Çınar Koleji

2: Sıska Çocuk

Medya : Kumsal

Yeni okulumuzun bahçesine girdiğimizde durup Ege'ye baktım. "Kavga çıkartmak yok tamam mı Ege?"

"Bunu sen mi söylüyorsun Baş belası?"

Haklıydı. Hayatımda hiç böyle bir cümle kurduğumu hatırlamıyorum, bu cümlelerimin hepsi Vural amcanın yüzündendi -Ege'nin babası-

"Yurt dışına gitmeni göze alamam Ege, sen benim tek dostumsun."

Tebessüm etti. "Bu tek dostun seni asla bırakmayacak baş belası. Hem sen girdin bir kere benim hayatıma bırakır mıyım sanıyorsun öyle kolay kolay?"

Şu an kızını beyazlar içinde gören bir anne gibi duygusaldım. Bi' dakika ya, bu çok saçma bir benzetme oldu..

Burnumu çekip sımsıkı sarıldım.  "Tamam yeter bu kadar duygusallık. Hadi gidelim de görelim şu okulu nasıl bir yermiş"

Başıyla onaylayınca okulun içine girdik. Koridorda dolanırken herkes bize bakıyordu. Sanırım bu 'yeni öğrenciler' olmamızdandı.

"Ege" diye mırıldandım.

"Efendim Kumsi"

"Kumsi ne Ege? Hamsi gibi"

"Hamsiyi severim."

"Ya boşver hamsiyi de bunlar niye bize böyle bakıyor lan? Dalıcam şimdi birine!"

"Hişştt sakin ol baş belası,"

Gözlerim kısık kaşlarımsa çatık bir şekilde bize bakanlara öldürücü bakışlar atıyordum ki biri gelip bana çarpana kadar.

Aynı surat ifademi bu seferde karşımda duran gözlüklü, sıska elinde çantası, üstü başı ıslak, korku dolu gözlerle bana bakan çocuğa doğrulttum. "Kolumla bütünleştin resmen! Az dikkat et."
"Özür dilerim" dedi karşımdaki çocuk mahcup bir ifadeyle, titriyordu. Üşüyor olmalıydı.

Ege çocuğun omzunu tutup "İyi misin kardeşim?" Diye sorduğunda çocuk bir süre bir bana bir Ege'ye baktı.

Hadi ama bu bakışma böyle sürecek mi? Hem neden karşında sanki üç başlı ejderha duruyormuş gibi bakıyorsun?

Cevap vermeye karar verdiğinde sessizce "İ-iyiyim" dedi.

Değildi. Islaktı ve korkuyordu. Kaşlarımı çattım. "Değilsin. Söyle hadi noldu sana? Niye ıslaksın?"
Merakla sorduğum soruyu asla yanıtlamıyordı. Bu sessizlik bir süre daha devam edince Ege kolumu tutup "Söylemeyecek herhalde, gidelim biz" dedi.
Bakışlarım tekrar çocuğa kaydı. Söylemeyecek gibi duruyordu. Ege'ye dönüp usulca başımı salladım.

Tekrar okulun koridorlarına dönüp yürümeye devam ederken çocuğun yanımıza gelmesiyle durduk.

"Futbol sahasında oldu bu" dedi çocuk. Üstünün sırılsıklam olmasından bahsediyordu. Bir süreliğine durup devam etti "Okulun sahipleri yaptı bunu. Sizin yerinizde olsam onlara bulaşmam. Rezil ettiler beni tüm okulun önünde!" Diyerek hızla uzaklaştı yanımızdan
Sesinde öfke ve kırgınlık vardı. Bunu ona neden yaptılar bilmiyorum ama o çocuğa üzülmüştüm. Okulun önünde küçük düşmek gururunu kırmış olmalıydı. Aslında o futbol sahasına gidip onları bu çocuğu ıslattıkları suyla boğup, üstüne pataklayıp. En son kollarından tutup balkondan aşağı sarkıtıp kurumalarını beklemek isterdim. Evet, bunu şu an fazlasıyla istiyordum. Ege'nin de içinden bu tür şeyler geçtiğine emindim. Bu tür şeylere sinir olurdu o.

"Tanışalım bakalım şu okulun sahibiyle" deyip yürümeye devam ettiğinde kolundan tuttum.

Evet ben de o çocukları pataklamak istiyordum ama bu okula bir söz vererek girmiştik.

