Özel Bölüm 7 (4.part) "Bebeğim sen gelişinle beni çok sevindirdin."

Start from the beginning
                                    

Bora başını tabağından kaldırıp karısına baktı. Evet annesi Beykoz'daki evdeydi ama kendisi istemişti kimse ona git demediği gibi gel dedikleri halde "zaten kış gelecek azıcık daha buranın tadını çıkarayım sonra geleceğim annem." Diyordu.

"Bebeğim annemi biliyorsun gelmez ki şimdi o. Bu ay sonu geleceğim diyor."

"Kadını evinden ettik gibi oldu."

Bora üzgün halde konuşan karısının yanağına elini uzatıp okşadı. Meriç'in annesini böylesine sevmesi, ince düşünmesi çok hoşuna gidiyordu.

"Çillim saçmalama, biz yeni evliyiz diye anlayış gösteriyor. Zaten bir ömür birlikte yaşayacağız ve elbette ki evine gelecek hem öbür evde bizim yabancı yerde değil ya annem."

Meriç başını sallayıp kaşları çatık söylendi.

"Şu algıyı da hiç sevmiyorum. Sanki yeni evli olunca ilk aylar evin her yerinde sevişiyoruz yani, herkesin yatak odası var canım. Geçen gün bende anneme babamla İstanbul'a gelsenize diyorum 'aaa dur kızım daha yeni evlisiniz kayınvaliden bir yanınıza gelsin geliriz' dedi. Ne saçma ya!!"

Bora karısının kaşlarını çatıp söylenmesiyle gülerek arkasına yaslandı. Alemdi çillisi. Ordan burdan duyma şeyleri kendince birleşirmiş olmalıydı.

"Çilli milleti bilemem ama benim annem biz rahat sevişelim diye bizi yalnız bırakmıyordur. Hani insan canı istediğinde kalkar, evin içinde çiftler yalnızken istediği gibi gezer, giyinir, evin, evliliğin tadını falan çıkarır ya o yüzden annem ince düşünüp yanımıza hala gelmiyor ki eminim senin annende bunu kastediyor. Yani siz birbirinize doyun biz sonra da geliriz anlamında konuşup davranıyorlar."

Meriç kocasının söylediklerine dudak büktü. Alakası olabilir miydi? Sonuçta etraftan böyle şeyler duyduğu olmuştu neden kendi annelerinde böyle düşünmesindi. Yine de Bora'nın söyledikleri de aklına yattığından orta yoldan bakmayı bildi.

"Olabilir. Neyse yemeğimizi yiyelim sonra kahve içmeye gidelim mi?"

Bora başını olumlu anlamda salladı. Hava güzeldi ve açık alanda bir kahve içmeyi canı istemişti.

"Tamam bebeğim gideriz."

***
"Bir tadına bakayım versene."

Bora yudumladığı karamelli  kahvesinin tadına bakmak isteyen karısının elleri arasına bardağını verip Meriç'in dudaklarının açılıp kendi içtiği yerden içmesine zevkle baktı.

Deli ediyordu bu kadının her hareketi. Şu geçen sürede Meriç'e doymak nedir bilmiyordu.
Çenesini kaşıyıp karısının dudaklarında kalan kahveyi emmesini izleyip derin bir nefes alıp verdi ve karşılıklı oturdukları yerde masaya doğru iyice yaklaşıp gözlerine oturan o tutkulu bakışları altında Meriç'in bedenini titreten sözleri fısıldadı.

"O dudaklarını bir kez daha emersen doğruca eve gidip yatağımıza gömüleceğiz bilmiş ol çilli."

Meriç kocasının ani ve net sözleri bakışları karşısında şaşkınlıkla baka kaldı. Ağzı aralanmış halde bakarken öylesine güzel ve tatlıydı ki Bora onun alıp içine sokası geldi. Hala bazen kocasının arsız sözlerine şaşırmadan edemiyordu.

"Ya ne diyorsun sen Bora iyice azgın boğa oldun başıma."

Meriç bakışlarını kocasının gözlerinden çekti çünkü Bora şuan da kendisini yiyecekmiş gibi bakıyordu.

"Sen dediğim gibi o hareketi bir kez daha yap bak o zaman kırmızı görmüş boğa nasıl tozu dumana katacak."

"Dikkat ette alt kalma sonra."

AŞKIN BEDELİWhere stories live. Discover now