25. Bölüm

16.6K 850 8
                                    

Not:İlerideki bölümler hiçbir düzenlemeye uğramamıştır. En kısa zamanda bölümler düzenlenecektir. Teşekkürler...

''İğrençsin geç otur hadi şuraya. Bak gitar da var. Acaba ne söylesem? İstek var mı?''

''Kafana göre takıl işte.''

''Aşırı yardım ettin. Teşekkürler.''

''Görevim asicim.''

Nick'e dişlerimi sıkarak bakmaya başladım. Beni sinir etmeye bayılıyordu.

''Tamam sen yardım etme buldum bile ben.'

''Hangisi?''

''Kendi şarkım.'' deyip omuz silktim.

''Vay. Dinlemeye hazırım.'' Nick koltuklardan birine oturup kollarını göğsünde birleştirdi.

İleride gördüğüm gitarı alıp boynuma taktım ve sahneye çıktım.

''Baylar, bayanlar hepiniz hoş geldiniz. Ben Angel. Size kendi yazdığım şarkıyı söyleyeceğim. Lütfen alkışlamayı en son yapalım. Herkese iyi eğlenceler.'' Kimse olmasa da bağırarak söylediğim bu sözler işin eğlencesiydi. Nick kahkaha attıktan sonra beni alkışlamaya başladı.

''Bravo Angel. Sen en iyisisin.''

İşaret parmağımı dudaklarına götürüp Nick'in susmasını sağladıktan sonra gitarın tellerine parmaklarımı vurmaya başladım.

   Yalnızım diye başladığım  şarkıyı gözlerimi kapatıp söylemeye devam ettim. Ellerim gitarın tellerini okşarken kendimi ait olduğum yerde hissediyordum.

Nakarata geldiğimde gözlerimi açıp Nick'e bakmaya başlamıştım. Sözlerin içinde tek arkadaştan bahsettiğim kısım geldiğinde Nick'in gözlerindeki mutluluğu buradan görebiliyordum. 

   Gitarın tellerine son kez basıp şarkıyı bitirdim. Nick ayağa kalkıp alkışlamaya başlamıştı. Boynumdaki gitarı çıkarıp yerine koyduktan sonra Nick'in önüne geçtim.

''Beğendin mi?''

''Bu tek kelimeyle harikaydı Angel.''

Dudaklarımda kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

''Gerçekten beğendin mi?'' dediğimde hevesle başını salladı.

''İnanılmazdı. Sesinin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum.''

''Çok sevindim.''

Birkaç saniye sessizlik oluşmuşken aniden sesler duymaya başlamıştım. Daha dikkatli dinlediğimde aynı sesin ayak sesi olduğunu anlamıştım. Biri bizi dinliyor olabilir miydi?

''Nick?'' Nick'e biraz daha yaklaşıp fısıldayarak konuşmaya başladım.

''Efendim.''

''Duydun mu?''

''Neyi?''

''Ayak sesini.''

''Hayır duymadım ama burası okul. Herkes olabilir.''

''Kapının oradan geldi. Neyse haklı olabilirsin, belki oradan geçen biridir.'' Bu aralar biraz fazla endişeleniyor olabilirdim. Sonuçta okulda tek biz yoktuk.

''Selam Gençler. Pardon romantizminizi mi bozdum? Çok üzgünüm.'' İçeriye giren Joe'yla gözlerimi devirdim. Kapının önünden biri geçmiyordu. O Joe'ydu.

KIRIK BEYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin