncelerin değildi, bundan eminim ben." Lezan bu mükemmel tabloyu izlerken gözleri dolmuştu. Eliyle yelpaze yapıp kendini yelledi ve arkasını dönüp diğer çocukların yanına gitti. Rahatladığını hissetmişti.

Reyhan ile Rojda arasında on beş dakikalık bir sohbet geçmişti. Bu sohbet ikisine göre de çabuk geçmişti fakat biraz uzaklarında, büyük bir heyecanla Reyhan'ı bekleyen Rohat için geçmek bilmemişti.

En sonunda dayanamayarak Rojda'dan özür dileyip Reyhan'ı yanına çağırmıştı. Söz konusu Reyhan olunca sabırsız birine dönüşüyordu.

"Ne oldu Rohat? Bir sorun mu var?" Rohat'ın yüzünden silinmeyen gülümsemesi ile anladı bir şeyler olmadığını ve rahatladı.

"Biliyorum burası çok güzel, çocuklar çok güzel ama benim de gece için çok güzel planım var. Seni kaçırmakla başlıyor, ne dersin güzelim? " Anlamsızca güldü Reyhan.

"Ne diyorsun Rohat?"

"Diyorum ki, kaçalım mı?" O sırada Rohat, Reyhan'ı yavaş yavaş dışarı sürüklüyordu bile.

dünden kalma - textingWhere stories live. Discover now