27: "Teyzemin Küçük Kızı"

15.8K 646 122
                                    

MEDYA : KUMSAL

Şu an dünyadan tamamen uzaklaşmış, kendi dünyamda -ki bu odam oluyor- son ses müzik dinliyordum. Ha bir de bugün 10. Çikolatalı sütümü içiyordum.

"Kız kapat şu müziği!"

Annemin bilmem kaçıncı bağırışını aldırmayarak kendimi yatağımın içine attım ve yatağımın hemen yanındaki ayıcığımı alıp "Müzik dinlemek suçsa bıçakla beni ayıcık." Diye mırıldandım. İşin garibi şuan ayıcığımla bakışıyordum. Deliriyor muyum acaba? Ya da bu şizofrenik bi' durum mu?

Telefonumun titremesiyle bi' 5 dakika yatağın içinde telefonumu aradım. Hey, 1 hafta önce kaybolduğunu düşündüğüm silgimin yatağımın içinde ne işi var acaba?
Silgiyi bir ara almak için yere fırlatıp, mesaja tıkladım.

Kimden : Emir

"Dışarıdayım, gelsene 2 dakika yüzünü göreyim."

Ah çocuk, benimle dalga mı geçiyorsun?

Gayet sakin bir şekilde cevap yazdım.

Kime : Emir

"Gelemem, uyuyacağım."

Zerre uykum yoktu ama uyku güzel bir bahaneydi. Hem, Emir'in bu saatte burada ne işi var? Sevgilin var oğlum senin vurdurtma ağzına!

Telefonu tekrar yatağa fırlatacakken bir mesaj daha geldi.

Kimden : Emir

"Uykunun olmadığını çok iyi biliyorum prenses. Şimdi, sen mi geliyorsun yoksa ben mi geleyim?"

Şimdi sin mi giliyirsin yiksi bin mi giliyim?

Cevap yazmayıp yatağa yattım ve yorganı kafama kadar çektim. Bir kaç dakika sonra bir ses duymamla hızla arkama döndüm. Şaka maka gelmişti!

Kaşlarım çatık bir şekilde yataktan kalktım.
"Nasıl geldin sen ya?"
Gülüp pencereyi işaret etti ve yüzünü buruşturup müziği kapattı. "Müzik dinlemeyi biraz abartmışız galiba."

Kollarımı birbirine bağlayıp gözlerimi devirdim. "Neden geldin Emir?"
"Seni merak ettim. Sıkkındı bugün canın. Neyin var prenses?"

Hah, şimdi ne diyeceksin Kumsal? Telefon konuşmalarını duydum ve seni kıskandım mı? O benim hiç bir şeyim değildi. Neden kıskanıyorum ki?

Sorusuna cevap vermeyip "Prenses demesen mi artık?" Dememle kaşları çatıldı. "Nereden çıktı bu şimdi?"
Omuz silktim. "Bilmem, belki bu kelimeyi başkalarına söylemen gerekiyordur."
Anlamsızca bana bakarken telefonu çaldı. Parmağını 1 dakika der gibi kaldırıp telefonu açtı.

"Efendim?... E geleceğim dedim ya aşkım."

Yine o aramıştı. Ve Emir gözümün içine bakarak onunla konuşuyordu.

"Nerede miyim?" Deyip güldü. "Bir prensesin yanındayım diyelim."

Gözlerimi kısıp ayağımla ritim tutmaya başladım.

"Geleceğim abicim. Tamam, gelirken prenseside getireceğim."
Abicim mi demişti o? Abicim..
Telefon konuşması bittiğinde "Teyzemin küçük kızı, adı Aşkım. Prenseslere bayılıyor. E gideriz artık bir gün." Deyip telefonu cebine sıkıştırdı.

Doğru mu duyuyorum ben? Teyzemin küçük kızı dedi değil mi o? Sevgilisi yokmuş yani.. Şuan ayaklarım yorulana kadar halay çekip, kuşlara böceklere selam vermek istiyordum.

Sırıtmama engel olamayıp yatağıma oturdum ve "Garip bir isim.." diye mırıldandım. O sırada giderek yükselen ayak sesleri duymamla hızla yataktan kalktım. Gelen eğer annemse beni tam şuraya gömebilirsiniz.

"N-ne yapacağız?"

Emir elini ensesine götürürken ben odama göz gezdirdim. Pekala, Emir'i nereye saklayabiliriz bakalım?

"Yatak. Yatağımın arkasına saklan."

Başta ciddi olup olmadığımı sorgulasada sonra gayet ciddi olduğumu anladı ve yatağımın arkasına saklandı. Bense derin bir nefes alıp yatağa oturdum..
O sırada ayak sesleri durdu ve hemen arkasından bir ses duyuldu.

"Musait misin sarışın?"

.
.

¤ Bölüm Sonuiii ¤



Çınar Koleji Where stories live. Discover now