19-Ne Olursa Olsun

2.3K 64 1
                                    

Arabandan indim ve eve girdim. Dinlenmeye ihtiyacım vardı Bekir eşyalarımı indirmişti olduğu gibi antreye koydum ve üzerimi değiştirip yatağa girdim ama uyuyamadım.

Telefonum çaldı Alpay arıyordu.

-Efendim Alpay ne var?
-Evrim, sana dünden beri ulaşmaya çalışıyorum. Neden açmıyorsun telefonlarımı?
-Müsait değildim ne oldu?
-Evrim ben dün seninle konuşmaya çalıştım ama o herif izin vermedi.
-Ne konuşacaksın Alpay? Söyle!
-Müsaitsen seni almaya geleyim.
-Mardin'e döndüm ben bu gün.
-Evrim ben gerekirse seninle konuşmaya geleceğim. Önemli bir mevzu.
-Alpay şu sıralar gerçekten yoğunum, hastalar filan oldukça yorucu geçiyor burası.
-Peki öyle diyorsan.
-Başka bir şey demiyorsan kapatıyorum ben.
-Görüşmek üzere Evrim.

Bu neydi şimdi? Hiç kimseyi düşünmeden uyumak istiyordum.
...
Sabah Canan hemşire bana kahvaltı hazırlamıştı. Birlikte oturduk hastalar gelmeden güzelce yedik içtik. Canan hafta sonumu sordu, kısmen olarak anlattım. Baran ile olanları bilmiyordu. Baran'ı tanıyordu ama görüştüğümüz aklına dahi gelmezdi. Gün çok sıkıcı ve sakin geçmişti akşam üzerine doğru iki kız geldi.

-Doktor Hanım, bana kan tahlili yapacakmışsın. İki gün sonra Baran ağamla evleniyorum da nikah için.

Demek Baran'ın müstakbel eşi buydu.

-Nikah için başvuru yaptınız mı? Bana belge ile gelmeniz lazım.
-Belgeler işte burda, yalnız Baran ağam bu gün gelemeyecek. Onun kan tahlilini yarın alırsınız.

Canan'ı çağırdım ve işlemleri yapmasını söyledim. Adı Songül'dü. Baran ile evleneceği için pek bir mutlu görünüyordu. Elbette memnun olması gerekirdi nede olsa hanımağa olacaktı, kaldı ki Baran gibi birini anca böyle bir yolla elde edebilirdi.

Sinirim bozulmuştu, istemsizce gerildiğimi fark ettim. Dünden önceki gün birlikte olduğum adam, yarından sonra bu kadınla olacaktı. Anlamsız bir duygu karmaşasından buldum kendimi.

-Canan hanımefendinin tahlillerini yap ben çıkıyorum.
-Tamam Evrim. Sana yazarım akşam için bir şeyler yapalım.
-Olur tabi ki.
...
Eve gidip duş alıp biraz bakım yaptım. Canan 7 gibi aradı. Bayram ve Fatih ile beni almaya geldiler, hep birlikte gidip kahve içtik biraz kafam dağıldı. İçimdekileri anlatabileceğim hiç kimsenin olmaması beni daha da sıkıntıya sokuyordu. Handan'a anlatmak istiyordum ama beni yargılamasından çekiniyordum. Böyle bir şeyi bana yakıştırmazdı. Şayet ben bile kabullenemezken birine anlatmak benim için çok ama çok zordu.

Baran bir kaç kere aradı ama açmadım. Kafa dağıtmaya çıkmıştım ama burda bile huzur yoktu.

Hep birlikte kahve içtikten sonra biraz yürüyüp dönmeye kadar verdik. Beni bırakacakları sırada Baran'ın arabasını kapının önünde olduğunu gördüm. Arabadan indim sırada Baran'da beni görüp arabadan indi ve bize doğru yürümeye başladı.

-Kaç kere aradım seni Evrim! Nerdesin sen!
-Evrim ne oluyor? Bayram arabadan indi ve olaya müdahale etmeye hazırlamış gibiydi kendini. O sırada Canan'da arabadan indi;
-Evrim?

Neyseki duymayan kalmamıştı.

-Canancığım siz gidin ben Baran'la konuşacağım biraz.

Ağa diye hitap etmemiştim, zaten bizimkiler anlamışlardı. Keşke önceden söyleseydim diye düşündüm.

-Baran istersen dışarıda fazla durmayalım. Bana geçelim konuşalım.
-Evrim bak sabrımı taşırıyorsun!

Kolundan çekiştirdim ve içeri girdik.

-Seni dinliyorum Baran, bağırmadan çağırmadan konuşalım.
-Evrim aradığımda açmamakta ne oluyor!
-Baran bu gün müstakbel nişanlın sağlık ocağına kan vermeye geldi. Ne yapmamı bekliyorsun? Hiç bir şey olmamış gibi seninle devam mı edelim?
-Evrim bak ben bu evliliğe engel olmak için elimden gelen her şeyi yapacağım lakin beni aşan şeyler var, beni anlamanı istiyorum.
-Tamam işte Baran seni çok iyi anlıyorum. Buna bir son verelim. Görüşmeyelim.
-Evrim şu söylediklerinin hiç bir anlamı yok!
-Baran lütfen daha fazla yorulmak istemiyorum. Önüme bakmak istiyorum.
-Kiminle!
-Baran kiminle olduğu seni ilgilendirmez.
-Hele bir göreyim benim olana el süren çıkacak mı! Erkekliğini koparıp eline vermezsem adam değilim!
-Baran ne ayıp konuşuyorsun sen öyle!
Usulca yanaştı;
-Diyorum ki Doktor sen benimsin!

Beni kendine çekti ve öpmeye başladı. Karşı koymak istedim, göğsünden ittirdim ama ne mümkün! Bu adamdan kurtuluşum yoktu, üstelik kurtulmayı gerçekten istiyor muydum?
...
O uyurken onu izlemek çok güzeldi. Usulca yüzünde gezdirdim elimi, sakalları ne kadar yumuşaktı. Elimi hissetmiş olacak ki gözlerini açmadan elimi tutup beni kollarının arasına aldı ve sarıldı. Kokusunu içime çektim, bir kaç gün sonra tamamen bambaşka bir halde olacaktık.

Gözlerimi açtığımda Baran gömleğini giyiniyordu.

-Erken değil mi?
-Evet sen uyu biraz daha benim şirkete gitmem lazım yapmam gereken şeyler var. Bu gün sözleşme imzalanacak, benim için önemli bir gün. Eğildi ve dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Akşam seni alırım yemeğe gideriz.
-Baran yarın evleniyorsun, hiç bir yere gitmeyelim.
-Öyleyse bana yemek yap seni il dışına çıkarmak isterdim ama bu gün biraz geç çıkacağım.
-Baran nikah için kan vermen gerekiyor.
-Evrim! Sen o işi düşünme, engellemek için hala vaktim var!

Uykum kaçmıştı kalkıp duşa girdim ve hazırlanmaya başladım. O sırada Baran aradı.

-Efendim Baran, ne oldu?
-Evrim Bekir geliyor bizim konağa götürecek seni Revin rahatsızlanmış.
-Baran sağlık ocağına getirsenize ya da hastaneye götürün.
-Sen bak bi, gerekirse hastaneye de götürürüz.

Az sonra Bekir kapının önünde durdu. Erzakları alıp, arabaya bindim ve konağa gittik. Revin Baran'ın kuzeni olmalıydı, Konağa girince Baran'ın odası hangisi açan diye içimden geçirdim. Kadınlar beni karşıladı ve birlikte Revin'in odasına çıktık. Kızın annesi olduğunu düşündüğüm kadın kızın başında bekliyordu.

-Lütfen dışarı çakabilir misiniz? Revin hanımı muayene edeceğim.

Kadınlar dışarı çıktılar, Revin kendine gelmişti.

-Size kan tahlili yapmamız gerek, yani mecburen sağlık ocağına gideceğiz. Lakin bana önce şikayetini söyler misin?

Hiç bir şey söylemedi, göz yaşları gözlerinden süzülüyordu.

-Revin hanım, şikayetiniz nedir?

Bu kızda bir hal vardı.

-Revin iyi misin? Benimle konuşabilirsin. Hadi söyle güzelim neyin var?
-Abla, ben çok kötü bir şey yaptım. Ne yapacağımı bilmiyorum öğrenirlerse beni öldürürler.
-Revin anlat bana söz veriyorum senin için elimden gelen şeyi yapacağım. Elini tuttum ve gözlerine baktım.
-Abla ben galiba hamileyim.
-Tamam güzelim kıyamam sana ben, tamam ağlama geçti şimdi ağlama. Önce sana test yapmamız lazım emin olalım önce ama şimdi sil gözlerini. Birlikte sağlık ocağına gidelim, burda böyle olmaz.
-Tamam abla, çok korkuyorum babam beni öldürür.
-Bekle canım sakın kimseye bir şey söyleme.

Aşağı indim ve Bekir'e arabayı hazırlamasını söyledim. Revin'in koluna girdim dışarı çıkarttım.

-Nereye doktor hanım!

Bir kadın bana sesleniyordu. Baran'ın annesi olmaydı çünkü çok benziyorlardı.

-Revin hanımı sağlık ocağına götürmemiz gerekiyor. Baran Beyin haberi var bir kaç tahlil yapmamız lazım.
-İyi peki gitsin! Necla!
-Buyur hanımağam.
-Sende git Revin'le.

Birlikte sağlık ocağına gittik, o sırada Canan'a mesaj attım. Ona güvenebilirdim, daha Baran ile ilgili mevzuyu açıklayamadan, kuzeninin gizli hamilelik testi için yardım istedim.

YANGIWhere stories live. Discover now