7.Bölüm Mutlu musun?

1.4K 106 0
                                    

         

Düzenlendi: 25/06/2017

Keyifli okumalar dilerim...

***

Hıçkırıklara boğulan Begüm, başını önüne eğdi. Başına gelenlere inanamıyordu. Kim neden babasına böyle bir şeyi gönderirdi anlamıyordu. Düştüğü durumdan dolayı utancın en büyüğünü yaşıyor, babasının yüzüne bakamıyordu.

"Yakup sakin ol, cahillik yapmış lütfen kendine gel. Eğer kötü bir şey olsaydı Güney zaten bize söylerdi."

"Sus Serpil sakın bana Begüm'ü savunma sakın! Güney söylermiş Güney burnunun ucunu çok görüyor ya bunuda bize söyler."

Sinirden küplere binen Yakup Bey bakmaya kıyamadığı kızına vurmamak için kendini zor tutuyordu. Kızının yaptığını, yalanlarını ve her şeyden önemlisi bir adamla... Azat Karaaslan'la olan samimi hallerini, kaldıramıyordu. Her ne kadar okumuş modern bir baba olsada sınırları vardı. Begüm'ü öyle yetiştirmemişti. Kızının elin adamlarıyla gece kulüplerinde samimi olmasını kaldıramazdı. Begüm konusunda otoriterdi.

"Allah'ım sen bana sabır ver. Begüm sen nasıl bana bunu yaparsın? Benim kızım nasıl bu hallere düşer?"

Begüm ne dese bilemedi. Azat suçlu ben değilim dese Azat başına bela olur muydu babasına da biz birlikteydik eski sevgiliyiz yalanını söyler miydi. Onu geçmişti babasına Azat beni tehdit etti şikayet edemedim dese babası da abiside Azat'ı öldürürdü. O adama bir şey olmazdı güçlüydü ama olan ailesine olurdu. Onları korumak zorunda hissediyordu çünkü o gece evden gizlice Giritli için en başta kendi i suçluyordu. Yanlıştı ne olursa olsun ailesini söylemliydi gerçeği ama Begüm buna inanıyordu.

"Hadi diyorum İstanbul'dayken beni kandırdın ve o gece dışarıya iznim olmadan bir cahillik yaparak çıktın ama benim aklım almıyor sen Azat'ı nereden tanıyorsun? Siz ne kadar süredir tanışıyorsunuz ki bar köşelerinde o hallerde, ağzıma dahi almak istemediğim samimi halde bulunabiliyorsunuz?"

Yakup Bey öylesine kuvvetle bağırıyordu ki evde sesi yankılanıyordu. Begüm sinmiş halde babasının bağırtılarını dinlerken hıçkırıklara boğulmuş vaziyette sadece ağladı. Bunu. Hesabını Azat'tan sonracaktı.

"Ben seni böyle mi yetiştirdim? Neden bana yalan söylediniz? Neden Azat'la birbirinizi tanımıyormuş gibi yaptınız? Eğer aranızda bir şey varsa da söyleşseydiniz Begüm annene en azından şöylesiydin."

"Baba yok öyle bir şey."

Her daim mantıklı ve sakin olan adam ilk kez çileden çıkmıştı. Hiçbir baba kızının eğlence kulüplerinde çekilmiş samimi görüntülerine sakin kalamazdı. En azından Yakup Beyin babalık anlayışında bu yoktu.  Aklı almıyordu... Azat ve Begüm sevgililerdi ve bunu gizlemişler miydi? Çekindikleri için hiç tanışmıyormuş gibi mi yapmışlardı.

Kendini aptal gibi hissediyordu Yakup Bey. Güney'in bu durumları bilip susması ise ayrıca çileden çıkmasını sağlıyordu. Kızı aylar önce karakollara düşmüş birde abisi gidip çıkarmıştı ama baba olarak bunu çocuklarından değil adına gelen isimsiz bir zarfın içinden çıkan kamera görüntüsünden çekilmiş fotoğraflar ve olayın anlatıldığı bir yazı ile öğreniyordu.

***
Saatler öncesi Yakup Bey'in ofisi

Yakup Bey her sabah olduğu gibi işine dalmış halde odasında çalışırken sekreterinin getirdiği isimsiz zarfı eline alıp bakmaya başladı.
Zarfın üzerinde sadece kendi ismi ve iş yerinin adresi yazıyordu. Kenarından yırttığı zarfı açtığı anda içinden çıkan fotoğrafa bakmadan önce eline gelen beyaz kağıdı açtı ve okumaya başladı.

AŞKIN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin