44

5.1K 318 87
                                    

-Yazar Anlatımı-

Otelin kapısının önünde Rohat'ı gördüğü an heyecanlanmaya başlayan Reyhan, bu heyecanını dizginlemeye çalışarak yanına vardı ve dostça sarılmasına karşılık vererek gülümsedi.

"Hoş geldin." Rohat'a kafasını sallayarak cevap verdi. O sırada aklına son mesajı geldi. 'Seni seviyorum.'

Daha önce de yazdığı bir şey olsa da, bunu her yazdığında bu sözün Rohat'ı ne kadar mükemmel bir adam olarak gösterdiğini hep düşünürdü. Bir başkası söylese bu kadar etkisi olmayacak bir söz, Rohat söyleyince kendini tuhaf hissediyordu.

Hislerinden emin değildi ama önceden fazla incelemediği Rohat'ı beğenmeye başlamıştı. İlgisini çekiyordu artık.

Aralarında havadan sudan geçen konuşmalar ile birlikte asansöre binip odanın kapısına geldiler. O sırada Baha çıktı odadan.

"Reyhan, gerçekten çok ama çok teşekkür ederim geldiğin için. Başka güvenebileceğimiz bir kız arkadaşımız yoktu ve Ezo'nun bir kız arkadaşa çok ihtiyacı var şu an." Baha'ya samimi bir şekilde gülümsedi.

"Önemli değil Baha, Ezo'ya yardım edeceğim ve inan bana bunu çok içten yapacağım. Hiçbir şekilde üzülmesine izin vermeyeceğim, siz de aynı şekilde tamam mı?" Rohat'a da döndü Reyhan ve devam etti. "Özellikle kocası. Karısını bulmaya çalışacaktır illa ki, onunla karşılaştığınız an polise verin. Öyle bir şerefsiz ortalıkta dolanmamalı."

Baha'nın bakışları Rohat'a kaydı ve odaya girecek olan Reyhan'ı durdurdu.

"Reyhan," Aralanmış kapıyı kapattı ve Reyhan'ı biraz daha kendi tarafına çekerek konuştu. "Polise gidemeyiz, sen de öyle bir şey yapma olur mu?"

Alaycı bir gülüş kaçtı ağzından. "Ne demek gidemeyiz Baha? Kız dayak yemiş, zorla tecavüze uğramış. O şerefsiz cezasız mı kalsın?"

Baha zorla yutkundu. Polise gidememek onun da canını çok yakıyordu ama özellikle Ezo rica etmişti böyle bir şeyi. Zorla söz verdirmişti gitmeyeceğine dair.

"Reyhan, Ezo ve Berzan, yani kocası, resmi olarak evli değiller."

Reyhan duyduğu şeyin şokunu atlatmayı fazla sürdürmedi ama şaşkınlıktan sorusunu soramamıştı ki bu yüzden Baha devam etti.

"Berzan asker kaçağıydı ve aniden evlenme kararı almışlardı. Dini nikah kıydılar ama resmi nikahı, bir süre sonra Berzan askere gidip döndükten sonra kıyacaklardı. Ezo bu yüzden polise gitmemizi istemiyor." Reyhan derin bir nefes alıp oflamıştı.

Kızın hâlâ onu düşünüyor olması bir nebze canını yakmıştı. Hemcinsi olan bir kadının, belki de aşkı için, kocasını ele vermemesi onu üzmüştü.

"Tamam, hadi siz gidin dışarıda bekleyin." Rohat'ın kolunu sıvazlayıp gülümsemişti. Her ne kadar az önceki gibi sarılmak istese de kendini tutabiliyordu.

Rohat'ın anahtarı ile açtığı odaya girdi ve kapıyı kapatıp geniş dairede gözünü gezdirdi.

Genç kız koltukta oturmuş ve bacaklarını kendine çekmişti. Kafasını da dizine koymuştu ve bu şekilde henüz Reyhan'ı görememişti. Fakat Reyhan'ın spor ayakkabılarının parlak fayansta çıkardığı ses ile irkildi ve olduğu yerde titredi Ezo.

Aynı süratle kafasını kaldırıp gelen kişiye bakmış ve kim olduğunu bilmemesine rağmen kocası olmadığı için derin bir nefes alıp sakinleşmişti.

"Özür dilerim, korkutmak istemedim." Birkaç adımda yanına vardı ve koltuğa oturup elini uzattı.

"Ben Reyhan." Ezo'nun bakışları öylesine yorgundu ki Reyhan tüm negatif enerjiyi çekmişti vücuduna.

"Ezo." deyip elini sıktı. "Baha geleceğinden bahsetmişti."

"Evet," Derin bir nefes alıp negatif enerjiyi göndermeye çalıştı. Ellerini birbirine vurup, "Aç mısın? Ben deli gibi açım ve canım çok pis makarna çekiyor. Soslu mu sade mi?" Reyhan'ın dinç ve sevecen tavırları hoşuna gitmişti.

"Soslu." Baha sorduğunda aç değilim demesine rağmen, Reyhan'ın teklifini geri çevirmemişti. Ciddi anlamda bir kız arkadaşa ihtiyacı vardı, yanında rahat davranabileceği.

Birkaç saat içinde, tüm negatif enerjiyi yok edip yemeklerini yemişlerdi, ardından çay içerken Ezo her şeyi en baştan anlatmıştı ve Reyhan ile beraber ağlamışlardı.

Günün sonunda, ertesi gün doktora gitmek için sözleşmişlerdi ve o gece Reyhan Ezo'nun yanında kalmıştı. Ezo uyuduktan sonra geç saate kadar ağlamıştı. Ezo'nun yaşadıkları kendisine bile ağır gelmişti.

*
*

Uzun yazmak istemiyorum, o yüzden doktora gittikleri kısmı da atlayacağım. Umarım sizin için sorun olmaz... :/

dünden kalma - textingWhere stories live. Discover now