GİRDAP

32. Benimle Nice Senelere..

Alarmla gözlerimi açtığımda hızla yataktan çıktım ve telefonu kapattım. Daha saat çok erkendi ve kimsenin rahatsız olmasını istemiyordum. Bugün erken kalkmamın tek bir sebebi vardı..

Bugün Yiğit'in doğum günüydü..

Hızla banyoya girdim ve hazırlanmaya başladım. Bugün benim için çok özeldi. Çünkü Yiğit de benim için çok özeldi. O benim en özel günümde, doğum günümde bana çok güzel bir parti ayarlamış, neredeyse en mutlu günümü o gün yapmıştı.

Şimdi bugün Yiğit'in doğum günüydü ve daha iyisini ona yapmam lazımdı. O beni çok mutlu etmişti, benim de onu çok mutlu etmem gerekiyordu. Çünkü bugünkü tek amacım onun mutlu olmasıydı.

Hemen banyodaki işlerimi hallettim ve dolabımın yanına gittim. Neredeyse parmak ucumda yürüyordum. Hızla beyaz, sade bluz ve siyah eteğimi aldım ve giyindim. Siyah spor ayakkabılarımı da giydiğimde hızla dışarı çıktım.

İlk yapmam gereken iş Defne Hoca'nın yanına gitmekti. Yatakhaneden çıkmamla esnemiştim. Kahve içmeden resmen ayılamıyordum. Hemen kafeye gittim ama daha açılmamıştı. Bekleyecek zamanım da yoktu. Mecbur bu şekilde hocanın yanına gidecektim.

Öğretmenler odasına çıktığımda öğretmenler kalkmıştı. Onlar her zaman bizden önce kalkıyorlardı. Defne hocayı gözlerim ararken öğretmenler odasından gelen kahve kokusuyla kendimi zor tutuyordum. Kahveyi aşırı derecede seven bir insan değildim ama onsuz da yapamıyordum.

Defne Hoca hala oralarda görünmezken sırtıma dokunan bir elle sıçrayarak arkamı döndüm. Bu Defne hocaydı. Bir anda gülümsedim.

"Güneş? Sabah sabah ne yapıyorsun burada?." Defne Hoca son olaydan beri her beni gördüğünde gülümsüyor, kendini affettirmeye çalışıyor gibiydi. Açıkcası benim ona küsmüşlüğüm yoktu.

Sonuçta beni sadece 1,5 aydır tanıyordu ve kayıtlar beni suçlu gösteriyordu. Hemen konuşmaya başladım.

"Iı.. Bende sizi arıyordum.. Sizden bir ricam olacaktı da.." kendimi olabildiğince kibarlığa itiyor, bu isteğimi yaptırmak için elimden geleni yapıyordum, yapacaktım da..

Kaşlarını çattı ve konuştu. "A-a? Ne ricasıymış? Söyle bakalım."

Boğazımı temizledim ve gözlerimi kısarak konuştum. "Bugün piyano eğitimi dersini iptal edebilir misiniz?."

Hızla kaşlarını çattı ve dudaklarını araladı. "İptal mi? Ne diyorsun Güneş? Dersi nasıl iptal edeyim?."

"Hocam yemin ederim kendim için istemiyorum.. Bakın Yiğit şu sıralar kardeşinden dolayı çok zor zamanlar geçiriyor.. Kendini daha yeni yeni topluyor ve.. Bugün onun doğum günü.." Hoca bir anda gözlerini büyüttü ve dalgın bir şekilde bakışlarını yere düşürdü.

"Nasıl yani.. Bir yıl olmuş mu?.." kaşlarımı çatarak hocanın dikkatini çekercesine hareketlendim.

"Ne, bir yıl olmuş mu?." Defne hoca sanki benden bir şey saklıyormuşçasına kafasını salladı ve gülümseyerek gözlerime baktı.

"Tamam ama piyano sınıfıyla tüm bu anlattıklarının ne alakası var Güneş'çim?."

"Hocam ona orada bir sürpriz yapmak istiyorum. Bizim arkadaş grubumuz dışındaki öğrencilere dersin iptal olduğunu, sınıfa gelmemeleri gerektiğini söyleseniz,.." Hoca kaşlarını çatarak biraz etrafa baktı sonra ise gözlerini kapatarak kafasını salladı.

"Tamam Güneş.. Sırf şu son olaydan dolayı sana karşı mahcup hissediyorum. Bu yüzden Asaf Beyle bir konuşacağım. Ama kesin demiyorum.. Ben sana iletirim. Tamam mı?."