11.Geri Dönüş

51 6 3
                                    

    İyi okumalar...🖤

11

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

11.Geri Dönüş🌪
_________________

Karanlık müzik okulunun içinde etrafıma bakarak geziyordum. Kimse yok gibiydi. Karanlıktan kaçıncı katta olduğumu bile bilmiyordum. Ufak adımlarla yürüdüm. En sonunda büyük bir sınıf gördüm. Hatırlamıştım! Burası dans sınıfıydı. Ve kapısı aralıklı duruyordu. İçeride ışık vardı ve birinin olduğunu düşünerek yavaşça kapıyı ittirdim. Kapıdan gelen açılma sesi tüm okulda yankı yapmıştı. İçeri doğru ufak bir adım attım. Beyaz bir ışık vardı. Ama yinede etrafı çok aydınlatmıyordu. Korkak bir şekilde konuşmaya çalıştım.

"Ki-kimse var-mı?.."

Hiç ses gelmiyordu. Ardından dans sınıfın içindeki küçük kapı yavaşça kendiliğinden açıldı. Biri var düşüncesiyle yine korkakça ilerlemeye başladım. Tam kapıya doğru gidiyordum ki aniden durdum. Bilmiyorum. Belki de o an onu yapmak istemiyordum. Ama sanki... Hareketlerimi yönetemiyor gibiydim. Bir adım geriye gittim ve birine çarptım. Az önce sınıf bomboştu. Korkuyla arkaya doğru kafamı çevirdim.

"Güneş!! Huhu! Hadi kahvaltıya gitmemiz gerek!"

Gözlerimi Sude'nin sesiyle araladım. Yine o gerçekçi rüyalardan birini görmüştüm. Geri dönmüştü. Sinir bozukluğuyla Sude'ye baktım. Sinirim ona değildi aslında ama önceden de dediğim gibi uyandığımda ilk 15 dakika kimseyle konuşmamaya çalışırım.

"Ne! Kahvaltı mı? Neden?"

Bu lafımdan sonra başımda duran Sude, Buse ve Derin gülmeye başladı. Kendime gelirken sorduğum sorunun saçmalığını anlayıp bende gülmeye başlamıştım.

"Of ya! Yine yaptım. İlk 15 dakika kimseyle konuşmamam lazımdı. "

"Hadi, hadi kalk. Geç kalacağız."

Üstümdeki örtüyü kenara ittim ve sendeleyerek ayağa kalktım. Banyoya gidip sabah rutinimi gerçekleştirdim ve sonra üstümü giyindim. Saçlarımı da sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra artık hazırdım.

"Ben hazırım. Geç kalmadık değil mi? Keşke siz gitseydiniz. Beklemeseydiniz beni!"

"Yok ya geç kalmadık. Hadi, çıkalım!"

Üçümüz birlikte dışarı çıktığımızda yine kafede Emir'i gördüm. Elinde kahve ile uykulu bir şekilde oturuyordu. Buse bize göz kırptı ve biz Sude ve Derin'le aşağı inerken Buse Emir'in yanına gitti.

Yemekhane yine çok kalabalıktı. Hızlıca yemeğimi alıp kalabalığın arasından sıyrıldım. Her zamanki masamıza oturduktan sonra Aras, Yusuf hepsi teker teker elinde yemeklerle masaya geliyorlardı. İşte o an şaşırdığım hatta şok olduğum, hiç beklemediğim bir olay oldu. Emir , Yiğit'i kolundan tutmuş çekiştire çekiştire masaya getiriyordu. Yiğit ise mutsuz ama yine de kararlı adımlarla ilerliyordu.

Bir an göz göze geldik ve iki saniye bana bakıp gözlerini kaçırdı. Ben mi? Ben tabiki yine kendimi belli edercesine televizyon izler gibi ona gözlerimi dikmiştim.

"Selam gençler! Karşınızda Yiğit!"

Yusuf kafasını aniden çevirip Emir'e bakınca 10 senedir görüşmediği arkadaşını yolda görmüş gibi büyük bir heyecanla elindeki çatalı masaya bırakıp Yiğit'e sarıldı. İnanın çok güzel bir görüntüydü. Böyle güzel bir dostluk her zaman bulunmuyordu ve belki de onlar en güzelini yaşıyordu. Belki bir gün ben de yaşardım.

Aras ise soğuk görünümlü ama içten bir şekilde Yiğit'e sarıldı.

"Kardeşim ya! Biliyordum. Geleceğini biliyordum!"

"Özledim be.." Aras'ın lafından sonra Yiğit gri gözleriyle ona doğru kafasını çevirdi. Çok sertti, hatta soğuktu. Ama gözlerindeki acıyı, sevgiyi görebiliyordum. Onlar da görebiliyordu.

"Ben Yiğit'in gelme sebebini biliyorum ama ." Emir'in lafıyla herkes sorgulayıcı bakışlarını ona çevirdi.

"Bugün onun en sevdiği ikinci ders var. Dans Eğitimi!"

Gözlerimi fal taşı gibi açmıştım. Dans eğitimi dersi mi? Bugün mü? Onun en sevdiği ikinci ders mi? Bayılmamak için elimle masadan destek aldım. Neden piyano eğitimi dersinde gelmezsin ki? Eminim beni dans eğitimi dersinde gördükten sonra herkes benden soğuyacak.

"Güneş, siz Yiğit'le tanıştınız mı?"

"E-evet.."

"İyi. Allah'ım şaka gibi! Tüm arkadaşlarımla yemekhanede yemek yiyorum. Uzun zamandır hayalini kuruyordum."

Yiğit sessizliğini korurken diğerleri yemek yemeye başlamıştı.

"Yiğit sen neden yemek almadın?" Sude'nin lafıyla herkes Yiğit'e baktı.

"Aç değilim ben. Siz yiyin. Zaten direkt dans eğitimi sınıfına gidecektim. Emir sağolsun zorla geldim."

"İstemesen seni bir ordu da tutsa buraya getiremezdi."

Gülümseyip hafifçe kafasını salladı ve herkes yeniden yemek yemeye başladı. Tüm kahvaltı boyunca Yiğit'le sohbet etmeye de devam ettiler. Evet, ettiler diyorum çünkü ben ağzımı bile açmadım. Yiğit'le ilk tanışmamız güzel olmamıştı ve şimdi yeni tanışmışız gibi ona sıcak davranamazdım. Bu yüzden yemek boyunca susmayı tercih ettim.

Okula geldiğim için mutlu muydum? Evet! Peki arkadaşlarımı seviyor muydum? Kesinlikle evet! Peki dans eğitimine girecek miydim? Tabiki de hayır!

_____________________________
*****************************************
Bu bölüm biraz kısa oldu:/ Ama bir sonraki gelecek bölüm normalden biraz daha uzun olacak. Bölüm hakkında yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın. :)🖤

GİRDAPWhere stories live. Discover now