5

12.9K 601 427
                                    

05*: Üzülmek vardı sonunda her şeyin

05*: Bir üzülüp bir susmak vardı

05*: Bir de gece vardı sabahı olmayan

05*: Ve sen vardın hiç gelmeyen

Görüldü

05*: Vay vay vay, kimleri görüyoruz

05*: Üstümden bi engel kalktı, oh rahatladım

Reyhan: Şansını da zorlama hani

Reyhan: O bahsettiğin sarhoş olma, numaramı verme hikayesini anlat. Onun için çektim engeli

05*: İşin düştü yani?

05*: Tamam işin düştüyse hallederiz ne olacak :)

Reyhan: Ne istiyorsun

05*: Engellemeyip konuşmaya devam edeceksin

Reyhan: Tamam

05*: Bu kadar basit mi benim duygularım? Kırdın

Reyhan: Kafanı da kırmayı o kadar çok isterim ki

05*: Tamam tamam, anlatıyorum

05*: Üç gün önce pazar gecesi parkın orada karşılaştık. Az kalsın kafamda şişeyi kıracaktın :(

Reyhan: Demek ki her zaman böyle saçma konuşup sinir ediyorsun insanları. Devam et

05*: O gece sinirden değil, ayakta duramayacak kadar sarhoş olduğun ve ben o ara ayakkabını giydirdiğim için kafamda kırılacaktı şişe ;)

Reyhan: Evet, parka gittiğimde sinirliydim hatta çok sinirliydim. Ama ondan sonrası yok. Zaten sabah bir otel odasında uyandım, benim adımaymış ve parası da ödenmiş. Kıyafetlerim hâlâ üzerimdeydi ve başım çok ağrıyordu. Sorgulamadan çıkmıştım oradan, Allah kahretsin ya.

05*: Ne kadar da centilmen bir erkeğim :) ama canımın içi o kıyafetlerin üstünde olması çıkmadığı ve tekrar giymediğin anlamına gelmiyor ;) neyse devam edeyim

05*: O sırada geçiyordum parkın içinden ve bağırarak şarkı söylüyordun sen de. Gülerek yanına oturdum ve sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi bir samimiyetler, bi iltifatlar yağdırmaya başladın ama kraliyet soyundan gelen tarafım ağır bastı ve bu yılışıklığa daha fazla dayanamam deyip omzuma attım seni :)

Reyhan: Kardeşim bak düzgün anlat vallahi bulduğum an gebertirim seni

05*: Anlatıyorum ya kuşum, böyle oldu işte. Sonra beraber bir bara gittik orada beraber sarhoş olduk. Ben yine fazla kaçırmadım çünkü mükemmel zekam ile bizi kimin eve götüreceğini düşündüm ;)

Reyhan: Bu bahsettiğin ev... Kimin evi?

Reyhan: Benim değil mi? Yani beni tanıdığın için eve bırakmak istedin değil mi? Oh, tamam rahatladım.

05*: Yoo

05*: Ama evimi kendi evin bellemene sevindim hee :)

05*: Benim eve götürdüm kızım nerden tanıyayım seni

Reyhan: Ne diyorsun lan? Ne demek kendi evine götürmek? Utanmıyor musun bir kızı sarhoş haliyle kaçırmaya çüksüz! Yemin ederim bir elime geçirirsem o beynini yerinden sökeceğim, provasını dünden yaptığımın koyun rollü tiyatrosu!

05*: Reyhan yavaş...

05*: Bu çük konusunu daha önce konuşmadık mı seninle? Ne diye tekrar açıyorsun kızım, derin o konu.

Reyhan: Allah'ım sabır...

05*: Ayrıca onlar nasıl küfür? Hiç yakışıyor mu senin gibi bir kıza?

05*: EVET! Ama bir sakin ol, bir devamını dinle yahu ne diye celalleniyorsun hemen?

Reyhan: Anlat lapa beyinli, anlat

05*: Hakaretten dava açsam, hakim ne ceza vereceğini şaşırır, kızım biraz kalıplaşmış küfürleri kullan ne bu yaratıcılık?

Reyhan: Anlatıyor musun devamını yoksa ben direk polise gideyim mi?

05*: Yetmiş beş dakika reklamlardan sonra tekrar bir arada olana dek, hoşça kalın!

05*: Merak et biraz o mükemmel geceyi ;)

Görüldü

05* kişisini engellediniz.

*
*

hayvan gibi sinir bozucusun evladım

dünden kalma - textingWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu