52.BÖLÜM - Dedeye sahip çıkalım

139K 2K 603
                                    

^^Kerem^^

Cihan Bey’in cümlesinden sonra ortamda adeta bir ölüm sessizliği yaşanıyor. Ben doğru mu anladım? Şimdi Zeynep’i vermiyor mu yani? Galiba bu kez gerçekten de öleceğim. Ya da cinnet geçirip herkesi öldüreceğim o olacak!

Annem ve babam birbirlerine kısa bir bakış atıp, Cihan Bey’in konuşmasına devam etmesini bekliyorlar. Ama benim içimde yanardağlar patlıyor resmen. Tamam. Kızına çok düşkün olabilirsin, onu çok sevebilirsin, hatta başkasıyla paylaşmak da istemiyor olabilirsin. Biraz zor bir durum olduğunu kabul ediyorum.

Ya da hepsini s.ktir et! Nasıl vermezsin Zeynep’i bana ya?! Nasıl?! Şimdi kafayı sıyıracağım!

“Cihan?” diyor Demet Hanım oluşan sessizliği bozarak ve uyarıcı bir şekilde gülümseyerek kocasına bakarken. Gözlerindeki ‘ne halt ediyorsun sen?!’ bakışını fark edebiliyorum. Kadın haklı. Ne halt ediyorsun sen Cihan?! Derdin ne?

Ama eğer benim de adım Kerem’se, kimse mani olamaz Zeynep’le evlenmeme. Gerekirse bütün dünyayı yakarım, yine de izin vermem buna. Hiç kimse benden bu hayattaki tek hayalimi çalamaz. Hiç kimse!

Zeynep gözlerini babasına dikmiş öylece dururken, Cihan Bey, Zeynep’e doğru dönüyor ve gergince yutkunuyor. İkisi orada sanki sadece kendileri varmış gibi bir süre bakışıyorlar. İfadelerinde hiçbir anormallik yok ama onları izlerken sanki kendi aralarında sözsüz bir iletişim kurduklarını düşünmeme neden oluyorlar.

Allah bilir telepatik güçleri de vardır bu Cihan Bey’in. Uzaylıdır kesin! Zeynep gibi muhteşem bir kız, nasıl olur da böyle bir babadan çıkar hala aklım almıyor! Kesin bütün genlerini annesinden aldı Zeynep. Bunun başka bir açıklaması olamaz çünkü.

Kalbime giren sancı nefes almamı zorlaştırarak beni giderek daha fazla zorlarken Cihan Bey gözlerini Zeynep’ten alıp bize doğru çeviriyor. Konuş be adam! Aklımı yitireceğim burada!

“Ama benim ne düşündüğümün pek fazla önemi de yok tabi.” Diyor Cihan Bey kafasını sallayıp kendiyle hesaplaşır gibi bir ifadeyle. Gözlerinin hafifçe dolmaya başladığını fark ediyorum. Hata bende zaten.. Ne diye uğraşırım ki kız istemeydi, nişandı diye. Tut Zeynep’i kolundan, bas yıldırım nikahını, olsun bitsin. Sen sağ, ben selamet! Herkes rahat ederdi o zaman.

Yok ama.. Eğer vermezse kolundan tuttuğum gibi götürürüm Zeynep’i nikah masasına. Olay çıkar burada. Kerem Sayer’in neler yapabileceğini bilmiyorlar tabi. Kuyruğumu kıstırıp, buradan Zeynep’i almadan geri döneceğimi sanıyorlarsa, çok yanılıyorlar. Bu saatten sonra kimse bana Zeynepsiz bir hayat yaşatamaz!

***

^^Zeynep^^

Babamın kalp krizime neden olacak o ilk cümlesi öyle bir hava yaratıyor ki ortamda, Eskimo’lar bile bu kadar soğuk bir yer görmemiştir herhalde. Şu anda hava sıcaklığı -50 derecede seyrediyor. Resmen kutuplardayız şu an!

Ben dedim ama o kadar ‘Kutup ayılarının nesli tükeniyor, yazıktır.’ diye. Al işte! Olacağı buydu. ‘Acıma acınırsın.’ demişler. Şimdi de babam beni vermediği için çoluk çocuğa karışamayacağım ben de. Kutup ayılarla aynı kaderi paylaşıyorum resmen.

Yetişin komşular, neslim tükeniyor!

İçimde öyle bir rüzgar esiyor ki sanki iki taraftan da pencere açılmış gibi. Cereyan yapıyor resmen! Hafifçe yutkunup, babama bakıyorum ve o da bana doğru dönüyor. Gözlerimiz birleştiğinde korktuğunu fark edebiliyorum hemen. Gözleri de dolu dolu..

Ah babacım ya.. Korkma ne olur. Ben senin kızınım. Zeynep’im. Değişmeyeceğim ki. Hep öyle senin küçük kızın olarak kalacağım.

Babamın gözleri bana aniden bir sıcaklık yayıyor ve içimdeki pencereler kapanıyor birden bire. Rüzgar kesiliyor. Biliyorum. Bu bakışı tanıyorum ben. Kıyamaz o bana.

NUMARA 12Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin