32: Civcivim

14.7K 621 76
                                    

Ege hastaneden taburcu olunca ısrarlarıma yenik düşüp, hep beraber bizim eve gitmiştik.  Hepimiz onun için endişelenmiştik. Hah, pardon Mete hariç!

Arka bahçeye geçip koltukta yerimi aldığımda yol boyunca sorduğum soruyu tekrar sordum "Bak Ege, canın acımıyor değil mi?"
Sabır dilercesine kafasını yukarı kaldırıp "Turp gibiyim Kumsi. Artık sormasan mı?" dedi ve saçlarımı karıştırdı.
Ben onun bu hakeretine karşılık kıkırdarken, annem elinde tepsiyle yanımıza gelmişti. "Kumsal'ım, Kalk biraz hizmet et misafirlerimize hadi.''

Kollarımı birbirine bağlayıp arkama yaslanırken, Petek annemin elindeki tepsiye uzandı. "Ay biz yabancı mıyız Oya teyzeciğim?"
Vay be! Kız annemle benden daha iyi anlaşıyor.

Yanaklarımı şişirip dışarı üflediğimde, Emir kulağıma yaklaşıp "Sinirlendin mi sen bakayım?" Diye fısıldadı
Ona döndüm. "Neden sinirleneyim? Sadece annem komşu çocuklarını öveceğine artık Petek'i övecek o kadar."
Güldü. "Tam bir cadısın."
Tek kaşımı kaldırdım.
"Prensese ne oldu?"
"Düşündüm de 'cadı' kelimesi sana daha çok uyuyor."
Hafifce omuzuna vurup önüme döndüğümde Petek de annemle konuşmasını bitirmişti.

Elindeki limonatayı masaya bırakıp hazırlanın mükemmel bir fikir geliyor bakışlarıyla bize bakmaya başlayınca Baran ellerini havaya kaldırdı. "Valla ben ne derse tamam diyorum."

Petek Baran'a gözlerini devirip tekrar bize döndüğünde yüzüne tatlı bir ifade takındı. "Bu akşam korku evine gidelim mi?"

Korku evi...

Bu teklif bana küçükken Ege'yle yaşadığımız bir anıyı hatırlatmıştı.
Ailelerimiz izin vermiyordu, biz de gizlice girmiştik korku evine. Her şey çok güzel ilerliyordu, taa ki karşıma bir iskeletin çıkmasıyla yere düşüp kolumu kırana kadar...
Kabul etmeliyim ki garip bir çocukluk geçirmiştik.

Ege'ye bakıp gülümsediğimde, onunda aklına bu olay gelmiş olacak ki dudakları yukarı kıvrıldı.. Şapşal ya.

"Hatırladın mı sarı?" Demesiyle hızla başımı salladım. "Hatırlamaz mıyım? Beni ne zorluklarla çıkarmıştın oradan."
Gülümsemesi daha da büyüdü.
"Sen de baya korkmuştun ama."
Omuz silktim. "Hiç de bile. Korkunun k'sini bile yaşamamıştım."
İnanmayarak başını salladı. "Tabii canım, Sen öyle diyorsan."

Ben kıkırdarken sohbete Mete de dahil oldu. "Neyden bahsediyorsunuz bilmiyorum ama, ben Petek'in fikrini kabul ediyorum."
Petek sevinçle ellerini çırparken Emir'e çevirdim bakışlarımı. Bir elini saçlarına daldırıp sakin bir ses tonuyla "Beni es geçin, işim var akşam." dedi. Ne işi şimdi bu?
Baran duygularımı tercüme edip "Bi' sorun mu var kardeşim?" Dediğinde Emir başını iki yana sallamış, bakışlarını 1-2 saniyeliğine bana çevirmişti. Tek kaşımı havada ona baktığımda tekrar önüne dönmüştü.

Düşündüm de, eğer korku evine gideceksek hep beraber gitmeliyiz. Hem ne demişler? Bir elin sesi var iki elin..ıı..- amaan her neyse öyle bir şeydi işte..

"Bence bu gerçekten zekice düşünülmüş bir fikir... Ne yalan söyleyeyim kırk yıl düşünsem aklıma korku evine gitmek gelmezdi. Bravo Petek.. E bize de bu teklifi kabul etmek kalır, bu akşam herkes korku evinin önünde olsun." deyip parmağımı onların üstünde gezdirirken devam ettim. "Son dakikada 'işim vardı, hastalandım, uykum var' gibi bahaneler duymak istemiyorum. Tamam?"

Hepsi başını sallarken Baran yanıma geldi "Bir dakika bir dakika, sen.. korku evlerinden korktuğun halde kabul mu ediyorsun Çaki?"
Cıkladım. "Korku evlerinden korkmuyorum Chelsea."
Yapmacık bir şekilde gülüp elini salladı. "Hıı tabii tabii."
Korku evlerinden korkmuyordum. Tamam belki birazcık korkuyorumdur.. ah tamam, korkuyorum. Hem kim korkmaz ki?

O sırada gözlerimin iki el tarafından kapanmasıyla kaşlarımı çattım. Ellerimi gözlerimi kapatan ellerine götürdüm. Bu kim şimdi? Hadi ama, uğraştırmayın beni.
Arkamdaki ses "Ben kimim?" Dediğinde şaşkınlıktan ağzım aralandı.. Bu o'ydu, benim kıvırcığımdı.. Ve ben onu gerçekten çok özlemiştim. Hızla arkamı döndüm. "Doğa?!"
"Ta kendisi." Deyip boynuma atladı.

"Hey hey ben de buradayım."
Doruk.. Doğa'nın ikiz kardeşi. Eski okulumuzdan arkadaşlarımızdı.. tabii bizim okuldan atılıp başka bir şehre taşınmamızla onları bir daha görememiştik.
Doğa'nın kollarından sıyrılıp Doruk'a sarıldığımda, Ege'de ayağa kalkıp aynı şekilde sarıldı onlara.

Yaklaşık bir saat süren tanıştırma ve 'nasılsın?' aşamalarını geçtiğimizde Emirler gitmek için ayaklandı. Saat epey geç olmuştu ve zaten bir kaç saat sonra tekrar beraber olacaktık. Ve bu arada, Doğa ve Doruk 2 gün bizimle.. Ege'nin şu kaza olayını öğrenmişler ve apar topar gelmişler.

Petek, Baran ve Emir bizimle vedalaşırken Doğa yanıma yaklaşıp kulağıma fısıldadı. "Emir'le aranda bir şey mi var sarısına ekmek bandığım?"
Bana inanmayacağını bildiğim halde gözlerimi devirip "Saçmalama!" Diye fısıldadım.
O sırıtarak önüne dönerken, onun bu kadar dikkatli oluşuna bir kez daha lanet ettim ve yanaklarımı şişirip dışarı üfledim. O sırada Emir yanıma yaklaştı ve kulağıma fısıldadı.
"Korku evinde korkarsan diye söylüyorum.. Kaslı kollarımla seni her zaman koruyabilirim civciviim.."
.
.

Bölüm Sonu..🐤

**Bu bölüm nedense pek içime sinmedi, ama sizi daha fazla bekletemezdim.
Her neyse sizleri seviyorum yeni bölümde görüşüürüüüz**

Çınar Koleji Where stories live. Discover now