48: Eski Sevgili

10.9K 467 218
                                    

Selamlar👋🏻
En son attığım bölümün üzerinden haftalar geçti.
Üzgünüm:(( ama artık geri döndüm. Sabrınız için teşekkür ederim:)) sizleri seviyorum❤😍

Bir kaç bölüm sonra final yapmayı düşünüyorum. Bu temelli bir final değil. Çınar Koleji 2'yle geri döneceğim.

Ve, final yapmadan önce elimden geldiğince hikayede size de yer vermek istiyorum. İthaf etmemi isteyenler buraya yazabilir mi?

Bu arada NAZ1200'ın 'Biraz Şiirlik' kitabına bakmayı unutmayın. Cidden, harika yazıyor😍❤
 


 
İyi okumalar
 

.

.

Ertesi Gün..

Aklımda binlerce soru vardı ama ben hiçbirine cevap bulamamıştım. O kız, Emir'in boynuna atlayıp 'sevgilim' dediğinde içime koca bir fil oturmuştu ve bu görüntüye daha fazla dayanamayıp Ege'den beni eve götürmesini istemiştim..
Belki de, Emir'i yanlış tanımıştım.

Okulun önüne gelmemizle düşüncelerimden zor da olsa kurtuldum ve yüzüme sahte bir ifade takındım.

"Ne bu suratının hali?"

Ege'nin sorusuyla bakışlarım ona kaydı. Beni çok iyi tanıyordu, yüz ifadelerimden ne hissettiğimi anlayacak kadar çok hemde. Omuz silkerek geçiştirdiğimdeyse pes etmeyerek tekrarladı sorusunu,

"Ne düşünüyorsun yine?"

Ne mi düşünüyorum? Tam bir aptal olduğumu düşünüyorum. Emir'le aramda hiçbir şey olmamasına rağmen onu kıskanıyorum. En kötüsü de bana karşı hislerinde yalan söylemiş olmasından korkuyorum.. Aklımdaki karmaşıklık yetmiyormuş gibi bir de bu kızın çıkıp aklımı daha da karıştırmasını düşünüyorum.

"Hiç, hiçbir şey. Uykusuzum sadece, ondandır." Düşüncelerimi kendime saklayıp kısa bir cevap verdiğimde inanmayarak tek kaşını havaya kaldırdı. Ondan bir şey saklamamı istemiyordu, bu da yıllar önce birbirimize verdiğimiz sözlerden birisiydi. Birbirimizden asla bir şey saklamayacaktık. Bu sözü ben bozmuştum. Öyle gerekmişti, diyelim.

Bahçeden içeri girmemizle gözlerim istemsizce onunkilerle buluştu. Kendime ondan uzak durmam konusunda söz versem de bunu başaramayacağımı çok iyi biliyordum. En azından araya mesafe koyabilirdim. Gerçi mesafe koyayım derken çin seddi örüyordum, o da ayrı bir sorundu tabii.

Doğa ve Baran hemen önümde mide bulandıracak bir sarılma gerçekleştirirken yüzümü buruşturup başımı öne eğdim. Bilerek mi yapıyorlardı bunu?

Kendime verdiğim sözü tutarak bahçedeki sohbeti dinlemek yerine sınıfta durma taraftarıydım. Hava soğuktu, bunu bahane edebilirdim.

Baran'la özlem giderdikten sonra yanıma gelen Doğa'nın kulağına sınıfa çıkacağımı söyledim ve ondan bir cevap beklemeden kalabalığın içine karıştım. Büyük bir ihtimal bana kızmıştı.

Ellerimi montumun cebine koyup başım önde sınıfa ilerlerken soğuk bir el tarafından durdurulmuştum. Oldukça umursamaz bir tavırla kafamı elin sahibi Emir'e çevirdiğimde onun anlamsız bakışlarıyla buluştum. İç sesimin mesafeli ol uyarısıyla kaşlarımı hafifçe çatıp onu görmezlikten gelerek yoluma devam ettim.

"Hadi ama, sorun ne?"

Sesi kulaklarımı doldururken aynı zamanda içimdeki vahşi kıza sahip çıkmaya çalışıyordum. Cidden bu soruyu sorabiliyor muydu?

"Sorun ne öyle mi?" deyip arkamı döndüğümde sesimin yüksek çıkmasını aldırmadan ona bir adım yaklaştım ve devam ettim, "Sorun, bana karşı hislerinde yalan söylediğini düşünüyor, olmam. Ya, cidden iki kızı aynanda yürütebileceğini mi sanmıştın sen?!"

Ah, bu tam bir saçmalık. Resmen Mete ve Petek'le dalga geçmemin cezasını çekiyordum şu an. Allah belamı böyle mi veriyordu?

Söylediklerime kırıldığını çatılan kaşlarından anlamıştım. Bana yaklaşarak ellerimi tutmaya çalıştığında, buna izin vermeyip onu omuzlarından ittim. Boşluğuna denk gelmiş olacak ki bir iki adım geriye sendelemişti.

Tamam, psikolojimin hiç iyi olmadığını söyleyebilirim. Bunların hepsini bir okul koridordunda gerçekleştiriyorduk. Ve ben müdürün yerinde olsam elime patlamış mısırı alıp keyifle bu olayı izleyebilirdim. Bekle- sanırım bu yüzden hiçbir zaman bir müdür olamayacağım.

"Gerçekten böyle bir şey yapabileceğime inanıyor musun?"

Yutkundum. Buna inanmak istemiyordum. Ah, hayat inanmak istemediklerimizle dolu bebeğim.

"O, o kız-"
Henüz cümlemi bitirememişken araya girdi. "O kız, benim eski sevgilim. Ayrılığı kabullenemeyen bir eski sevgili... Eğer o gün gitmeseydin, söyleyecektim sana.." Yanıma yaklaşıp ellerimi tuttu, "Ben sadece seni seviyorum, sadece seni.. O kadar tuhaf ki. Sürekli aklımdasın. Düşünmemek için uyuyorum ve rüyalarımda hep seni görüyorum. Sanırım ben bu sevgiyi aşamayacağım. Zaten aşmakta istemiyorum. Aşk halt yemiş, sana hissettiklerim karşısında.."

Önce ellerimi ayırdım ellerinden. Gözlerimi gözlerinden kaçırdığımda her ne kadar kendime bunu yaptığım için kızacak da olsam, sonrasını düşünmeyerek fısıldadım o sözcükleri;

"Sen çok güzel seviyorsun Emir. Üzgünüm ama, ben her şeyi berbat ederim."

.

.

▪Bölüm Sonu▪

Cry:,((

Belki birazdan, belki de yarın bir Whatsapp bölümü yayınlayacağım. Eheheh

Çınar Koleji Where stories live. Discover now