√ 23.BÖLÜM

En başından başla
                                    

"Aman ne güzel," gözlerimi devirdim. "Ne kadar yolumuz kaldı? Onu söyle bari!"

"Çok değil, birkaç dakika." Sıkkın ifadem yerini heyecana bırakırken, gözlerim merakla etrafta dolaşmaya başladı.

İleride bir iskele çarptı gözüme, etrafımı daha detaylı incelemeye başladım ama net bir şey göremeyince gözlerimi Duhan'a odakladım.

Güzel gülümsemelerinden biri kalbimde huzura yol açarken iskeleye yanaştık. Sandalı iskeledeki tahtalardan birine bağlayıp ellerini bana uzattı.

"İşte, kısa süreli tatil evimize geldik." Ayağa kalkıp ellerinden tuttum. El ele iskelede yürümeye başladık.

Rengarenk çiçekli yoldan geçtik, sadece ellerimizin değil kalplerimizin de bir olduğu o anda kaybolalım istedim. İki katlı bir evin önünde durduk. Ev canavarların istediği her türlü yaramazlığı yapmak istercesine kocaman bir bahçeye sahipti. Koydan çok uzakta olmaması ile suyun içerisinde banklar vardı. İkinci katın balkonunda rengarenk çiçeklerle örtülü bir salıncak vardı. Mavi ve yeşil ile bir bütün oluşturan evden doğallık ve huzur akıyordu. Gözlerim hayran hayran etrafta dolaşırken beni kendime getiren Duhan'ın sesi oldu.

"Beğendin mi?"

"Şaka mı yapıyorsun? Bayıldım." Deyip yüzümdeki gülümseme ile koşar adım ilerledim. Duhan'ı da sürüklerken bir an önce evi keşfetme isteğiyle doldu içim.

Evin içine adım atar atmaz daha huzurlu hissetmeye başladım. Kapı açılınca bizi geniş ve kocaman bir salon karşıladı. Merdivenlerden inip ilerlerken ilk gözüme çarpan şeylerden biri de kocaman bir balkonu olması idi. Bir köşede duran şömine ve onun karşısında bulunan iki kişilik minder favori yerim olmuştu bile. Amerikan tarzı mutfak üzerinde duran iki kişilik yemek takımı Duhan'ı aramama sebep oldu. Hemen arkamda varlığını hissettiğim Duhan ile yüzümdeki gülümsemeyle ona döndüm.

Elleri ceplerinde omuzları gergin bir şekilde bana bakıyordu. Yüzümdeki gülümsemeyi görünce yüzünde bir aydınlanma gerçekleşti ve gülümsedi.

Ellerini ceplerinden çıkarıp bana doğru geldi. Yüzümdeki gülümseme utangaç bir hal alırken, Duhan'ın elleri omuzlarımda kaldı. Vücudumun duvara değmesi ile ürperdim.

"Umarım beğenmiştirsin." Nefesi boynuma çarpıp nabzımı hızlandırdı.

Göğsüm hızla inip kalkmaya başlarken zihnim pusluydu.

"Neyi?" Kulaklarıma dolan kıkırtı ile gerçek hayata döndüm.

Saçlarım kulaklarımın arkasına yerleştirilirken elleri nazikçe yanaklarımı okşadı.

"Evimizi." Geri çekilip içten bir gülümseme ile bana baktı.

Ellerimle omuzlarından destek alıp Duhan'ı itmek için harekete geçtim.

"Seni pislik, bilerek yapıyorsun değil mi?" Gözlerine bakıp hesap sorarken utançtan kızarmıştım.

"Ben mi?"  Gözlerindeki muziplikle bana bakarken çıldırmamak mümkün değildi.

"Ya bir de soruyorsun! Evet sen!" Derken parmaklarımı Duhan'a doğru salladım, karnına vurdum.

Bu hareketim kahkaha atmasına sebep oldu.

"Gülmesene ya, bilerek yapıyorsun!" deyip yanından sinirli adımlarla geçmeye çalıştım.

Kolları gitmeme izin vermedi, kafam göğsüne yaslı bir halde kalakaldık.

Minik Kalpler Senfonisi  •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin