109.BÖLÜM - Travma üstüne travma!

14.6K 591 126
                                    


Keyifli okumalar N12 severler :)






Cuma akşamı gelip çattığında, mutfaktan yaptığım yemeklerin haklı gururuyla çıkıp salonu son kez gözden geçiriyorum. Her şeyin yerli yerinde durduğundan emin olduktan sonra gönül rahatlığıyla koltuğa yerleşip arkama yaslanıyorum.

Kerem, annem ve babamı otogardan almak için evden ayrılırken, ben de son kontrollerimi gerçekleştirip, daha sonra da saçımı başımı düzetiyorum. Malum annem gelince hem iyi bir ev hanımı, hem de kendini salmamış bir eş görüntüsü çizmem gerekiyor.

Kapı zili ardı ardına çaldığında yerimden kalkıp, kapıdaki yedi aylık doğduğunu düşündüğüm şahısa söyleniyorum. Zira bir insan arada bir elini zilden çekip dinlendirir.

"En çok neyi merak ediyorum biliyor musun Bora?" diye soruyorum kapıyı açıp, içeri paldır küldür giren kardeşime bakarken. Hemen arkasından Aksel ve Sedat da içeri girip montlarını askıya yerleştiriyorlar.

"Neyi ablacım?"

"Senin ne zaman normal bir insan formuna dönüşüp, aramıza katılacağını tabi ki. Oğlum ne diye alacaklı gibi kapı ziline abanıyorsun?"

"Ne yapayım abla ya, üşüdüm." diyor ellerini birbirine sürterek yanımdan geçerken. Hep birlikte salona giriyoruz ve herkes koltuklara yerleşiyor.

"Nasılsın Zeyno?" diye soruyor Aksel arkasına yaslanıp, yerine iyice yayılırken.

"İyiyim canım, seni sormalı."

"İyi işte. Bu iki ergenle uğraşıyorum."

"Zeynep sen yüzüne bir şey mi yaptırdın?" diye soruyor Sedat araya girerek. "Bir başka güzelsin bu akşam."

"Annem gelecek diye panikten gerildim, belki ondandır Sedat." diyorum gözlerimi devirerek. Daha sonra da saatimi kontrol ediyorum. "Nerede kaldı bunlar ya?"

"Babam kesin eniştemi delirtmekle meşguldür." diyor Bora bilmiş bilmiş sırıtarak. "Bazen eniştem neden kaçıp gitmiyor diye ciddi ciddi merak ediyorum."

Övünmek gibi olmasın ama taş gibi karısı var burada, belki ondandır.

"Zeynep doğru söyle bak, boş zamanlarında Kerem'e fazladan sabır falan mı enjekte ediyorsun?" diye soruyor Aksel gülerek. "Cihan enişteme katlanmak her yiğidin harcı değil valla."

Aah ah, enjekte edebilsem önce kendime edeceğim zaten. Biraz sabır, biraz dayanma gücü, 250 gram da kestane şekeri. Çok severim.

"Ablam eniştemin sinirlerini aldırmış bence."

"Yok onu seni görmeden önce yaptırmıştım Boracım. Malum Kerem hayatı boyunca böyle koca bir yapışkan organizma görmemiştir. Bir anda şaşırmasın dedim."

"Ha-ha. Yine çok komiksin ablacım. Ama rica etsem esprilerine birazcık ara verir misin? Hava zaten yeterince soğuk."

Tam Bora'ya cevap vereceğim sırada kapı tekrardan çalıyor ve hepimiz aynı anda yerimizden doğrulup annemle babamı karşılamaya gidiyoruz. Kapıyı açar açmaz babam bana doğru gelip, sımsıkı sarılıyor.

"Canım kızııııım. Nasıl da özlemişim seni."

"Ben de seni özledim babacım benim. Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk." diyor babam gülümseyerek yanaklarıma birer öpücük kondururken. Daha sonra da Aksel'le kucaklaşıp salona geçiyor.

"Ben de senin evladınım baba ya!" diye sitem ediyor Bora hemen arkasından salona girerken. "İnsan oğluna da sarılmaz mı? Hiç özlemez mi?"

NUMARA 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin