NUMARA 12

80.BÖLÜM - Koca değil, koca bebek..

Hepinize vote, yorum ve o güzel desteğiniz için çok teşekkür ederim ^^ Güneşi Beklerken bugün bitti ama biz tam gaz devam ediyoruz :) Bölümü umarım beğenirsiniz ^^

Duyuru: Yarın şehir dışına çıkıyorum. Bu nedenle bölüm döndüğümde gelecek. Herhangi bir sorun olursa bana twitterdan ulaşabilirsiniz. Hesabım: @Kubra_masalkizi

Bu bölümü Canan'a ithaf ediyorum. Beğenmen dileğiyle Canancım.. :)

Eve girdiğimizde Kerem hala kahkahalarla gülmekle meşgul.. Zaten bardan çıktığımızdan beri hem Barış, hem de o sürekli olarak gülüyorlar.

Alt tarafı kadının üzerine içki ve buz döktüm. Ne var ki bunda bu kadar gülünecek? Servis yapmak hep yaptığım şey.. İkram ederken, sakarlığıma denk gelmiş olması tamamen Ceyda şıllağının şanssızlığı. Yersen.

“Yeter artık Kerem.” diyorum salona gidip kanepeye oturduğumda. Ama beni dinlemiyor tabi. Hala kahkahalarla gülmeye devam ediyor.

Barış’la ikisi o kadar çok gülüyorlar ki, bütün her şeyi anlatmak için Melis’in yanına gittiğimizde bile sayelerinde olayları Melis’e zorlukla anlatabiliyorum. Neyse ki benim uzun dil dökmelerim sonucunda Melis insafa geliyor ve Barış’ı eve almaya ikna oluyor. Bütün gerçekleri bir kez de Barış’tan dinledikten sonra hepimizi şaşırtarak Barış’a sıkıca sarılıyor. Hepimiz en azından süründürür diye düşünürken hamilelik hormonlarının etkisi olmuş olacak ki yumuşuyor. MKT’ye maruz kalmayacağını anlayan Barış da baya seviniyor haliyle.

Annelik bu kızın feministliğini azaltıyor mu acaba? Bebek bunun feministliğini emip, kendisine almasın sakın! Allah korusun. Tarihteki ilk feminist bebek olarak manşet olurlar kesin. Zaten Melis’ten de böyle bir bebek beklenir. İnşallah bebek erkektir de yakmayız masum bebeğin başını!

“Ama ne yapayım Zeynep?” diyor Kerem hala gülerken. “Çok komikti. Ceyda nasıl kalakaldı öyle kafasından aşağıya içki dökülünce. Hahaha..”

“Size de eğlence çıktı.” diyorum gözlerimi devirerek kanepeden kalkarken. “Neyse. Önemli olan o şıllak kadından kurtulmamız. Barış’ın başını yakamayacak bir daha.”

“Ödü patladı resmen. Hayatta yaklaşmaz Barış’a bundan sonra.” diyor Kerem kahkahaları kesildiğinde. “Baya hakkından geldin. Seninle gurur duyuyorum.”

“Ee ne demişler? Dinsizin hakkından imansız gelirmiş. O manyaksa, ben ondan daha manyağım.”

“Zeyneeep?” diyor Kerem gözleri parlayarak bana bakarken. Bakışlarına anlam veremeyip kaşlarımı çatarak ona bakıyorum.

“Efendim?”

“Söylemeden geçemeyeceğim, fena halde seksiydin bu gece.”

“Hey Allah’ım ya..” diyorum gülerek karşılık verirken. “Kerem sen bu gece asıl konuya odaklanmadın herhalde?”

“Valla sayende odaklanamadım.” diyor Kerem çapkın bir gülümsemeyle. Gülerek kafamı iki yana sallıyorum. “Bütün gece seni öpmek istedim.”

“O kargaşanın içinde bunları düşünmüş olmana mı şaşırsam, yoksa beni seksi bulmana mı bilemedim. En iyisi ben gidip bu konuyu iyice düşüneyim Keremcim.”