11: Yağmur..

23.8K 901 103
                                    

"Salla, zaten yanımdasın"

Bakışlarımı gökyüzünden ayırıp Emir'e çevirdiğimde göz göze geldik. Bir süre sessizce birbirimize bakarken gözlerimi kaçırdım.

Eliyle çenemden tutup yüzümü kaldıracakken birden yağmur çiselemeye başladı. Git gide şiddetlenen yağmur beni şu an ki durumdan kurtarmıştı.

Ve yağmuru severdim. Beni rahatlatırdı. Sonu hasta olmakla bitsede yağmurlu havaları kaçırmaz deli gibi dans ederdim. Ben böyle bir manyağım işte..

Emir hızla kolumdan tutup beni bir ağacın altına çekti ve "Hayda tam sırası" diyerek mırıldandı.

Kıkırdayıp kendimi yağmurun altına attım ve kollarımı açıp dönmeye başladım.

"Kumsal, manyak mısın kızım sen? Gel şuraya bak hasta olacaksın" diye bağırdı Emir.

Onu umursamazken ayağımın kaymasıyla kendimi Emir'in kolları arasında buldum. Sırıtıp "Dikkat et" dedi. Başımı hızla sallayıp ağacın altına oturdum. Koca ağaç dallarıyla bizi biraz bile olsa korurken "Hani sana farklısın demiştim ya" dedi Emir.  Başımı ona çevirdiğimde devam etti. "Dediğim şeye bir kez daha emin oldum"

....

Yağmur damlalarıyla gözlerimi araladım. Yağmur dinmişti ve ağacın dallarından yüzüme yağmur damlaları düşüyordu.

Oflamamla Emir uyandığımı farketmişti. Göz kırpınca kaşlarımı çatıp ayağa kalktım.

"Gidelim mi artık ya?"

....

Uzun uğraşlar sonucunda kamp yerini bulmuştuk. Ege, Baran, Petek ve Mete bizi farkedince koşarak yanımıza geldiler. Ege sımsıkı bana sarılırken, Baran ve Petek'de Emir'e sarılıyorlardı. Meteyse..  Mete'yi boşverin.

Sarılmamız bitince Ege yüzümü avuçladı ve "Neredesin sen sarışınım?" Dedi. Kıkırdayıp "Ya abartma Ege." Dedim. Gülümseyip saçlarımı karıştırdı ve "Sakın bir daha yanımdan ayrılma" dedi. Korkmuştu haliyle.

Başımı onaylarmışcasına sallarken "İyisiniz değil mi?" Dedi Mete. Tek kaşım Mete'nin sorduğu soruyla yukarı kalkarken Emir yanıt verdi. "İyiyiz"

"Nasıl buldunuz kamp yerini? Neredeydiniz? Ne yediniz? Ne içtiniz? Aç mı kaldınız? Ayı gördünüz mü? Yılan mılan öldürdünüz mü?"

Son sorduğu soruyla omuzlarımı dikleştirip düz bir ses tonuyla "Ha yılan mı? Öldürdüm.. 1 saniyemi falan aldı" dedim. Hayır abartmıyorum.

Kaşlarını yukarı kaldırıp soru sormaya tekrar başladı. "Ohaa.. nasıl öldürdün? Öldürdün de öldürüp nereye attın? Yoksa gömdün mü? Veya yedin mi?-"

Petek'in sorduğu sorularla içime intihar etme isteği dolarken Ege'ye 'bu kız susmaz gidelim biz' anlamında başımı salladım. Aslında sadece başımı sallamıştım, ama eminim Ege bunları demek istediğimi anlamıştı.

Ege'yle Emir'lerin yanından ayrılırken Emir kolumu tuttu. Hızla ona dönerken "Üstünü değiştir, saçlarınıda kurula.  Hasta olacaksın" dedi.

Bu dediği bazı kızlar tarafından romantik kaçarken.. benim kalbim bir mağara adamı tarafından işgal edildiğinden saçma kaçmıştı.

'Ne diyor lan bu manyak?' İfademi takınıp Emir'e bakarken Ege hızla Emir'in elini kolumdan çekti ve "Bu kıza yaklaşma Emir!" Dedi.

Emir sert bir ifadeyle Ege'ye bakarken Ege kolumdan tutup uzaklaştırdı beni.

"Ege.." diye mırıldandım.

Bakışlarını yerden çekip bana doğrulttuğunda "Hadi gir çadırına." Dedi ve eliyle yanımda duran mavi renkte, içi yıldızlarla süslenmiş çadırı işaret etti. Hiç bir şey söylemeden başımı salladım ve çadıra girdim.

Kıyafetlerimin ıslaklığını umursamadan çadıra uzandım ve gözlerimi kapattım. Neydi hayat felsefemiz bizim; Uyku kusursuzca tasarlanmış mükemmel bir kaçı yoludur...

....

Üzerimdeki ıslak kıyafetlerle uyuduğuma pişman olurken hızla çantamdan 3-5 parça kıyafet çıkardım ve giydim. Bir an önce üzerimdekilerden kurtulmak istiyordum.

Üzerimi giyip çadırdan çıktığımda Ege'nin bir ağaca yaslanmış otları yolduğunu gördüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Üzerimi giyip çadırdan çıktığımda Ege'nin bir ağaca yaslanmış otları yolduğunu gördüm. Sinirden otları mı yoluyordu ben mi yanlış görüyordum?

Koşar adımlarla yanına gidip "Otlar diyorum. Rahatlatıyor mu?" Dedim alaycı bir ses tonuyla. Başını kaldırıp "Gel kendin dene" deyince sırıtıp yanına oturdum.

Bir süre sessizce olduğumuz yerde otururken Ege bu sessizliği bitirip bir soru sordu. "Emir sana bir şey söyledi mi?"

Bir an tüm herşeyi Ege'ye anlatmak istedim. Sonra "Ege'ye ne anlatıyorsun ki bunu da anlatma. Durduk yere kavga çıkmasın" diyen iç sesime hak verip "Yoo" dedim.

Ege tam ağzını bir şey söylemek için aralamışken "Kapatsak mı şu konuyu?" Diyerek ısrar ettim. Emir'le ilgili biraz daha soru sorsa atacaktım kendimi ağaçtan aşağı.

Başını sallayınca susadığımı farkedip Ege'nin yanından ayrıldım ve çadırımda duran 1lt su şişesini almaya gittim.

Şişeyi alıp tekrar Ege'nin yanına dönecekken bir ses duymamla olduğum yerde duraksadım.

"Ya bırakın beni!"

Devam Edecek..

Umarım beğenmişsinizdir 💝

Sizce Kumsal'ın duyduğu ses kime ait?

Yeni bölümde görüşüüüüz 🍒

Çınar Koleji Where stories live. Discover now