71.BÖLÜM - Farkımız tarzımız..

120K 2.3K 303
                                    

Hepinize çok çok çok teşekkür ederim ^^ Geçen bölümü beğenmenize çok sevindim. Herkes Kerem'in neler hissettiğini merak etmiş sanırım. Çok istek geldi. Bu bölüm onun duygularına yer verdim bu nedenle. Umarım beğenirsiniz ^^

Çiftimizin balayı mekanını da multimedya ve dış bağlantılar kısmından görebilirsiniz :) İsteyenler bölüm şarkısıyla birlikte okuyabilirler. Keyifli okumalar..

Bu bölümü Beril'e ithaf ediyorum. Beğenmen dileğiyle Berilcim.. :)

^^Kerem^^

Hayatımın en güzel anlarının yarışması yapılsa Zeynep’i o kokteylde ilk kez gördüğüm an, onun da bana aşık olduğunu söylediği an ve de bu gece kıyasıya yarışır. Ama sanırım bir tık farkla bu gece diğer ikisini de alt eder.

Niye mi?

Çünkü hayatımın aşkı bu gece resmi olarak karım oldu. Çünkü gülüşüyle beni daha ilk saniyeden kendine aşık eden kadın bu gece ve sonsuza kadar her şeyiyle tamamen bana ait.

Sadece bana..

Düğün bittikten sonra eve döndüğümüzde kucağıma aldığım Zeynep’i yere bırakır bırakmaz tabi ki de dudaklarına kapanıyorum. Bütün gece onu adam akıllı öpebildiğim tek an nikahın kıyılmasından sonraki an. Bu yüzden de acısını çıkarmak benim hakkım.

Zeynep’in ise dudaklarımız ayrılır ayrılmaz yanağıma bir öpücük kondurup yatağa oturması ve ayakkabılarını çıkarması bir oluyor. Tabi ben de vakit kaybetmeden üzerimdeki ceket ve papyondan kurtuluyorum. Ne de olsa bu gece kıyafetlere pek ihtiyacımız olmayacak.

Düşüncelerimle birlikte içten içe büyük bir coşkuyla sırıtarak arka taraftaki yatakta oturan Zeynep’e çaktırmadan kısa ve hızlı bir bakış atıyorum. Yüzünde garip bir ifadeyle oturmaya devam ediyor. İfadesinden telaşlı olduğunu hemen fark edip ona biraz zaman tanımak adına banyoya gidip yüzümü yıkıyorum. Banyonun aynasından kendime attığım bakışlarla birlikte kalbim sabırsızca küt küt çarparken derin bir nefes veriyorum.

“Sakin ol Kerem. Öyle hemen coşmak yok. Nazik olacaksın, yumuşak olacaksın ve sabırsız davranmayacaksın. Zeynep’in ilki olduğunu unutma ve acele etme.”

Kendi kendime bulunduğum telkinlerden sonra yüzümü havluyla iyice kurulayıp yatak odasına girdiğimde Zeynep’i aynanın karşısında dikilirken buluyorum. Bembeyaz gelinliğinin içinde o kadar güzel ki onu alıp kırılmasından korkulan değerli bir biblo gibi pamuklara sarıp saklamak istiyorum bir anda. İçimdeki ona sahip olma isteği her dakika biraz daha artarken kendime engel olamadan yanına gidip arkasında duruyorum. Beni fark etmemiş olacak ki sözlerimden sonra şaşkınca gözlerini kırpıştırıyor. Bir süre onu rahatlatmak adına konuşup daha sonra da ona aldığım hediye kolyeyi veriyorum. Zeynep ise az önceki haline kıyasla biraz daha rahat görünüyor.

Birkaç saniye sonra dayanamayarak onu belinden sımsıkı kavrayıp öpücüklerimi onu gelinliğinin içinde ilk kez gördüğüm andan beri yapmak istediğim gibi omzundan başlayarak boynuna doğru sıralıyorum. Kulağının hemen arkasına geldiğimde genzimi yakan o çok sevdiğim kokusunu ciğerlerime sanki son nefesimi alıyormuşum gibi çektiğimde sabır sınırlarım zorlanıyor bir anda. Ama sakin olmam gerek. Zeynep’i en ufak bir saçma hareketimle korkutabilirim çünkü.

Zeynep’i kendime yavaşça çevirdiğimde dudaklarıma kapanmasıyla şaşırsam da içten içe rahatlamasına seviniyorum. Bu gece en son istediğim şey onu ürkütmek. Öpücüğüne büyük bir coşkuyla karşılık verdikten sonra duvağını çıkarmasına yardım ediyorum. Daha sonra da gelinliğinin fermuarını açmasına tabi ki..

NUMARA 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin