3: Gerçekler

32.6K 1.2K 408
                                    

Medya; Ege

Zilin çalmasıyla kapanan gözlerimi yavaşca açtım ve kafamı sıradan kaldırdım. Uyumuştum ve Ege'de uyumuştu. Sınıfta ki bazı kişiler dışarı çıkarken kolumla Ege'yi dürttüm.
Esneyerek sıradan başını kaldırdı.

Tam bir şey diyecekken bir anda şiddetli bir kapı sesi duyuldu.
Şu en arkada oturup bizi izleyen çocuk şiddetle kapıyı kapamıştı. Daha sonra "Gel lan buraya!" Deyip sıska çocuğun ensesine yapışmıştı.
"Şimdi sen ne yapacaksın? Tüm sınıfın önünde ayaklarıma yapışıp özür dileyeceksin!"

Sıska çocuk utançtan yerin dibine girmişti. Etrafında o çocuk ve çocuğun yanındaki kız ve erkek kahkaha atıyorlardı.

"Ege bir şey yapalım" dedim sessizce.
Ege bir süre yüzüme baktıktan sonra tekrar kafasını çocuklara çevirdi.

Çocuk, sıska çocuğu yere fırlatmıştı. Sınıftaki kahkaha sesleri daha çok artarken kaşlarım daha çok çatılıyordu. Bu çocuk ne yapmış olabilir bu kadar küçük düşülecek?

Ege'nin elini masaya sertçe vurmasıyla bakışlarımı Ege'ye çevirdim. Bir anda ayağa kalkıp çocuğa doğru yürümeye başladı. Ege'nin arkasından bende kalktım sıramdan.
"Ne yapıyorsun lan sen?!' Dedi Ege elini yumruk yapıp öfkesi sesinden belli oluyordu.

Sınıftaki gülüş sesleri kaybolurken çocuk Ege'ye yaklaştı. "Sen karışma!"

"Ne karışmaması ya? Ne yaptığınızın farkında mısınız siz?!" Diyerek Ege'nin yanına geçtim.

"Bak sen.. bugün gelmiştiniz siz değil mi? Fazla cesaretlisiniz!" Dedi karşımdaki çocuk alayla.
"Merak etme Emir. 1 haftaya kalmaz tıpış tıpış giderler okuldan!" Dedi bu seferde Emir'in hemen arkasında duran kız.

İçimde ki ses en öldürücü planlarını önüme seriyordu şu an.

Kavga yok Kumsal.. sakin!

Sakince kıza doğru yaklaştım. "Sen yorma olmayan beynini bu kadar. O kadar kalmayacağız hem. Şu sözden bir kurtulalım.." son kelimeleri kısık sesle söylemiştim. Ve bunu sanırım Ege'den başka kimse anlamamıştı.

"Anlamadım canım?" Dedi kız gıcık bir ses tonuyla.
"Diyorum ki" dedim ve kıza bir adım yaklaşıp devam ettim. "Tabii siz anneleri tarafından okula gönderilen öğrencilerin her bakımdan yetersiz gördüğümüz aptal bir öğrencinin küçük düşürmesine şiddetle karşı değilsiniz ama!.."

Hepsi tek kaşlarını kaldırmış bana bakıyorlardı.
"Anladın mı canım?" Dedim son olarak canım kelimesine vurgu yaparak.
Kız usulca başını sallarken yanındaki çocuk "Kızım ne diyorsun sen ya? Beynim eror verdi sayende!" Diye çemkirdi.

"Ay canım senin beynin var mıydı? E bir daha ki ne söylede ıq'ünün yeteceği cümleler kurayım" deyip 'tiksinç şey' bakışlarımı yolladım.

Çocuk elinin ensesine götürürken Emir denen çocuk "Neyse şimdilik yırttın Mete.. Petek, Baran hadi gidelim abicim!" Dedi ve parmağını sallayarak ayrıldı yanımızdan.

Sınıftaki kargaşa sona ermişti ve diğer ders beden olduğundan herkes sınıftan çıkmıştı.
Ege eğilip sıska çocuğu yani Mete'yi kaldırdı yerden.
"İyi misin?" Dediğimde başını sallayarak cevap vermekle yetindi.

Şu an burada her şeyi öğrenmek istiyordum. Bu çocuk ne yaptı onlara?

"Otur anlat hadi" dedim masanın üzerine oturup.
Ege yanıma Mete'de karşımıza oturunca dikkatimi Mete'ye verdim.
"Dinliyoruz" dedi Ege, Mete'nin söze başlaması için.

Mete bir süre durup boşluğu izledikten sonra konuşmaya başladı "Emir okulun sahibi.. yanındakiler de en yakın arkadaşları" dedi ve derin bir nefes alıp devam etti "Ben onların grubundaydım, her şey güzeldi Petek'le sevgiliydik. Ta ki Petek beni bir kızla görüp her şeyi yanlış anlayana kadar..
Onunla her ne kadar konuşmaya çalışsam o kızla aramda hiç bir şey olmadığını söylesem de bana inanmadı. İnkar etti, saçma sapan şeyler söyledi. Sinirlendim, sinirden gözüm hiç bir şeyi görmez oldu ve o an hayatımda en pişman olduğum şeyi yaptım. Petek'e herkesin içinde t-tokat attım. Emir ve Baran Petek'i kardeşi bilirler, koruyup kollarlar. Petek de şu tokat olayını onlara anlatınca düşman oldular bana. Hayatım değişti bir anda, herşey mahvoldu.."

Tüm olanları ağzım açık gözlerim daha da açık bir şekilde dinledim. Bir kıza tokat atmak? Ve herkesin içinde.. eminim kızın sevgi dolu duygularının yerine nefret, hayal kırıklığı ve tekrar nefret duyguları birikmiştir..

"Az bile yapıyorlar" dedim kısık bir sesle
"Ve sizin de başınız tehlike de." Dedi Mete, bu dediğine ikimizde güldük..
"Biz tehlikeye alışığız" dedi Ege bana göz kırpıp.
"Neyse gidelim hadi" deyip ayağa kalktım.

Benimle beraber Ege ve Mete'de kalktı. Tam kapıdan çıkacakken "Teşekkür ederim.." dedi Mete mahcup bir ifadeyle.
Ben tebessüm etmekle yetinirken Ege "Sorun yok kardeşim." diyerek kolunu omzuma atmıştı.

Koridorda ilerlerken o tokat bana atılmış olsaydı diye geçirdim içimden iç sesimin tüm tehlikeli planlarını Mete'nin üzerinde denerdim..

"Yine neye sırıtıyorsun bakalım sarışın?"
Ege söyleyene kadar sırıttığımı bile farketmemiştim.
"Sadece, o tokatın bana atılmış olduğunu düşündüm."

"Hoop orada bir duracaksın kızım. Kolay mı sana tokat atmak? Ha attı diyelim, işte o zaman yumruklarımın tadına bakardı." dedi Ege ellini yumruk yapıp birbirine vurarak.

Kendimi bildim bileli koruyup kollardı beni o. Ben tüm tehlikeli planlarımı bize sataşan çocukların üzerinde denerken, Ege o çocukları yumruk manyağı yapardı..
Kalbimde asla eskimeyecek bir yerdeydi o..

Devam Edecek...

Çınar Koleji Where stories live. Discover now