"Ya Ege hiç bu işlere girmesek mi? Biliyorsun buraya kavgalara bulaşmayacağız diyerek girdik"

Ege bir süre cevap vermedi. Daha sonra kolunu omzuma attı. "Daha sonra tanışırız sarışınım, sen yeter ki sıkma canını."
Tebessüm ettiğimde çenesiyle hemen arkamdaki müdürün odasını işaret etti. Derin bir nefes aldım ve içeri girdim.

......

Sınıfımızı öğrenmiştik 11/C'ydi ve şu an müdürle beraber sınıfa doğru ilerliyorduk.

Yeni sınıfımızın kapısının önüne gelince durduk müdür yavaşca kapıyı çaldı. İçeriden "Girin" sesi gelince de içeri girdi.
Artık bu olayı ezberlemiştik hatta ne diyeceklerini tahmin bile edebiliyorduk.

"Bak birazdan hoca ayağa kalkacak ve buyrun müdür bey? Diyecek" dedi Ege sırıtarak.
Tek kaşım havada müdür ve zarif, gözlüklü ve balık etli kadın hocayı izledim. Oturduğu koltuktan kalkıp Ege'nin tahmin ettiği gibi "Buyrun müdür bey?" Demişti.
Kıkırdayıp "Imm.. müdürde "Dersinizi böldüğüm için özür dilerim ama okulumuza yeni kaydolan 2 kişi var diyecek ve bizi çağıracak" dedim.
Müdür bey benim dediklerimin aynısını derken. Biz kapının kenarında kıkırdıyorduk.

"Gelebilirsiniz çocuklar!"

Komutumuzu alınca önde ben arkamda Ege sınıfa girdik.

Şimdi sıra her zaman ki tanıtmayı yapıp sınıfı baştan aşağı süzmekti..
Sınıfı süzerken bugün koridorda ki çocuğu görmemle gözlerim şaşkınlıktan iriledi. Üstünü değiştirmişti ama saçları hala ıslaktı.

Ege kaşlarını çatıp bana döndüğünde ben de tek kaşımı "Tesadüfe bak!" der gibi kaldırdım. Nasıl yaptığımı sormayın ben de bilmiyorum.

Müdür sınıftan çıkınca hoca "Evet tanıtın bakalım kendinizi" dedi ve içtenlikle gülümsedi.
Her zaman önce tanıtmaya ben başlardım bu yüzden ilk konuşan ben oldum.
"Ben Kumsal"
Hoca gülümseyerek "Hobilerin neler Kumsalcığım?" Diye sordu.
"Hobim yok" diyerek yanıt verdim

Kaşları çatıldı.
"Nasıl yok? Vardır vardır.."
Onun ısrarına karşılık net bir şekilde "Yok diyorum hocam. Zorlamayın." dedim.
Cıklayıp ellerini iki yana açtı. "Hadi utanma canım söyle"

İçimde ki ses al şu tahta silgisini kadın bu hayattan yok olurmuşcasına bas yüzüne silgiyi diyor ama neyse..

"Aslında bir hobim var.. insan dövmek.. böyle bildiğin saçından tutup, camdan sarkıtmayı, kafasını avuçlarımın arasına alıp ezmeyi-"

Ben daha fazla konuşmadan Ege eliyle ağzımı kapamıştı. Hoca şok olmuş bir şekilde bize bakarken, Ege "Ben de Ege. Şimdi yerimize oturalım biz" dedi ve beni en arka sıraya sürükledi. Yerlerimize oturup ellerini ağzımdan çektiğindr "Ya N'abıyorsun Ege?" Diye cırladım.
"Asıl sen n'abıyorsun? Öyle bir hevesle anlattın ki havale geçirdi kadın!"
Sırıtıp kollarımı birbirine bağladım. "E sinir etti. Anlat dedi anlattım."

"Aynen! Hoca baya ısrar etti ha. Ne yapacaksa hobilerini, hani erkek falan olsa-"
Ege'nin sözünü bölüp kafamı omzuna yasladım. "Egeee!"
"Ne var sarışınım baban seni bana emanet etti!" Deyip saçımla oynamaya başladı.

Biz tüm bunları yaparken duvar kenarının en arka sırasında oturan kişinin bizi izlediğini gördüm. Kaşlarım çatık bir şekilde etrafa bakmaya devam ederken bu seferde sıska çocukla göz göze geldim. Sahi, onu rezil eden kimdi?

Merhabalaar ♡

Sizce duvar kenarının arka sırasında oturan çocukla sıska çocuğun bir ilgisi olabilir mi?

Hoşca Kalın, Sevgiyle Kalın..