42

5.1K 300 162
                                    

-Baha Tunç-

"Baha, sana mı gitseydik? Şimdi rahatsızlık veririz arkadaşına?" Kolumu tutup kapıdan döndüreceği sırada kolumu kurtarıp gülümsedim.

"Rohat benim en yakınım, Ezo. Onun evi benim evim, sorun değil. Hadi rahat ol artık. Burada kimse sana karışamaz." Asansör durunca ilk önce onun çıkmasını bekledim ve önden giderken yüzümdeki gülümsemeyi silip rahatlamaya çalıştım.

Berzan'ın onu bulması uzun sürmeyecekti. Yaptığı şerefsizlik ile utanması gerekirken gelip kıza rahatsızlık verecekti. Buna emindim ama Ezo bana güvenirken onu asla ateşe atmayacaktım.

Yedi ay önce evlenmişlerdi. Berzan kuzenim olabilirdi ama Ezo çocukluk arkadaşımdı. Her ne kadar çok yakınlığımız olmasa da, aynı okulda okumuştuk. Hiçbir şeyin hatrına olmasa da, sırf bir kadın olduğu için onu korumak benim görevimdi.

Rohat'ın odasının önünde beklerken yüzüme tedirgince bakmıştı. Güven vermek için gülümsedim ama gözlerim durmadan dudağının kenarındaki yaraya kayıyordu. O şerefsizin ellerini kırmak istiyordum.

"Hoş geldiniz." Rohat içten bir şekilde gülümsemeye çalıştı ve kenara çekilip içeri girmemizi bekledi. Ezo girmek için izin ister gibi baktığında kafamla işaret verdim ve beraber içeri girdik.

"Baha, kardeşim istersen ben gidebilirim. Şimdi rahat edemez falan?"

"Sağol kardeşim, iyi ki varsın."

Kolumu sıvazladı ve anahtarını alıp çıktı. Derin bir nefes alıp Ezo'nun yanına gittim ve koltuğa oturması için hafifçe ittirdim.

"Aç mısın? Yiyecek bir şeyler hazırlayabilirim?" Kafasını salladı. Koltuğa çekinerek oturduğunda bende yanına oturdum.

"Aç değilim, teşekkür ederim."

"Kendini burada rahat hisset Ezo, yanında ben varım. Berzan'ın sana zarar vermesine izin vermem, güven bana." Gözlerinin dolduğunu fark ettim.

"Beni bulursa?" Birkaç damla süzülünce dili de çözüldü, susturamadı kendini. İçindekileri bir bir attı.

"Baha ben nasıl biriyle evlendim? O böyle biri değildi, yemin ederim değildi. Değil tokat atmaya, sarılmaya bile kıyamazdı. Kaybettim onu Baha, içindeki güzel adamı kaybettim ben. Ne yapacağım şimdi?" Gözyaşları hızını arttırdığında, ne yapacağımı bilemeden elimi omzuna koyup birkaç kez vurdum hafifçe. Güvende olduğunu hissetmesi için ne yapacağımı bilmiyordum.

"Baha," Gözlerimin içine bakmamaya çalıştı, utancını fark edebilmiştim. Bir şey söyleyecekti ve nasıl söyleyeceğini bilmiyor gibiydi. Birkaç dakika elleriyle oynadı, akan gözyaşlarını sildi.

"Baha, Berzan dün ba-bana zorla sahip oldu." Kalbimin sıkıştığını hissetmiştim. Vücudum titretmişti ve sadece yüzüne bakabilmiştim. Gözyaşları hızlandı, elleriyle yüzünü kapattı ama bacaklarını sımsıkı kendine çekmişti.

Söylediği şeyi sinirlenmeden sindirmeye çalıştım, Ezo ise sırtını bana döndü ve ağlamaya devam etti.

*
*

Size nefret edeceğiniz yeni karakter çıkardım, hadi şu şerefsizi linç edin

dünden kalma - textingWhere stories live. Discover now