25. Tayfa Geri Dönüyor

30 5 0
                                    

25.Tayfa Geri Dönüyor:

Derste uzun bir sessizlik vardı. Nedeni ise öğretmenin bize verdiği 10 soruyu çözüyor olmamızdı. Tam elime kalemi alıyordum ki dikkatim dağılıyor hiçbir işlem yapamıyordum. Göz ucuyla Yiğit'e bakmaya çalıştığımda kafasını sıraya koymuş uyuduğunu gördüm.

Elimde kalemi çevirirken yorgun ve bitkin hissediyordum. Hoca sessizliği bozarken gözlerimi umursamazca sesin sahibine çevirdim.

"Son 2 dakikanız kaldı. Yardıma ihtiyacınız varsa gelebilirim." Aslında tüm kağıtta yardıma ihtiyacım vardı ama bunu hocaya söylemedim. Kağıdın sağ üst köşesine adımı yazdım ve geriye yaslandım. En arka sırada olmanın avantajını kullanarak kafamı duvara yaslayıp gözlerimi kapattım.

Yanımda hiç tanımadığım biri oturuyordu ve kağıt verildiğinden beri bir şeyler yazıp çiziyordu. Anlaşılan o ki zeki ve çalışkan biriydi. Ben bunları düşünürken 2 dakika su gibi geçmişti. Hoca Sude'den başlayarak kağıtları topladı. Bana geldiğinde önce bana sonra kağıda baktı ve kaşlarını çattı.

"Güneş, neden hiç işlem yapmadın?"

"Yapamadım hocam."

"Ama ben yardım edebileceğimi söylemiştim. Neden yardım istemedin?"

"Hocam biraz yorgundum da. Yarın etüt alsam daha iyi olacağıma eminim."

"Tamam, benim yarın etütüm var zaten. Sen de katılırsın." Gülümsedim ve hoca kağıdımı alıp ilerledi. İyi biriydi ve iyi öğrenci olabilmemiz için sürekli etütler düzenliyordu.

Zilin sesiyle tüm öğrenciler arkadaşlarının koluna girip teker teker sınıftan çıktılar. Benimse tek bir planım vardı. Zemin kattan izin kağıdı alıp derslere girmemek.

Hızla çantamın içine eşyalarımı attım ve sınıftan çıktım. Teker teker merdivenleri indiğimde tüm gürültüyü arkamda bırakıyordum. En aşağı geldiğimde hızla devamsızlık işleriyle uğraşan görevliyi buldum ve suratımı ekşitip içeri girdim.

"Merhaba tatlım. Bir sorun mu var?"

"Şey ben.. Bugün biraz kötü hissediyorum da. Derslere girmemek için izin alabilir miyim?"

"Tabii. Hemen veriyorum. İstersen sen de bir revire uğra. İyi olursun. "

Gülümsedim ve teşekkür ettim. Bilgisayara dönüp birkaç işlem yaptı ve tamamlandığını söyledi. Hızla odadan çıkıp derin bir oh çektim ve yavaş yavaş merdivenleri çıkmaya başladım.

Her yalnız kaldığımda bilinmeyen numaradan mesaj alıyordum ve şimdi de yalnızdım. Korkarak ilerlediğimde bir anda birinci katın ışıkları kapandı ve öylece kaldım. Önümü bile göremiyordum. Çok saçmaydı. Yukarıdan sesler geldiğinde biraz daha iyiye yormaya çalışmıştım. Herkes ne olduğunu soruyordu. Anlaşılan üst katlarda da ışık yoktu.

Yavaş adımlarla merdivene ilerlerken arkamdan bir ses duymamla hızla arkama döndüm. Tüm karanlığın içinde biri vardı. Üstünde bir kazak ve kafasında kazağın şapkası vardı. Bu da yüzüne daha çok gölge düşürüyordu. Yanıma doğru ilerlerken bilinmeyen numaranın sahibi olduğuna emindim.

Korkmuyordum. Belki de böyle bir şeye hazırdım, bilmiyorum. Öylece karşısında durdum ve bana doğru gelişini seyrettim. Yavaşça yere eğildi ve bir şey bırakıp gitti. Donup kalmıştım resmen. Ne gidebiliyordum ne yere bakabiliyordum..

Bir anda tüm ışıkların açılmasıyla gözlerimi kıstım ve alışmaya çalıştım. Daha sonra ışığa alışan gözlerimi yavaşça yere eğdirdim ve kilitli bir kutuyla karşılaştım. Yere eğilip kutuyu elime aldım ve incelemeye başladım. İçi doluydu ve ağırdı. Elimi altına götürdüğümde bir kağıt parçası elimi çizdi ve hızla elimi oradan çektim. Kutuyu havaya doğru kaldırıp altındaki notu aldım ve okumaya başladım.

GİRDAPKde žijí příběhy. Začni objevovat