Korkunçtu. Gördüğüm rüyanın aynısını gerçekte yaşamam.. Korkunçtu evet.. Başta çok önemsememiştim. Ancak bu rüyaların tekrarlanması ve her rüyanın gerçekleşmesi.. Gitgide daha ürkütücü bir hale gelirken onlardan kurtulmaya çalışmam fayda etmiyordu...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
17. Krem🌪 __________
Sürekli beklenmedik olay yaşayarak son zamanlardaki hayatımı sıradanlıktan baya çıkarmıştım. Aslında bu son beklenmedik olayda benim de parmağım vardı çünkü onlarla 4.kata yani yasaklı kata çıkmayı kabul etmiştim.
Hepimiz birden hızla kafamızı açılan kapıya doğru çevirdik. Karşımızda sorgulayıcı bakışlarla Yiğit vardı. Sağ kaşını imayla havaya kaldırdı ve dudaklarını araladı.
"Sizin.."
Bu durumda herkes nasıl bir bahane uyduracağını düşünüyordur ancak ben tam olarak öyle değildim. Üstünde siyah salaş bir t-shirt vardı. Gövdesine yapışmıştı ve kasları belli oluyordu. Ah! Ne diyordum ben? Hiçbir zaman böyle biri olmamıştım. Hızlı gözlerimi kaydırdığımda Yiğit konuşmaya devam etti.
"Sizin, burada ne işiniz var?"
Utanarak gözlerimi kaydırdığımda bluzun yakası ile karşılaşmıştım. Sol tarafı boynuna çok yakınken sağ tarafı köprücük kemiklerini gösterircesine açılmıştı. Ah hayır! Ne yapıyordum ben? Kafamı irkilmek için sağa sola sallayıp gözlerimi suratına kaydırdım.
Saçları dağınık ve önemsizdi. Tıpkı uykudan yeni uyanmış gibi. Ama kuaförde yaptırsa bu kadar güzel olabilirdi. Ihı.. En sonunda gri gözleriyle gözlerimi buluşturduğumda etrafa sorguyla baktığını gördüm.
"Bak kanka valla açıklayabiliri.."
"Burada olmaz. Yakalanacaksınız şimdi. İçeri!" Eliyle odasını gösterdiğinde hepimiz usulca odaya giriyorduk. En son ben girerken gözlerimiz buluştu ve yavaşça içeri girdim. Ardımdan kapıyı kapatıp yatağının ayak ucuna dikildi.
Odası.. Her zaman hayal ettiğim gibiydi. Girişte sağ duvarın önünde mükemmel bir gitar vardı. Ona dokunmamak için kendimi zor tutmuştum.
Kafamı yavaşça sola kaydırdığımda bir çalışma masasıyla karşılaşmıştım. çok büyüktü ve rengi siyahtı..
Karşıdaki pencerenin hemen yanında yine siyah bir kıyafet dolabı vardı. Kıyafet dolabının yanındaki duvarda ise çift kişilik denilebilecek kadar büyük bir yatak. Yiğit'in ayak ucunda bakışlarını bize diktiği yatak..
Yatağın yanında küçük bir oda daha vardı ve son olarak..
Kapının olduğu duvarın solunda.. Mükemmel bir piyano vardı. Piyano eğitimi sınıfındaki çok beğendiğim piyano bile bunun yanında kötü kalıyordu. Bence ne kadar güzel olduğunu şu an anlatabildim.
Gözlerim gövdedeki parlak siyahlığın üzerinden zıt renklerden oluşan siyah beyaz tuşların arasında dolaşıyordu. Çok sürmeden Yiğit'in sesiyle herkes irkilmişti.
