65.BÖLÜM - Yaşarken ölmek..

109K 2.2K 337
                                    

Hepinize tek tek teşekkür ederim ^^ Bugün GB'nin yıldönümüymüş. Onun şerefine sürpriz yapıp, yeni bölümü göndermek istedim. Keyifli okumalar.. 

Bölüm şarkısıyla birlikte okumanız tavsiye edilir ^^

Bu bölümü İpek'e ithaf ediyorum. Beğenmen dileğiyle İpekcim.. :)

^^Kerem^^

Beni oturttukları sandalyede korkunç bir acıyla ağlamaya devam ederken, Bora yan tarafıma bitkin bir şekilde oturuyor. Doktorlar yaklaşık 10 dakikadır içerdeler ve ne olup bittiği hakkında tek bir fikrimiz dahi yok. Tek bildiğim şey Zeynep’e bir şey olduğu. Ve bu gerçek beni her saniye milyon defa öldürüyor. Tekrar ve tekrar..

“Bir şey olmayacak dimi ablama?” diye soran Bora’nın korku dolu sesiyle birlikte bakışlarımı ona doğru çevirip derin bir iç çekiyorum. Onun da gözleri tıpkı buradaki herkes gibi ağlamaktan kan çanağına dönmüş bir vaziyette. Ama ondan daha da beter bir şey varsa, o da Bora’nın gözlerinde gördüğüm korku ifadesi.. Tıpkı benim içimde giderek büyüyerek, kalbimi durmaksızın kemiren ve nefesimi kesen o duygunun bir yansıması gözlerindeki. İkimiz de korkuyoruz. Hiç korkmadığımız kadar hem de..

Deli gibi sevdiğim kadını kaybetmekten korkuyorum. Bu fikir beni çıldırtıyor. Düşüncesine bile katlanamıyorum. Ama tek yapabildiğim şey burada böylece oturmak. Hayat bazen hiç ama hiç adil değil.

“Olmayacak.” diyorum burnumu hafifçe çekerek Bora’ya güç vermek istercesine. Ama sözlerim kendi kulağıma bile o kadar cılız bir şekilde geliyor ki kendime ben bile inanmıyorum. “Ona bir şey olmasına asla izin vermem.”

Eğer ona bir şey olursa ne yaparım ben? Yaşayamam. Zeynep’in olmadığı bir yerde tek bir nefes bile alamam. Allah’ım lütfen onu bana bağışla. Lütfen.. Başka hiçbir şey istemiyorum. Sadece Zeynep yanımda olsun, bana o güzel gözleriyle baksın, saçma sapan espriler yapsın.. Yeter ki ölmesin.

Zeynep benim nefesim. Onu kaybedersem ben de ölürüm.

“Neden öyle koştular o zaman içeriye?” diye soruyor Bora ağlamaya devam ederken. “Bir şey olmasa koşmazlardı.”

Durmadan ağlayan Demet Anne ve Jale Teyze’yi, Murat Enişte ve amcam sakinleştirmeye çalışıyorlar. Melis ve Yağmur birbirine sarılmış ağlarken içimdeki acının giderek katlanması nefesimi kesiyor sanki.

“Bora lütfen.” diyor Cihan Baba susması için karşı taraftan araya girerek. Ama Bora onunla aynı fikirde değil. Bir anda bağırmaya başlıyor.

“Ölüyor ablam dimi?! Ölüyor! Ondan böyle söylüyorsun!”

“Bora abicim sakin ol.” diyor Aksel ağlayarak Bora’yı sakinleştirmeye çalışırken. Ama pek bir işe yaramıyor.

“Ablam ölüyor Kerem Abi.” diyor bana doğru dönüp bir anda hıçkırıklara boğularak. Daha fazla dayanamayıp sımsıkı sarılıyorum ona. Şiddetle ağlamaya devam ederken onunla birlikte ben de ağlıyorum.

“Ölmeyecek tamam mı?” diyorum gözyaşlarım durmadan akmaya devam ederken. “Ölmeyecek. Bizi bırakmayacak.”

“Onu bir daha hiç üzmeyeceğim. Söz. Yeter ki iyileşsin.” diyor bana sıkıca sarılırken. Geri çekilip kafamı aşağı yukarı sallıyorum.

“İyileşecek.”

Doktorlar girdikleri gibi dışarı hızlıca çıkmaya başlarken hiçbirisi tek bir kelime dahi etmiyor. Sendeleyerek ayağa kalkıp ne olup bittiğine anlam vermeye çalışıyorum. Kimse bir şey söylemeyecek mi? Delirmemizi mi istiyorlar?

NUMARA 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin