KIRIK BEYAZ

28. Bölüm

HATIRLATMA;
''Peki kalas.'' deyip kocaman gülümsedim maksat sinir etmek ama hiç tepki vermemişti.

''Aferin bücür. Bin şimdi arabana.Tam yol ileri istikamet ev....Hadi bakıyım benim karanlık kızıma.''

''Vayy asiden iyiymiş aslında ama baştaki bücürü unutmadım.''

''Asi daha uygun sana. Hadi ikiletmeden binemiyor musun şu arabaya?''

''Bindim bindim kızma.'' deyip gözlerimi devirdim.

################### #########

Kısa bir araba yolculuğundan sonra eve ulaşabilmiştik.Odama girdiğimde Max ve Nick'de peşimden geldi. Kız odası abi burası bi izin istenir. Odunlar cidden odunlar. Konuşmaya ben başlasam iyi olurdu sanırım.

''Evet gençler şu güç konusunu konuşalım mı? Max?''  Yatağına oturup bacaklarını kendime çektim. İkisinde beni taktir edip yatağın ucuna oturdular.

''Benim bildiğine göre nadir olarak bu güçler vampirlerde oluyor. Bizim okulda da 3 tane özel gücü olan vardı. Sally'le tanıştığında sana anlatmıştır herhalde.''

''Evet bahsetti.''

''Sally kim?'' Doğru Nick daha Sally'le tanışmamıştı.

''Sınıftan özel gücü olan bir kız Nick.''

''Güzel mi peki?'' Yine çapkın Nick ortaya çıkmıştı. Gözlerimi kısıp yumruğumu ona doğru salladım.

''Yumruğu gözüne yediğinde göremeyeceğin için problem yok.''

''Sustum asicim.'' deyip ellerini iki yana açtı.

''Heyy! Sohbetinizi bölüyorum ama konumuz Sally değil. Nick sen şu güç konusunda bir şey biliyor musun?''

''Maalesef bir fikrim yok.'' Tabi ki fikri yoktu. O sadece kızları düşünsün.

''Neyse. Angel bak gücünün farkında olmalısın kontrol etmelisin.Sinirlendiğinde insanların beynini pişiremezsin.''

''Peki peki anladım.'' Beyin pişirmek isteyen kimdi ki?

''Güzel. Bu konuyu sonra ayrıntılı konuşuruz. Şimdiklik bu kadar yeter.'' Max yataktan inip kapıya doğru yürüdü. ''Nick Pes oynamaya var mısın?''

''Olur kuzen.'' Nick'de yataktan inip Max'in yanına geçti.

''Eee ben ne yapacağım?''

''Gel bizi izle asicim.'' Nick'in o dişlerini dökmek istiyordum. Şu sürekli sırıtması beni sinir etmeye başlamıştı.

''Nick bir susar mısın sen!''

''Peki peki.''

''Max burada orman var demiştin değil mi?''

''Evet var. Ne oldu?''

''Avlanabilir miyim?''

''Bilmiyorum ki. Burada bizden başka yaşayan canlılarda var.''

''Mesela?''

''Burada sadece vampirler yok. Biliyorsun ki insanda gördün. Ayrıca cadılar ve kurtlarda var.''

''Cadıyı biliyordum ama kurtlar?''

''Aynen öyle. Bak kurtlarla düşmanız bu yüzden birine rastlarsan seni öldürme ihtimali yüksek.''

''Lütfen kendimi koruyabilirim. Hem acı da verebiliyorum.Koşum da iyi. Hatta bir vampire göre gayet güçlüyüm. Nick?'' Başımı Nick'e çevirdim.

''Aslında doğru söylüyor. Ama Angel tek başına...Emin misin?'' Kafasında soru işaretleri olduğuna emindim.

''Evet lütfen denemek istiyorum. Emin olun sağlam şekilde geri dönerim.''

''Nick ne diyorsun kuzen?''

''Tamam Angel tamam. Ama çok dikkatli ol.'' Ellerimi sevinçle birbirine çarptım.

''Tamam olurum. Max yeri tarif eder misin?''

Max bana yolu anlattıktan sonra odamdan çıktılar. Bende üzerimdekileri çıkarıp rahat bir şeyler giymeye karar verdim. Dolaptan siyah sporcu atletimi ve siyah şortumu aldım.Siyah konverslerimi de giyip saçımı arkadan at kuyruğu topladım.

Gerçekten bu kıyafetler oldukça rahat hissettiriyordu.Ama şuan kendime iltifatlar yağdıracak vaktim yoktu çünkü gerçekten çok açtım. Belki ceylan ziyafeti yapardım.

Max'ın anlattığına göre ormanı kolayca bulmuştum .Vampir hızımı kullanarak 10 dakikalık yoldu zaten. Ama bazı yerlerde insanlar olduğu için yavaşlayıp normal insan modunda koşmuştum.

Bu beni yavaşlatsada çok bir şey kaybettirmemişti.Sonuçta 10 dakikadan ölmezdim.Tabi Nick'e kalırsa 2 dakika bile çok önemliydi.Bencede önemli ama yeri gelince yani. Abartmaya hiç gerek yoktu.

Ormanın içine doğru ilerleyip avımı beklemeye başladım.Evet...Bir ceylan. Gerçekten doyurucu olabilirdi .Çok güzeldi özellikle gözleri ve rengi ama yaşamak için bende bunu yapmak zorundaydım.

Ceylana sessizce yaklaşıp boynuna atladım. Dişlerim çoktan çıkmıştı bile. Boynuna dişlerimi batırıp kanını içmeye başladım.

Onu öldürmemeliydim bu yüzden bana yetecek kadar kanını içip onu bıraktım. Artık yaşayabilirdi. Bunu bana Nick öğretmişti. Onları öldürmeden beslenebiliyordum. Tabi aşırı açken hiç denememiştim.

Ormanda ilerlerken burnuma değişik bir koku geldi. Sanki, sanki ıslak köpek kokuyordu. Olamaz....Kurtlar mı? Cidden mi? İlk gelişimde mi olmak zorunda mıydı bu? Ne zaman şans bana gülecekti acaba?

Düşün kızım. Sana bir şey yapamazlar. Sen güçlüsün. Sakin ol. Kendimi motive etmem lazımdı. İçimden sürekli güçlü olduğumu fısıldıyordum kendime.

  Şimdi kokuları daha yakından geliyordu. Ayrıca ayak sesleri yoksa pati mi demeliyim? Ahh ne saçmalıyorum ben! Bir dakika şimdi de bazı sesler duyuyordum. Hadi Angel zorla kendini belki daha iyi duyabilirsin. Hadi kızım....Sen Angel'sın yapabilirsin.Diğerlerinden çok daha iyisin.