12. Bölüm ''Aşk''

1.5K 93 2
                                    

         

Düzenlendin: 03/07:2017

Bölümde biraz Cemal, biraz Azat ve biraz da Güney'den satırlar var.

Keyifli okumalar dilerim...

***
Begüm'le Azat aldıkları karardan Sonra aradan geçen iki aylık sürede oldukça rahatlamışlardı. Çok şükür iki ay boyunca bir kez olsun tartışmamışlar üstüne üstelik iki arkadaş gibi iyi anlaşıyor sık sık vakit geçirir olmuşlardı.

İkisi de çok şaşkındı... Azat, Begüm'ü tanıdıkça onun ne kadar naif, kırılgan ve ter temiz bir kalbi olduğunu anlıyor, Begüm'de Azat'ın saklamaya çalıştığı kocaman yüreğini, tatlı sert hallerini ve merhametini gördükçe şaşırıyordu. Daha önce kavga etmekten burunlarımın ucunu görmedikleri için yeni yeni birbirinin gerçekten tanıyorlardı.

Azat'ın özellikle şaşırdığı ve hala inanamadığı bir konu vardı ki oda, Begüm'ün erkekler konusunda tecrübesiz oluşuydu. Onu aklında öylesine bir yere koyup dışarıdan bakmayla yanlış yargılamıştı ki Begüm'le samimi oldukça onu tanıdıkça ne kadar yanıldığını insanları tanımadan yargılamanın yanlış olduğunu anlamıştı. Bazen kendince Begüm'ü deneyip sorular soruyor ve genç kızdan aldığı cevaplar karşısında neredeyse eline erkek elinin değmediğini düşünüyordu. Birkaç kez bunu açıkça sormak istesede yersiz olacağını düşünüp vazgeçmişti.

Begüm'ün de Azat konusunda şaşırdığı çok konu vardı ki bunlardan en mühimi Azat'ın kendisiyle uğraştığı  o anlardan pişman oluşuydu. Genç adamın bakışlarından her şeyi anlıyordu. Azat her fırsatta pişman olduğunu söyleyip özürler dileyerek "ben öyle bir adam değilim." Diyordu. Azat'ın aslında suyuna gidildiğinde ne kadar eğlenceli bir adam olduğunu keşfetmiş, onun anlattıklarıyla bazen gülme krizlerine dahi girer olmuştu.
Azat'ın o ağır karizmatik duruşunun altında yatan komik serseri bir halide vardı ve ara ara bunu gösterdiğinde Begüm oldukça keyifli vakit geçiriyordu.

Yanılmıştı ikisi de... Kötü zaman da kötü bir başlangıç yapmışlardı ve ister istemez kafalarında karşı tarafla ilgili şekillendirmeler yapmışlardı. Şimdi gün geçtikçe birbirlerinin gerçek hallerini tanıyıp görüyor ve iyi anlaşmaya başlıyorlardı.

Bundan sonrasında en azından oyunları bittiğinde ikisi de el sıkışarak veda edebilecekti.

***
"Nasıl yani onca acı biberi sana yedirdiler mi?"

"Yedirdiler valla. Tamı tamına yirmi bir tane arnavut biberini acımadan zorla yedirip bir de karşıma geçip güldüler."

"Of inanmıyorum şu anlattığını dinlerken bile benim ağzım acıdı."

"Hak etti ama Begüm, rahat dursaydı yapmazdık."

Azat, rakısından bir yudum alıp güldü. En yakın arkadaşı Cemal, onun kız arkadaşı Funda ve Begüm'le birlikte balık yemeye gelmişlerdi. Seviyordu böyle hoş sohbet sofraları.

Cemal okuldaki anılarından bahsederken bir iddia sonucu Azat'a zorla yedirttikleri acı biber olayını anlatırken Begüm ve Cemal'in şu sıralar çiçeği burnunda yeni kız arkadaşı olan Funda gülüşüyorlardı.

Son zamanlarda dörtlü sık sık bir arya gelip vakit geçirir olmuşlardı ve bu durum hepsinin hoşuna gidiyordu. Begüm, henüz Funda ile çok içli dışlı olamasa da birbirlerini çok sevmiş güzel anlaşıyorlardı. Artık rahattı Begüm... Azat üstüne gelmiyor, birbirlerini kırmadan güzel vakit geçirebiliyorlardı. Sürekli plan yapar birlikte vakit geçirir hale gelmişlerdi.

Şimdi de gülüşmelerin yüzlerde eksik olmadığı keyifli bir sohbetin içindeydiler.

"Funda yesene yemeklerden neden bu kadar az az yiyorsun ki?"

AŞKIN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin