43.Bölüm 1. Part

13.7K 709 30
                                    

Hemen oturduğum sıradan kalktım ve Max'e doğru yürüdüm. Önüne kadar gelince bileğini tutup sınıftan çıkardım. Kimin ne diyeceği umrumda değildi. Herkes şokun içinde olduğundsn galiba kimse bir şey diyemedi, Max bile.

Okulun arka bahçesinde boş bir yer buluncaya kadar Max'in bileğini bırakmadım. Kitaplarda hep erkekler kızları bileğinden tutup bir yerlere götür, bağırır, azarlar sonra oğlan kızı öper ve işe bakın ki kızın ilk öpücüğü olurdu. Hayır hayır. Elbette böyle bir şey olmayacaktı. Hem benim çok sevdiğim bir erkek arkadaşım vardı hem de Max'e o gözle bakamayacak kadar değer veriyordum.

Sonunda sessiz bir yer bulunca Max'in bileğini bıraktım.Yüzüme bile bakmıyordu.

"Anlat hemen! " Sesimin yüksek çıkıp çıkmaması umrumda değildi. Bir süre konuşmasını bekledikten sorma cevap vermeyeceğini anladığımda sesimi daha da yükselterek adını resmen bağırdım.

"Ne var!?" Benimle aynı tonda karşılık vermesine sinirlensem de sakin kalmaya çalıştım.

"Anlatmanı bekliyorum Max."

"Ne anlatacakmışım ben?"diyerek ayağının ucuyla toprağı kazmaya başladı.

" Neden kavga ettiniz?"

" Canımız istedi." Max'in üzerine atlatıp saçlarını tek tek yolmamak için kendimi gerçekten sıkıyordum.

" Max kendine gel. Ne demek canımız istedi? Her yerin yırtık,kanamış şekilde okula geliyorsun bir bakıyoruz yanında Joe da aynı şekilde. Daha doğru düzgün iyileşememişsiniz bile."

Bir adım atarak ona yaklaştığımda yüzüme doğru bağırdı.  "Çok mu umrundayım? "

Elimle omzuna insana sert bir yumruk geçirdim. "Gerizekalı! Tabiki umrumdasın.Sen mal falan mısın? Niye kavga ettiniz anlat şunu doğru düzgün."

Ellerini saçına daldırdı. "Umrundaymışım. Daha güvenmiyorsunuz be!"

Ellerimi omzuna koyayarak sıktırdım. Kırgındı biliyordum fakat böyle olması gerekmişti."Max ne oluyor sana ! Kendine gel artık bunu bir daha tekrar etmeyeceğim tehlikede olabileceğiniz için kimseye bir şey söylemedik. Eğer sana güvenmeseydik zaten şimdi de bir şey bilmiyor olurdun."

Max sessiz kalmıştı. "Max çok uzadı artık.Neden benden uzaklaşıyorsun. Biraz güvensen sadece, lütfen." Sesim az öncekine göre daha sakin ve yumuşaktı. Eğer böyle bağırarak devam edersem bir şey anlatmayacağını anlatıp taktik değiştirmiştim.

Sıkıntıyla dışarıya gereksiz bir nefes vererek ofladı. "Konu sendin tamam mı?"

"Ben mi?" İşte buna şaşırmıştım.

"Evet sendin.

"Ben n alaka? Düzgün anlatır mısın?"

Dişlerini sıktığını fark ettiğimde konunun ciddi olabileceği düşüncesi canımı sıkmıştı. "Seni takip ederken yakaladım."

Ağzım şaşkınlıkla açılırken Joe'nun neden böyle bir şey yapacağı aklıma gelmiyordu. "Ne zaman oldu bu?"

"Aslında önceki günlerde de evin yakınında görmüştüm ama tesadüftür demiştim. Bu sabahta aynı yerde onu tekrar gördüm. Okula gelmek için arabama binecektim evin önündeki ağacın arkasında birinin olduğunu fark ettim bende köşeye saklandım hızlı olduğum için beni fark etmemişti. Sonra sen ve Nick evden çıktınız arabaya bindiniz. O da saklandığı yerden çıktı bende yüzünü görebildim. Joe'ydu." Max her şeyi ayrıntısıyla anlatırken ellerim çoktan onun omuzlarından kaymış saçlarımın arasına girmişti.

KIRIK BEYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin