6.BÖLÜM - Yer yarılsa da içine girsem artık!

168K 2.1K 150
                                    

“Çok özür dilerim, çok özür dilerim, çok özür dilerim.”

Elimdeki buzu Kerem’in kanayan başına bastırırken, bir yandan da pişmanlıkla özür dileyip duruyorum. O ise acıdan yüzünü buruşturup bana cevap vermemekle yetiniyor.

Haçlılarla savaşan Osmanlı ordusu misali ‘Allah! Allah! Allah! Allah!’ diyerek çocuğun üzerine koşup kafasına vazoyu geçirirken ne düşünüyordum acaba?! Salak Zeynep, salak!

“Ya ben senin taşındığını unutmuşum.” diyorum acıklı bir ifadeyle. “Yukardan sesler gelince ben birden şey oldum, yani hırsız falan sanınca seni.. Şey ben..”

“Tamam Zeynep.” diyor Kerem beni susturarak. “Önemli değil.”

“Ya çok özür dilerim.” diyorum utançla. “Ben gerçekt-”

“Tamam.” diyor yeniden gözlerime bakarak. “Sadece ufak bir kazaydı. Geçti.”

Şu an yer yarılsa da içine girsem keşke! Ben nasıl unuturum Kerem’i ya?! Hayır odaya dalıyorsun bari kafasına vazoyu geçirmeden önce bak bakalım kimmiş dimi?! Yok! İlla geri zekalı gibi davranıp kendimi rezil edeceğim!

“Kerem ben gerçekten böyle olsun istemedim. Yani inan çok üzgünüm. Ben bir anda tıkırtıları duyunca.. Senin taşındığın da tamamen aklımdan çıkmış. Ben çok özür dilerim ya.. Gerçekten. Çok özür dilerim.”

“Önemli değil Zeynep.”

“Ben..”

“Önemli değil Zeynep.”

“Ama yani-”

“Ay önemli değil dedi ya Zeynep!”

Melis dayanamamış olacak ki gözlerini kocaman açarak araya giriyor. Bense şaşkınlıkla ona bakıyorum.

“Yeter artık bir sus.” diyor sesini biraz alçaltarak. “Çocuğun kafası zaten darbeden ağrıyor, bir de sen dır dır konuşuyorsun başında.”

“He..” diyorum utançla kızararak. “Ben unuttum onu ya.. Özür dilerim.”

“Bak hala özür diliyor.” diyor Melis gözlerini devirerek.

“Tamam ya..” diyorum ezik bir ifadeyle Kerem’in başından buzu çekip, başını incelerken. Alnı çok fena moraracak gibi duruyor. Ah aptal kafam! “Doktora gidelim mi?”

Kerem bana ciddi bir ifadeyle uzun uzun bakıyor ve daha sonra da hafifçe gülümsüyor.

“İyiyim ben Zeynep. Rahat ol.”

“Emin misin peki?” diye soruyorum ikna olmayarak.

“Evet. Eminim.”

“Hepsi senin yüzünden!” diyorum bir anda Melis’e patlayarak. O ise şaşkınlıkla gözlerini kocaman açarak bana bakıyor.

“Ben ne yaptım ya?”

“Sen beni sabahın köründe kaldırırsan olacağı bu işte! Uykumu alamadığım için salak gibi Kerem’i unuttum!”

“Yeter artık. Kendine eziyet etmeyi bırak.” diyor Kerem araya girerek. “Bir şeyim yok. Bir-iki güne geçer.”

“Bence doktora gidelim.”

“İyiyim Zeynep. Gerek yok.” diyor yerinde doğrularak. “İşe geç kalmayalım hadi.”

“Tamam o zaman.” diyorum hala endişeli bir şekilde. Melis bana el sallayıp çıktıktan sonra da Kerem’in arkasından merdivenlerden çıkıp odama giriyorum. Üzerimi değiştirdikten sonra kendime sövmeye devam ederken aşağıya iniyorum.

NUMARA 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin