39.Bölüm

16.1K 760 125
                                    

HATIRLATMA;

+Hiç de bile.Neyse sen kıyafet al.Ben evden bir şeyler alacağım.Bize lazım olacak şeyler.Saat 7 de ormanda buluşalım.Unutmadan yemeğini ye de gel.Dönüşünce açlıktan birilerine saldırmak isteyebilirsin.O birileri ben ve Nick oluyoruz.

-Tamam anladım.7 de burada görüşürüz.

+Görüşürüz.

Alex yanağıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra Nick'in yanına yürümeye başladım.Ne kadar süredir buradayım bilmiyorum bile.Çok beklememiş olsa iyi olur.

#################

Karanlık zihnimi ve ruhumu ele geçirirken tek düşündüğüm şey umutsuzluktu.Benim varlığım birçok canlının ölümü demekti.Hep normal bir hayatım olduğunu düşünürdüm böyle olacağını nereden bilebilirdim ki.Sonuçta hayat bu her şey çok güzel dediğin anda son bulur.Sadece hayat..Yalan ve tatlı.Peki ya ölüm? İşte o gerçek ve acı. Kimse gerçekleri ve acıyı istemez, bu yüzden ölümden korkarlar.Peki ya ben ne istiyorum...? Başkalarının gerçeği ve acıyı tatmasını mı yoksa yoluna devam edip yaşamasını mı?Benim varlığım başkalarının yokluğuyla değerlenecek...

Nick'e her şeyi anlattığımda sanki ondan ve ya benden böyle bir şey beklemediğini gözlerindeki şaşkınlıkla açıkça belli etmişti.Eve gelinceye kadar neredeyse hiç konuşmamıştı sadece ben anlattım ve o dinledi.

Eve geldiğimizde odama çıkıp Nick'in dediklerini düşünürek bir çantaya bana lazım olabilecek bir kaç parça kıyafet koydum.Bunun ne kadar acıtacağını bilmiyordum.Bence bunu kimse bilmiyordu çünkü şimdiye kadar hiç bir vampir kurt olmamıştı ki. Aylardır kaçıp saklanarak yaşadım içimde hep bir korkuyla,buruklukla.

Daha güçlerimin bile yeni farkına varırken bu kocaman sorumluluğu nasıl üstlenecektim.Önümde iki seçenek vardı.Ya başkalarının acı çekmesine neden olup vicdan azabı çekeceğim ya da savaşıp sonuna kadar gideceğim.Hangisi benim seçimin eski Angel olsa ne seçerdi şimdiki Angel hangisini seçecek? Düşüncelerimi bölen kapı sesiyle irkildim.Demekki o kadar kaptırmışım kendimi.

-Gelebilirsiniz.

+Angel?

-Gel Nick.

+Nasılsın?Nasıl hissediyorsun?

-Bilmiyorum.Hissettiğimden bile şüpeliyim.

+İstersen gel yatağına oturup konuşalım.

-Olur.

Nick'le yatağıma oturmuştuk ama ikimizde konuşmaya nereden başlayacağımızı bilemiyor gibiydik.Konuşacak,anlatacak o kadar çok şey vardı ,boğazımdaki yumru izin verse belki bir kaç kelime edebilirdim.Beni bu dertten kurtararak Nick gözlerini gözlerime dikip konuşmaya başladı.

+Şu an ne söyleyeceğimi bilmiyorum.Konuşmak istiyorum ama nereden başlasam sonucu hep aynı kapıya çıkıyor.

-Haklısın hepsinin sonucu ''Ölüme'' çıkıyor.

O an dilimden ne döküldüğünü idrak etmem biraz zaman almıştı.Ama haklıydım ikimizde bunu biliyorduk.

+Yani...evet..galiba öyle.

-Ne yapacağız?

+ Buradan sonra yapılacak bir şey yok sadece dönüşümünden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

-Biliyorum.

+Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun değil mi? Kardeşimin yerine seni koyduğumu da biliyorsun.

KIRIK BEYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin