50

4.6K 467 73
                                    

-Yazar Anlatımı-

"Rohat!" İsmini bağıran Baha ile, normalde bu yorgunlukla olsa o kadar hızlı ayağa kalkamayacaktı ama arkadaşının heyecanlı çıkan ses tonu onu da heyecanlandırmıştı ve çöktüğü duvara sırtını dönüp seri adımlarla Baha'ya ilerlemeye başlamıştı.

"Uyandı kardeşim, uyandı. Hadi, seni bekliyor." Baha omzunu sıvazladığında, günlerdir nefes alamayan kalbi güzel bir şey için atmaya tekrar devam etmişti. Reyhan'ın kapalı gözleriyle geçirdiği o üç günü asla unutamayacaktı. Baha, Ezo ve diğerlerinden uzakta döktüğü gözyaşlarını, her an her dakika 'keşke onu yerinde ben olsaydım' düşüncesini asla silemeyecekti kafasından.

Öyle ki, nefes alırken bile ilk defa nefes alıyormuş gibi oluyordu. Gözyaşlarından değil, heyecanından gözleri parıldıyordu. Elini kapının kulbuna atarken fark etti ellerinin titrediğini ve diğer eliyle titreyen elini tutup açtı kapıyı.

Gözleri hemen buluştu. Sanki bu anı bekliyormuş gibi birde, ikisi de gözyaşlarına engel olamadılar. Rohat kapıyı kapatıp Reyhan'ın yanına ilerledi hızla ve sarılı boğazına bakmamaya çalışırarak ellerini tuttu.

"Özür dilerim," Suçluluk duygusu tekrar gün yüzüne çıkmıştı. O kapıyı açmaya kendisi gitmeliydi, diye düşünüyordu hep. Ellerini öptü ve utançtan kafasını ellerine dayayıp gözyaşlarını akıtmaya devam etti.

"Çok özür dilerim güzelim, çok ama çok. O kapıyı açmana izin verdiğim için özür dilerim, o adamın kolları arasında canın yanarken kılımı kıpırdatamadığım için özür dilerim. Özür dilerim sevgilim, çok üzgünüm." Hıçkırıkları lafını böldüğünde, aynı zamanda susması için durmadan elini sıkıyordu Reyhan. Daha sonra kafasını kaldırıp kendine bakması için ellerini çekti ve yüzüne dokundu.

Konuşmak istiyordu ama boğazındaki tarifsiz acı peşini bırakmıyordu bir türlü. Öylesine canı yanıyordu ki, gözlerinden süzülen yaşların birçoğu da canı acıdığı içindi. Yine de güç bela sesini çıkarmaya çalıştı.

"Kendini suçlama," Odanın sessizliğinde zar zor duyabilmişti Rohat. Anında bakışlarını ona çıkarmıştı ve biraz daha yaklaşmıştı yüzüne.

"Zorlama kendini güzelim. İyisin ya şu an, inan bana başka hiçbir şeye ihtiyacımız ve acelemiz yok." Gülümsemeye çalıştı.

Rohat, her bir santimini incelemeye başladı sevgilisinin. Tam da o sırada odanın kapısı çaldı ve içeri arkadaşları girdi. Önden Baha ve Ezo, arkalarında ise Lezan ile Yekta.

Ezo, Baha'nın ardına gizlenmiş ama kızarmış gözleriyle durmadan Reyhan'ın yarasına bakıyordu. Suçlu hissediyordu kendini. Halbuki tek suçu o adamı sevmekti. Onu otele çağırdığında nerden bilecekti bunların olacağını? Sadece uzunca düşünmüş ve polise vermenin onun yararına olacağı kararına varmıştı. Bunda suçlu değildi, haklıydı. En azından şimdi ondan uzakta, hapisteydi.

Lezan ile Yekta da ağlamaktan kızarmış gözleriyle gülümseyerek bakıyorlardı. Rohat haber vermişti onlara ve diğerleri gibi hastanede uyanmasını beklemişlerdi. Yekta, iyiydi. Reyhan'ın canının yanması onunda canını acıtsa da, kapısını kapattığı duygularının kapının altından sızanlarıydı bunlar.  Dizginleyebileceğini biliyordu.

Hemşire odaya gelip onları çıkarana kadar, odada sürekli özürler dilenmiş, birbirlerine sarılıp gülüşülmüş ve sonunda içleri rahat bir şekilde çıkmışlardı koridora.

Yorucu, berbat birkaç günün ardından ilk defa bu koridorda böylesine içleri rahat oturuyorlardı.

Rohat, hariç.

Reyhan'ı kaybetme korkusu öylesine yakmıştı ki canını, aklında kurduğu hayallerini nasıl gerçekleştireceğini düşünmeye başlamıştı bu kez.

*
*

Neden öleceğini düşündünüz yahu :d Suç Mahalli ve Düştüğüm Gibi Kalkarım'ın etkileri bunlar, vallahi bak :')

Bu arada, evet güzel bir bölüm sonu oldu ama daha önce de konusu açtığım fakat pek dikkate alınmadığım bir konu var.

Size fotoğraflarını bırakıyorum, bu sayıların nasıl içime sineceğini size soruyorum. Ya da yazdığım bölümlere verdiğim emeğin karşılığını alıp almadığımın sorusunu.

 Ya da yazdığım bölümlere verdiğim emeğin karşılığını alıp almadığımın sorusunu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu konu hakkında son kez konuşacağım, okuyorsanız kendinizi belli etmenizde bir sakınca yok

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu konu hakkında son kez konuşacağım, okuyorsanız kendinizi belli etmenizde bir sakınca yok. İnanın kimse size neden oy verdin ya da neden okuyorsun demeyecek. Ya da hangi nedenden dolayı okuyup oy vermiyorsanız işte o nedenden size bir şey sormayacaklar.

Yine de, yanımda olanlara teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız ❤️

dünden kalma - textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin