21-Vela

2.1K 60 0
                                    

Baran gittikten sonra biraz kafa dinlemek istedim ama ne mümkün. Bu sefer de Alpay rahat bırakmıyordu. Sevgilisi olan adam neden beni arıyordu! Hoş Baran nişanlıydı ve birlikte olmuştuk. Böyle düşününce Alpay'ın yaptığı daha hoş görülür geldi.

-Efendim Alpay ne oldu?
-Evrim ben yarın Mardin'e geliyorum.
-Saçmalama Alpay burda ne işin var?
-Konuşmaya geliyorum Evrim, sana söylemek istediğim şeyler var.
-Alpay hiç zamanı değil inan bana. Kapı çalıyor kapatıyorum şimdi!

Telefonu kapattım ve kapıya gittim.

-Kimsiniz?
-Doktor Hanım Bekir ben.

Kapıyı açtım Baran Bekir'e dayanmıştı.

-Ne oluyor? Ne oldu?

Üstü başı kan içindeydi.

-Yaralandım Doktor.
-Ah Baran. Hemen geçin içeri şöyle yatıralım.
Diğer koluna girdim ve koltuğa yüz üstü yatırdım. Yarasını açtım, kanaması vardı dikiş gerekiyordu.

-Yapan kişi yumuşak dokuya saplamış. Muhtemelen küçük bir bıçak ve bilinçli biri tarafından yapılmış deride yırtılma yok. Pansuman yapalım ama bunun dikişe ihtiyacı var Baran. Bunu burda yapamam.

-Doktor sen bir şekilde hallet işte! Sar bir şey yap.

Canı acıyordu ama belli etmek istemiyordu. Yarayı temizledim, içim acıyordu neden başını belaya bulaştırmadan durmuyordu bu adam?

-Baran hastaneye gitmemiz lazım, yaran mikrop kapabilir burda böyle olmaz bu iş.
-Evrim hastaneye filan gidemem lütfen dik şunu kapat filan bir şey yap. Ne çok kanadı böyle.
-Tamam ama biraz canını yakacak.

...

Baran biraz daha iyi gözüküyordu. Kalçasındaki yarası bir kaç gün yürümesini engelleyecekti. O dinlenirken Berat'a Türk kahvesi yaptım.

-Nasıl oldu Baran nasıl yaralandı?
-Benim yüzümden oldu, bu adamlar yan masada içiyorlardı. Kalkarken ayağım takıldı masalarına çarptım. Bunlar da kalkıp üzerimize yürüdü. Ne ara oldu anlamadım. Abimi bıçaklamış şerefsiz!
-Bir kaç gün yürümekte zorlanır.
-Doktor Hanım çok teşekkür ederiz. Ben yaralandığımda da yardımcı oldunuz.
-Biraz maruz kalıyorum aslında, benim görevim tıbbı yardımı, sterilize ortamlarda icra etmek lakin abini bazı konularda ikna edemiyorum.
-Abim çok yufka yüreklidir aslında ne yapacağını iyi bilir.
-Anlıyorum ama bana abini savunma, ne olursa olsun Baran'ı biliyorum. Sinirlendiği için dövmüştür adamları.
-Hayır, adamlar bize saldırdı. Benden kaynaklı Revin'i seviyorum ben kuzenim ama amcam bana vermezmiş onu. Abimi layık görmüş ona! Zorlada olsa verecekti ama işte hesap tutmadı. Helin kaçınca mecburen Songül eve gelin geldi.

Acaba Revin ile Berat olabilir mi diye düşündüm.

-Berat git bizimkilere haber ver sen. Yarın düğün müyüm yapamayız.
-Tamam abi.

Berat çıktıktan sonra Baran'ın yanına gittim. Yüz üstü yatıyordu, başucuna oturdum.

-Bu muydu planın?
-Ne planı Evrim. O şerefsizi tanıyorum Songül'ün kuzeni o, it herif masaya geldi oturdu kavga çıkarmak için bekliyordu.
-Neden öyle birşey yapsın ki!
-Vardır bir iş, çıkar kokusu.
-Neyse geçmiş olsun. Yarın hastaneye git tetanoz aşısı yaptırt. Yaranın da pansumana ihtiyacı var.
-Sen konağa gelirsin, sevgilin böyleyken ona bakmayacak mısın?
-Sevgilim mi?
-Birlikte olmadık mı?
-Sevgili mi olmuş oluyoruz yani?
-Hala evlenmediğime göre.
-Bir kaç güne mecbur evleneceksin. Kaçarın yok malum.
-Evrim inat etme işte, benim onu sevmediğimi biliyorsun. Gerçek bir evlilik olmayacak! Bana inanman için ne yapayım.

YANGIWhere stories live. Discover now