37.BÖLÜM - Bir erkek.. Bir kadın..

165K 2.1K 464
                                    

Güzel yorumlarınız ve voteleriniz beni inanılmaz mutlu etti. Hepinize tek tek teşekkür ederim :) Geçen bölüm Thor ve Turşu kavuşmuştu biliyorsunuz. Herkes hikayenin final olacağından endişelenmiş ama henüz final yok ;) Rahat olabilirsiniz bu yüzden ;) Daha fazla uzatmadan sizi muhteşem ikilimizin maceralarıyla başbaşa bırakıyorum. Umarım beğenirsiniz :) Yorumlarınızı bekliyorum ;)

 Bu bölümü Sinem'e ithaf ediyorum. Beğenmen dileğiyle Sinemcim :)

Kollarım Kerem’in boynuna dolanmış bir halde hafifçe gülümsüyorum. Sanırım ben o kadar da şanssız bir kız değilim. Hatta şanslı bile sayılabilirim.

Kerem belimdeki ellerini giderek daha fazla sıkarken, hafifçe iç çekiyorum. Daha birkaç saat öncesine kadar hayatım berbattı. Şimdi ise tepetaklak döndü. Çok huzurluyum, çok mutluyum ve en önemlisi de Kerem’in yanındayım. Onu o kadar çok özlemiştim ki.. Bugün evime geldiğinde ona böyle sarılamadığım için deli gibi üzülmüştüm. Ama şimdi buradayım işte. En çok huzur bulduğum yerde.. Kerem’in kollarında..

“Ben..” diyor Kerem burnunu saçlarıma gömerek derin bir nefes alırken. Bu hareketi içimdeki son kalan bütün kızgınlıkların, kırgınların erimesine neden oluyor. “Ben inanamıyorum gerçekten.”

Kendi kendime gülümseyip, dudaklarımı dişliyorum utangaçça. Allah’tan şu anda Kerem beni göremiyor. Resmen aptal aşıklar gibiyim!

“Sen gerçekten buradasın dimi?” diye soruyor Kerem boğuk bir sesle beni kendisine biraz daha çekerken. Aramızdaki zaten olmayan mesafe, bu defa tamamen kapanıyor. Bedenim Kerem’in kocaman bedenine yaslı bir şekilde gözlerimi kapatıyorum. Eğer beni bir santim daha kendisine çekerse çocuğun içinden geçeceğim!

“Buradayım.” diyorum utangaç bir ses tonuyla. Kerem’e ahtapot gibi sarılırken ne düşünüyordum acaba? Şimdi geri çekildiğimde yüzüne nasıl bakacağım ben?! Çok utanırım ki!

“Zeynep..” diyor iç çeken Kerem sanki kendi kendisine konuşuyormuş gibi. Bedeninin gerilmesinden hafifçe geriye doğru çekilmeye başladığını fark ediyorum. Ben ne yapacağım şimdi?! Valla bakamam yüzüne! Gözlerimi sıkıca yumup, kendimi birkaç adım geri çektikten sonra derin bir nefes veriyorum. Saçmalama Zeynep! Aç gözlerini! Hem ne demiş ünlü mafya babası Polat Alemdar? 'Sonunu düşünen kahraman olamaz.' Ne diyorum lan ben?! “Zeynep?”

Kerem’in soru sorar gibi adımı yeniden fısıldamasıyla abuk subuk düşüncelerimden kurtulup, gerçek dünyaya dönüyorum. ‘E bi zahmet Zeynepçim!’ diye fısıldıyor içimden bir ses iğneleyici bir tonda.

“Zeynep?” diye soruyor Kerem yeniden. Gözlerim kapalı olduğu için ifadesini göremiyorum. Allah’ım ne yapıyorum ben?! Açmam lazım gözlerimi!

“Hı?”

“Neden gözlerini açmıyorsun?”

Heh! İşte beklenen soru da geldi! Şimdi ne cevap vereceksin bakalım Zeynep Hanım! Merakla bekliyorum gerçekten!

“Ee.. Ben, şey..” diyorum gözlerimi aptal bir inatla hala kapalı tutarken. “Gözlerimi dinlendiriyorum.”

“Ne?” diyor Kerem şaşkın bir şekilde. Ama ses tonundan gülümsediğini anlıyorum hemen. “Yoksa sen utanıyor musun?”

NUMARA 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin