24-Geçmiş Geçmişte Kaldı

1.9K 60 3
                                    

Alpay usulca elini belime sardı ve daha sert öpmeye başladı
-Alpay dur!

İşin sonu çok farklı yerlere gidebilirdi.

-Alpay dur diyorum!
-Evrim... ben...

Gözlerime o her zaman ki seni arzuluyorum bakışını yerleştirdi.

-Olmaz Alpay! Sana iyi geceler ben uyuyorum, diyip odama gittim ve kapımı kilitledim. Kendimi yatağa attım kalbim hızla çarpıyordu.

...

Alpay'la ilk tanıştığımız gün aklıma geldi. Neredeyse on bir yıl kadar önceydi. Beni yağmurlu bir günde arabasına almıştı. O güne kadar hiç konuşmamıştık ama benim lise boyunca platonik olarak aşık olduğum kişiydi o. Aynı lisedeydik lakin o benden bir önceki sene mezun olmuştu. Okulun dışında ise  partilerde görürdüm onu. O zamanlar beni fark etmiş olmasını hiç sanmıyordum ama o yağmurlu günde, benim için oldukça kötü bir gündü, beni tanıdığını öğrenmiştim.

O gün berbat bir gündü çünkü babamın hastanede çalışan bir hemşire ile annemi aldattığını öğrenmiştim ve adeta dünyam başıma yıkılmıştı. Bunu hastaneye gittiğimde tesadüfen hemşireler kendi aralarında dedikodu yaparken duymuştum, ve babamın odasına çıkıp hesap sormuştum. Babamın sergilediği tavırlarından doğru olduğunu öğrenince de kendimi hastaneden dışarı atmıştım. Hava soğuktu, yağmur yağıyordu. Sırıl sıklam olmuştum, ağlıyordum. Üniversite sınavı stresim yetmezmiş gibi bir de babamın anneme olan sadakatsizliğini öğrenmiştim. Okulun önündeki durağa doğru yürüdüğüm sırada bir araba durdu yanımda ve camını indirdi. İnanmıyorum Alpay'dı bu!

-Merhaba Alpay ben, seni tanıyorum sanırım bizim okuldaydın. Yağmur çok yağıyor istersen gideceğin yere kadar bırakayım seni!
-İyi böyle.
-Nesi iyi çok ıslanmışsın. Hadi bin!

Arabaya bindim, gerçekten çok üşümüştüm.

-Bana kendini tanıtmayacak mısın? Ama önce nereye gidiyoruz?
-Seni tanıyorum geçen sene mezunlardansın. Ben Evrim bu sene son sınıftayım. Nereye gideceğim konusunda da ise hiç bir fikrim yok.
-Beni tanımana şaşırdım. Ama merak ettim neden böyle ağlıyorsun ve bu yağmurda dışarıdasın?
-İyi hissetmiyorum.
-Eve de girmek istemiyorsun anladığım kadarıyla.

Evet anlamında başımı salladım. Aslında yaptığım şeyin bir hata olduğunu çok geçmeden öğrenecektim.

-Seni ortamlarda görüyorum ama hakkında hiç birşey bilmiyorum. Okul nasıl gidiyor?

Onca zamandır hoşlandığım çocukla okul hakkında mı konuşacaktık yani?

-Üniversite sınavına hazırlanıyorum. Sen?
-Tıp Fakültesindeyim, birinci senem.
-Umarım bende tıp fakültesine yerleşebilirim.
-İstiyorsan yaparsın, doktor olmayı istiyor musun gerçekten?
-Tiyatro oyuncusu olmak istiyorum.

Güldü.

-İlginç birisin. İlginç insanları severim.

Alpay beni Zeynep diye bir kızın evine götürdü. Zeynep bana bir kaç kıyafet verdi ve ıslak kıyafetlerimi değiştirdim. Saçlarım o zaman uzundu. Islandığı için topuz yapıp bağladım.

-İstersen bu gece burda kalabilirsin.
-Bilmiyorum.

Az sonra eve ellerinde içkilerle başka birileri daha geldi. Müzik açıp dans etmeye başladılar.

YANGIUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum