27. Bölüm

17K 819 33
                                    

HATIRLATMA;

''Haklısın. Bizim ders ne zaman uzun süredir buradayız?''

''Birazdan çıkarız sınıfa. Bu arada Sally'le mi tanıştın?''

''Evet az önce tanıştık.''

''İyi kızdır.O da bizim sınıfta.''

''Fark etmemiştim.''

''Şimdi öğrendin işte.''

Başımı sallayıp kolamı ona doğru uzattım. O da şişesini uzayında birbirine vurup içmeye devam ettik.

****

Ne kadar süre o bankta oturduğumuzu bilmiyordum. Max'in getirdiği kolaları çoktan bitirmiştik. Artık kalkma vakti gelmişti ilk günden derse geç kalmak pek hoş olmayacaktı.

''Hadi artık sınıfa gidelim.'' deyip ayağa kalktım.

''Tamam ufaklı-'' diyecekken eliyle hemen ağzını kapattı.

''Ne diyordun sen!? Devam et bakayım!!'' Kaşlarımı çatıp ona bakmaya başladım.

''Hiç bir şey demedim .''

''Yok yok diyordun.Tam ufaklı dedin kaldın!'' Ayağımın birini yere vurarak konuşuyordum.

''Ufaklı demedim ufaktan dedim sen yanlış anladın. Ufaktan kalkalım diyecektim.'' Sağ eliyle okulun kapısını gösterdi.

''Hıı...Yemedik ama.''

Başını kaşıyıp ''Cidden mi?'' diye sordu.

Evet anlamında kafamı sallayıp kaşlarımı eski haline getirdim.

''Tüh yersin sanmıştım.''

''Anca sanarsın zaten bu arada kelime oyunlarında kötüsün.''

''Sanırım öyleyim.''

''Hadi kalk artık!''

''Peki anne.'' Elinden çekip oturduğu yerden Max'i kaldırdım.

Max'le konuşa konuşa sınıfa girdik. Bizden 5-6 dakika sonra öğretmen de sınıfa girmişti. Kaç ders işlediğimizi sayamadım bile. Ama bir an önce eve gitmek istiyordum. Daha yazılacak şarkım vardı sonuçta.

Öğle arasını Max, Nick ve ben beraber geçirdik. Daha sonra Nick'in bahsettiği kızda bize katıldı. Gerçekten iyi anlaşmışa benziyorlardı. Bir ara ikisini bakışırken yakaladım. Gerçekten çok tatlılardı.

Öğleden sonra zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım.Tüm gün ne mi yaptım? Ders,saçma tanışma merasimleri,öğretmene hayat hikayeni anlatma...Evet aynen tüm günüm bunlarla geçmişti. Niye hepsiyle ilk günden tanışıyorduk ki? Sonuçta önümüzde daha çok zaman olacaktı.

Son dersin çıkış zili çaldıktan sonra Max'le park yerine gidip Nick'i beklemeye başladık. Çok geçmeden yanında öğle yemeği yediğimiz kızla gülerek geliyordu. Nick'in çapkın olduğunu duymuştum ama benim yanımda olduğundan bu yana onu bir kızla görmemiştim.

Onlar merdivende konuşurken Nick sonunda bizi fark etti. Kızla birbirlerine el sallayıp ayrıldılar. Nick bize doğru gelirken kız ters yönde ilerliyordu.

Nick yanımıza ulaşınca kolumla onu dürttüm. ''Pişt Nick''

''Ne var Angel!''

''Bakıyorum da hoşlandın kızdan.''

''Ha..Hayır o nereden çıktı ?'' Kekeleyince gülmeye başladım.

''Diyorsun? Emin misin ?'' deyip kolumla onu dürtüyordum.

''Meraklı Angel'a merhaba deyin.''deyip elleriyle beni işaret etmeye başladı. Aynı zamanda sırıtarak gülüyordu.

''Değilim meraklı falan ya! Bu arada gülüşünü hiç sevmedim''.

''Hı tabi tabi. Bir dakika ya burada dondurma satan bir yer var mı?''

''Ne yapacaksın yiyemeyeceğin şeyi sen?'' deyip kaşlarımı çattım.

''Yemek için değil akıllım.''

''Neden ki?''

''Külah alacağım.''

''Ha?'' Külahı ne yapacaktı ki?

''Ha değil,'' Ne''o bir kere. Külah diyorum alayım da ona anlatırsın.''

''Külahı bilmem de seni ayağımın altına alacağım kesin.Gel buraya!''

''Max. Yardım et.Gülme orada .'' Nick normal insan hızıyla bana doğru koştuğunda hızla ondan kaçmaya başladım.

''Ben karışmam izlemesi daha zevkli.

Salak ölüyordum ben burada Max ise yaslanmış arabasını Nick'in beni kovalamasını izliyordu .Yontulmamış ağaç insan bir yardım eder.Ama alırdım ben intikamımı.

''Gel buraya Angel!''

''Hayır!! Git başımdan.'' Sesim tahmin ettiğimden daha yüksek çıkmıştı.

''Gel bak bir şey yapmayacağım. Sadece biraz boynunu kırarım o kadar. Söz acıtmadan yapacağım. Hadi gel.''

''Tamam özür dilerim ya.''

''Dalga geçecek misin bir daha?''

''Hayır.Asla. İmkansız. Hiç. Ölsem de geçmem. Tamam belki biraz geçerim.'' Nick kolumdna tuttuğu gibi beni kendine doğru çekti.

Sonunda böyle yakalanırsın işte Angel. Bir de biraz dalga geçerim dedin. Cidden salağım ya. Neyse hızlı söyledim anlamamıştır umarım.

''Ne dedin sen duyamadım?''

''Söz dedim bir daha yok. Başka ne söyleyebilirim ki?'' deyip şirince gülümsedim.

Demek ki yeterince hızlı söyleyememiştim. Nick'e köpek bakışlarımı atmaya çalıştım ama pek işe yaramamıştı anlaşılan. Max yetiş artık diye içimden söylenmeye başladım. Sanki sinema filmi çekiyoruz burada orada izlemesi kolaydı.

''Gençler sohbeti bölüyorum ama artık eve gitsek.'' Başka bir şey isteseymişim olacakmış demek ki. Max yaslandığı yerden kalkıp vücudunu dikleştirdi.

''Ahh evet bak Nick, Max çok haklı hadi gidelim.''

''Bu sefer kurtuldun. Tekrar edersen cidden boynunu kırarım bilesin.'' Parmağını gözümün önemde salladı.

''Ama sen bana kıyamazsın ki.''

''Dene de gör bakalım.''

''Peki kalas.'' deyip kocaman gülümsedim maksat sinir etmek ama hiç tepki vermemişti.

''Aferin bücür. Bin şimdi arabana. Tam yol ileri istikamet ev....Hadi bakıyım benim karanlık kızıma.''

''Vayy asiden iyiymiş aslında ama baştaki bücürü unutmadım.''

''Asi daha uygun sana. Hadi ikiletmeden binemiyor musun şu arabaya?''

''Bindim bindim kızma.'' deyip gözlerimi devirdim.

KIRIK BEYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin