23. Bölüm

17.6K 840 14
                                    

Birbirimize gülümsedikten sonra 2. kata ulaşıp sınıflarımıza girdik. Max arkada bir sıraya oturup eliyle yanını işaret etti.

''Buyurun küçük hanım yanıma oturabilirsiniz.''

'' Max! Ne küçük hanımı!'' Sol ayağımı vere vurdum.

''Tamam, şakaydı sinirlenme hemen.''

''İyi. Hep arkada mı oturacağız biz ?''

''Yani. Ama istersen başka yere de oturabiliriz.''

''Yok yok iyi. Cam kenarına sen oturur musun?''

-Elbette benim için sorun yok.''

''Teşekkürler.

En arka sıraya Max'in yanına oturdum. Bizden birkaç dakika sonra Joe ve çetesi de sınıfa teşrif ettiler. Max'le birbirlerine nasıl nefretle baktıklarında o an şahit olmuştum. Joe denen çocuğun gözleri beni bulunca saniyelik değişmiş olsa da tekrar eski halini almıştı. Oturduğu sırasından kalkıp bizim sıramıza doğru yaklaşmaya başladı.

''Selam dostum.''

Joe sanki Max'e inat, dalga geçer gibi ağzını yayarak konuşmuştu. Max'in sinirlendiğini anlamak için kâhin olmaya gerek yoktu. Bir insan bile bunu kolaylıkla anlayabilirdi. Bu ciddiyetsizden gerçekten haz etmiyordu.

''Ben.senin.dostun.değilim!'' Kelimeleri tek tek ve bastırarak söylemişti. Max'i ilk defa bu kadar ciddi ve sert görmüştüm.

''Tamam, canım sinirlenme. Yanındaki güzel bebek kim diye soracaktım. Yeni herhalde.''

Max elini yumruk yapmış hazırda bekliyordu. Bebek kelimesi bu laubali çocuğun ağzına hiç yakışmamıştı.

''Seni ilgilendirmez defol buradan şimdi. '' Az önceye göre sesi daha sakin ama korkutucu çıkmıştı.

''Max....Çok kibarsın.''

Max'in gözlerinin koyulaştığını görebiliyordum. Bu çocuk beni de sinir etmeye başlamıştı. Neydim ben nesne mi? Ben buradayken benim üzerimden konuşuyordu. Max'in yumruk yaptığı elini o anki özgüvenle destek verircesine tuttum ve sessizce ''Lütfen Max...lütfen.'' diye fısıldadım. Tabi yanınızdakiler vampirse bir fısıltı bile onlar için gürültülü gelebilirdi..

Max önce şaşırsada sonradan yumruk yaptığı elini açıp gözlerime baktı. Gözleri eski halini almıştı. Sanırım biraz sakinleşmişti. Belki şu çakma kötü çocuğun benimle de yüzleşmesi gerekiyordur.

Max'in konuşmasına fırsat vermeden ipleri elime aldım. ''Ne istiyorsun. Bizi rahat bırak. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim.''

Arkasına dönüp peşindeki çocuklara doğru bağırdı ''Aaa..çocuklar duydunuz mu küçük kızımız konuştu. Birde beni tehdit ediyor. Yeni tabi.''

Joe ve çetesi kahkahalarla çok komik bir şeymiş gibi gülüyorlardı ve ne demişti o bana !!! Küçük mü dedi? Ahh dostum kiminle uğraştığını bilmediği çok açıktı.

''Kızlarla konuşmaktan çok başka şeyler yaptığın için konuştuğuma şaşırman normaldir.'' deyip gözlerimi kıstım.

''Sende onlara benziyorsun ama. Tek farkın konuşman mı?''

Bir dakika bu çocuk bana sürtük mü demişti? İçimde bir şeylerin hareketlendiğini hissediyordum. Sanki sinirimle gücüm birleşmiş gibiydi. Sanki sinir dalgası bir güç gibi vücuduma yayılıyordu.

O an sadece onun acı çekmesini istedim. Bana sürtük dediğinde sinirle kapadığım gözlerimi onun gözlerine kenetledim. Sadece acı çekmesini istiyordum. Saniyeler sonra başını tutup yerde kıvranmaya başladı.

KIRIK BEYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin