85.BÖLÜM - Bazı ilkler..

66.8K 1.9K 242
                                    

Hepinize çok teşekkür ederim ^^ Bölümde flashback sahnesi var. Kafalarınız karışmasın sakın. Bölümü beğenmeniz dileğiyle.. :)

Multimedya'da bölüm şarkımız var dinlemek isteyenlere :)

Bu bölümü canım arkadaşım Atarlı'ya ithaf ediyorum. Umarım beğenirsin :)

Dokunmak..

Bütün ömrümüz boyunca hesaplayamayacağımız kadar çok şeye dokunuyoruz farkında olmadan ya da olarak. Bazen saçımıza, bazen bir göz yaşına, bazen bir ele.. Milyonlarca şey sayabilirim örnek olarak.

Ama ben bir tek Zeynep’e dokunduğumda bu şekilde hissediyorum. Kalbim bir tek ona dokunduğumda dışarı çıkacakmış gibi atmaya başlıyor. Ve bir tek ona dokunduğumda gerçekten o güzel kalbine, ruhuna da dokunduğumu hissediyorum. Belki de Zeynep’e dokunmayı bu kadar çok sevmemin bir nedeni de bu.

Sadece cinsel anlamda da değil.. Yanında otururken, televizyon izlerken, o bana heyecanlı bir şekilde bir şeyler anlatırken, uyurken.. Ellerimi istemsiz olarak Zeynep’in saçlarına, yüzüne, ellerine ve bazen de bacaklarına -bacaklar çok önemli- giderken buluyorum hep.

Onunla hep bir temas halinde bulunmak istediğimi fark edeli çok oldu. Ve bunun nedenini de onu ilk kez gördüğüm geceye bağlıyorum. O kokteylde benimle bilmiş bir ifadeyle konuşurken ona dokunmak için sonsuz bir istek duymuştum içimde. Ve o gün aslında fark etmesem de kendi kendime bir söz vermiştim.

Zeynep’i bulacak, onu benim yapacak ve ona dokunamadığım her saniyenin acısını çıkartacaktım. İlk iki amacımı gerçekleştirdiğime göre şimdi üçüncüsünü yapmaya devam etsem iyi olacak sanırım.

Gözlerim Zeynep’in bedeninde aç bir ifadeyle gezinirken, onu ne kadar çok özlediğimi bir kez daha fark ediyorum. Cihan Baba sağ olsun, Zeynep’in beş metre yakınına bile yaklaşamıyorum sayesinde son üç gündür. Zaten ondan öncesi cezaydı, regldi derken koskoca 11 gün geçiyor.

Vay be! 11 gün ben nasıl dayanabildim? Garip. Çok garip yani.. Gerçi buna dayanmak da denmez ama. Resmen içten içe çatladım günlerdir. Her baktığım yerde- neyse oralara girmeyeyim hiç.

Zeynep’in üzerine eğilip dudaklarını önce dudaklarımla mühürlüyorum. Aynı anda enfes kokusu burnuma dolarken, muhteşem sıcaklığı da içimde günlerdir yanıp tutuşan ateşi daha da körüklüyor. Dudaklarımı Zeynep’in dudaklarından ayırdığımda ellerim boş durmayarak Zeynep’in çıplak bedeninde geziniyor utanmazca. Burnuna küçük bir öpücük kondurduktan sonra kollarını boynuma dolayan Zeynep’in içten gülümsemesine karşılık veriyorum.

Zeynep beni bir kez daha kendine çekerken dudaklarımız tekrardan buluşuyor ve içimdeki ateşe daha fazla dayanamayarak yanıp tutuşan bedenimi Zeynep’in yumuşacık bedeniyle birleştiriyorum. Dudaklarımdan istemsizce derin bir iç çekiş çıkarken Zeynep kollarını daha da sıkı sarıyor boynuma.

Sevdiğin insanla sevişmek, tıpkı konuşmak gibi aslında.. Bu kez susuyorsun belki ama bazen konuşarak söyleyeceklerinden çok daha fazla şey anlattığın da kesin.

***

Yatakta uzanırken başını göğsüme yaslamış Zeynep’in saçlarını ve çıplak sırtını okşuyorum. Uzun bir sessizlikten sonra Zeynep bu sakinliği bozuyor.

“Kerem?”

“Efendim güzelim?”

“Sana bir şey soracağım?” diyor Zeynep başını kaldırıp çenesini göğsüme dayayarak. Gözleri gecenin loş ışığında parıldıyor.

NUMARA 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin