YANGI

26- Bir Yalan

-Aziz Bey, niçin geldiniz?
-Doktor hanım sizinle konuşmak istediğim bir mevzu var. Arabaya binin.
-Sizin düğünde olmanız gerekmiyor mu? Niçin buradasınız?
-Size tüm detayları anlayacağım.
-Anlıyorum ama hasta gelebilir, benim buradan ayrılmamam lazım.

Bu adama hiç mi hiç güvenmiyordum.

-Doktor hanım benden korkmanıza gerek yok. Revin için bir şeyler yapacağım.
-Üzgünüm aracınıza binemem, ne söylemek istiyorsanız buradan söyleyin.

Apar topar bu şekilde beni götüremezdi. Bir şeyler dönüyordu ve ben öğrenmeden peşini bırakmayacaktım.

-Revin'in kaçmasına yardım edeceğim.
-Bak iki gün önce bebeğin senden olmadığını söylüyordun. Madem çok yardım etmek istiyorsun neden ablası ile de ilişki kurdun? Bu tutarsız davranışların hiçte normal normal değil.
-Şimdi söyle bakalım neden düğün yerine buradasın?

Kararlılığımı anlamıştı.

-Evrim!

Alpay beni görmüş bağırmaya başlamış bana doğru koşarak geliyordu. Aziz sesi duyunca adamına işaret verdi ve araba hızla yanımdan uzaklaştı.

-Ne var Alpay Ne oldu?
-Kim o adam?
-Buradan biri işte ne oldu?
-Telefonun nerde senin arıyorum açmıyorsun.
-İçeride kaldı.
-Bir şey oldu sandım sana.
-Ne olacak Alpay her zaman ki işler işte, içeri girelim hadi.

Diyip sağlık ocağına döndük.

-Kahve içer misin? Türk kahvesi.
-Ah, olur tabi.
-Alpay alışamadım şu Amarikan tepkilerine. Dur Canan'a söyleyeyim de bize kahve yapsın. Bu arada bu akşam sana otel ayarlasak daha iyi olmaz mı?

Kalkıp kapıyı açıp Canan'a sesleneceğim sırada.

-Dün öpüştük diye mi diyorsun?
-Hşşşt, biri duyacak. Ya sen ulu orta şöyle şeyler söylemesene! Yerin kulağı vardır.
-Evleneceğiz Evrim daha ilerisi...
-Aklından bile geçirme Alpay, insan bir kere hata yapar, ikincisi ahmaklıktır.

-Canancım bize kahve yapar mısın hep birlikte içelim.
-Tamam canım. Yanına çikolata getirmiştim.
-Süpersin.

Kapıyı kapattım masama oturdum.

-Senin şu ağa biliyor mu benim kim olduğumu?
-Evet anlattım evlilik planımızı.
-İyi yapmışsın, dedi gülerek.
-Baran'ın tersine gitme istersen Alpay. Zaten bu aralar bir sürü şey ile uğraşıyor.
-Adam evleniyormuş, duydum.
-Hiç kaçırma dedikoduları.
-Kusura bakma Evrim sen benim müstakbel eş adayımsın. Bu gece de sende kalıyorum.
-Ne zaman döneceksin?
-Sen ne zaman döneceksen.
-Alpay şaka yapıyorsun değil mi?
-Elbette şaka yapıyorum, bu kadar çok mu istiyorsun gitmemi.

Güldüm.

-Hayır yahu.
-Kahveler geldi...

Canan hemşire içeri girdi. Kahvelerimizi içip sohbet ettik ve akşam hep birlikte takılmak için sözleştik.

-Alpay eğer sıkıldıysan sen...
-Yok iyiyim hep birlikte çıkarız.

...

Saat beş gibi çıktık, Bayram ve Fatih de bize katıldı ve yemek yemek için hep birlikte Baranla gittiğimiz restauranta gittik. Bir anda içime değişik bir his geldi. Bu gün düğünü vardı ve bir süre evli olacaktı. Öyle ya da böyle o kadınla uyuyacaktı.