64

3.5K 240 134
                                    

Keşke diğer bölümü final yapsaymışım, yazacak şey aklıma gelmiyor delircem ;(

Evlilik sahnesi daha önce yazmadım yazmak da istemiyorum, bana sıkıcı geliyor. Bu yüzden zaman atlaması yaptım. Umarım sorun olmaz. :')

Büyük bir ihtimalle bir sonraki bölüm final :)

Keyifli Okumalar!

*

-İki Hafta Sonra-

-Yazar Anlatımı-

"Denizin ortasında kalabilirdim
Mavisini yüzünden çalabilirdim
Durmadan sana karışır dağılırdım
Yaptım öyle güzel yaptım ki."

Henüz birkaç dakika önce gözlerini, sevdiği kadının gözlerine açmıştı. İlk defa ama son olmasını isteyemeyeceği kadar güzel bir andı. Mırıldanmaya başladığı sırada eşinin hareketlendiğini hissetti.

Evet, derken akıllarından tek bir şey geçmemişti. Bundan sonra nasıl bir sorumluluk sahibi olacakları ya da herhangi başka bir şey. O an sadece gözlerinin içine bakıp, bir ömüre adım atmışlardı. Pişman değillerdi. Erken olduğunu söyleyen herkese inat pişman olmayacaklarına inanıyorlardı.

"Şikayetim mi var sanıyorsun
Aşık olmak mı sanıyorsun
Ne olduğunu bulabiliyor musun?
Ben bulamadım öyle güzel ki."

Sevdiği adamın, eşinin gözlerine bakarak şarkının devamını getirdi Reyhan. İlk beraber geçirilen gece, ilk sabah, ilk kahvaltı, bunların hepsinin huzurunu iliklerine kadar hissederek yaşamak istiyordu.

"Günaydın canımın içi." Dolu dolu gülümserken heyecanlanmıştı Reyhan.

"Günaydın canım." Rohat, uyuşan elini kafasının altından çekip karısının kucağına sokuldu.

"Oğlum çok güzel bir duyguymuş ya," Reyhan kollarını Rohat'a sararken kıkırdamıştı.

"Gülme kızım, aşırı mutluluktan kafam uçtu." Saçlarını okşamaya başladı.

"Ben de çok mutluyum Rohat, bozulmasından korkuyorum."

"Düşünme öyle şeyler birtanem, düşüneceğimiz başka şeyler var." Yüzüne bakmaya çalışarak sordu.

"Neymiş o?"

"Kaç çocuk yaparız Reyhan? Bak ben çok çocuk severim, sana da zahmet olmazsa önümüzde bol çocuklu aile yolu var haberin olsun." Saçını çekip susturmaya çalışsa da bu Rohat'ı sadece güldürmüştü.

"Ne çocuğu Rohat? Henüz erken. Hem ben çok çocuk sevmiyorum, onu ne yapacağız?" Oflayarak daha sıkı sarıldı Reyhan'a.

"Ne demek erken Reyhan? Tüp bebek bile tutmadığı yaşa gelince mi düşünürsün? Ben onu bunu bilmem, yapacağız dedim mi yapacağız. Bu evin reisi benim, ben ne dersem o!"

"Aptal! İlk günden boşayım mı illa? Valla delirtme beni, bırak çocuk yapmayı bütün yıl koltukta yatırırım." Saçını çekti tekrar. "Hem ne o evin reis falan? Maço musun sen?"

"Yok canım yani ben öyle birden evliliğin gazına geldim, yoksa tabii ki beraber karar veririz. Sen ne zaman, ne kadar istersen yani." Gülerek saçları arasına bir öpücük bıraktı Reyhan.

"İyi, hadi kalk kahvaltı yapalım." Reyhan kalkacağı sırada Rohat uzandığı yerden kalkıp, Reyhan'ı tekrar yatağa uzattı ve üzerine eğilip şirince gülümsedi. Kaşları çatık bir şekilde ne yapacağını beklese de Reyhan, ne söyleyeceğini tahmin etmişti.

"Bu geceye ne dersin, hı?" Reyhan gülerek itti fakat başarısız oldu. "Yahu ne inat ediyorsun ki? Bizim olayımız buydu, unuttun mu?"

Kaşlarını kaldırıp ne dediğini anlamaya çalıştı Reyhan. "Ne olayı?"

"Hani ben seni, hamilesin diye kandırdım ya. Ondan bahsediyorum." Reyhan gözlerini devirdi ve Rohat'ın boşluğundan yararlanıp üzerinden itti.

"Sen iyice sapıttın, yaramadı sana bu evlilik he."

"Ama tadın hâlâ damağımda." Olduğu yerde durup arkasını döndü. Rohat pis bir şekilde sırıtıyordu ve Reyhan'ı büyük bir ustalıkla sinirlendirmeye devam ediyordu.

"Ne tadı ulan? Ne diyorsun sapık herif?" Avcunu kafasına yasladı ve yatakta sırıtarak uzanmaya devam etti. Reyhan'ı sinirlendirmeyi çok sevse de, söylediklerinde ciddiydi.

"Seni benim eve getirdiğim zaman, sarhoştun demiştim hani. Hamilesin demiştim? Hamile değildin ama aramızda birkaç hoş şeyler geçti elbette." Yatak örtüsü ile oynamaya başladığında gözü de oraya kaymıştı ve bu yüzden Reyhan'ın hızla ona doğru yaklaştığını fark edememişti.

Reyhan hışımla yatakta üzerine çıktı ve yakasına yapıştı. Rohat hâlâ arsız gibi gülüyordu.

"Saçma sapan konuşma Rohat! Nasıl bir şeyler geçti? Hani dokunmamıştın yalancı!"

"E ben de fazla kaçırdıysam, hafızam bir gidip bir geliyor." Reyhan'ın sinirini hissettiğinde kahkaha atarak ellerini tuttu.

"Canımın içi, şaka yaptım ya. Ben sana dokunur muyum hiç? Hiçbir şey olmadı o gün." Reyhan'ın eli yavaşça gevşedi.

"Ama şimdi olmasında bir sakınca yok." Bu kez yerleri değişti, Reyhan'ın sırtı yatakla buluşurken Rohat onun üzerinde ve yavaşça yüzüne doğru eğiliyordu.

"Rohat, şimdi değil dedim. Ne arsız çıktın sen! " Rohat'ın gözlerine bakamazken gülüşünü de durduramadı. Ciddi kalamıyordu karşısında.

"Açım aç."

"Gerçek yüzünü göstermek için evlenmeyi mi bekledin hayvan!" Bu kez sinirlenmişti.

"Yoo karnım aç, kahvaltıya gidelim diye dedim."

*
*

Bunları böyle yazmak çok hoşuma gidiyooor *-*

BİTECEĞİNE O KADAR ÇOK ÜZÜLÜYORUM Kİ, BEN ÖZEL BÖLÜM FALAN DA YAZAMIYORUM HİÇ. NE YAPACAĞIM? :(

dünden kalma - textingМесто, где живут истории. Откройте их для себя