''Kes şunu! Ah. Başım! Kes şunu lanet şey!!

Ben nasıl veya ne yaptığımı bilmiyordum. Sadece o an onu istemiştim şimdi ise karşımda kıvranıyordu. Max'in bana bağıran sesini duydum ama bunu bırakamıyordum. Benden istemsiz oluyordu sanki.

''Angel!!Yeter!!Bak ölecek tamam mı kes artık şunu! ''

Max'in bağırması üzerine kendime zorda gelip gözlerimi Joe'dan ayırdım. Gözlerimi çekmemle başındaki ağrı bitmiş olacak ki ayağa kalktı.

''S.sen...Ne yaptın bana?'' Sözcükler ağzından zorlukla çıkmıştı.

Ne yaptığımı bende bilmiyorum mu demeliydim yoksa bu durumu kendim için mi kullanmalıydım? Sanırım ikinci seçenek benim için daha cazipti.

''Aynısını istemiyorsan bence yerine geçsen iyi olur kötü çocuk.''

Az önce bize diklenen çocuk şimdi nasılda kuyruğunu kıstırmış sırasına gidiyordu. İlk günden sürtük demişti bana resmen ve ben ona bunu ödetecektim.

Kafamı Max'e çevirdim ve bana soran gözlerle baktığını gördüm. Aslında bende aynı şeyi ona yapıyordum.

''Angel neden söylemedin?''

''Neyi?''

''Özel gücünün olduğunu.''

''Özel gücüm?'' Hiçbir şey anlamamıştım.

''Daha az önce Joe'ya acı verdin.''

Omuzlarımı silktim. ''İsteyerek yapmadım.''

''Nasıl yani?''

''Bilmiyorum. İlk defa oluyor.''

Sırada biraz toparlanıp konuşmaya başladı. ''Bak bu çok önemli tamam mı? Dünya da özel gücü olan çok az vampir görülür. Sanırım bunlardan biri de sensin. Akşam bunu babamla konuşsak iyi olur.

''Baban 1 hafta iş gezisinde değil miydi ve senin de gücün var mı peki?''

''Ahh hayır. Varsa da ben keşfedemedim sanırım. Babam konusunda da haklısın unuttum ben onu. Neyse akşam biz bir şeyler araştırırız o zaman.'' Ellerini saçlarından geçirip geriye doğru itti.

''Tamam, peki bu güç işi falan kötü bir şey mi?'' Artık her şeyden şüphe duyar olmuştum.

Gerçekten her belayı üzerime çekiyordum. Umarım lanet gibi bir şey değildir.

''Hayır hayır. Asla değil ama kötüye kullanmadığında. İnsanlara ya da diğer canlılara sırf zevk için acı veremezsin veya güçlerini onların üzerinde deneyemezsin.''

''Böyle bir şey yapmam, sadece bana sürtük demeye çalıştığı için Joe'ya çok sinirlendim bir anda oldu.''

''Anlıyorum. Kendini kontrol etmen lazım. Bunu yapabilirsin değil mi?''

''Yani, sanırım, denerim. Bilmiyorum. Ne yapmalıyım?'' Galiba deneyebilirdim.

''Eve gidene kadar sinirlenmemeye çalış.''

''Evet anladım sanırım. Sinirlenmek yok.''

''Tamam. Şimdi hoca gelir. Biraz sakinleş. Sorun yok. Tamam mı?''

''Tamam anladım.''

Max sorun yok diyordu ama umarım kötü bir şey yoktur. Benden bir şey saklamıyordur.

Joe'nun gözlerini üzerimde hissedebiliyorum. Tyler yetmezmiş gibi bir de bu kötü çocuğumuz oldu. Yinede bu çocuk benim için kolay lokmaydı. Evet yapabilirdim. Karşı koyabilirdim. Güçlü olabilirdim. Güçlü olmalıydım.

''Hey Angel!'' Max'in bana seslenmesiyle kendimi düşüncelerimden arındırdım.

''Evet Max?''

''Dalmışsın hoca geldi ayağa kalk.

''Pardon. Gerçekten dalmıştım.''

''Günaydın gençler oturun.'' Öğretmen masasına ellerini koymuş ve belini hafifçe geriye itmiş sarışın hocada gözlerimi dolaştırdım. Üzerindeki beyaz gömleği, siyah ütülü ceketi ve mavi kravatıyla klasik insan okullarındaki öğretmenlere benziyordu

''Teşekkürler'' Hep bir ağızdan teşekkür ettikten sonra tekrar oturduk.

''Max burası da bizim insan okullarına benziyor. Müzik odası da varsa tamamdır.''

Dalgaya vurarak söylemiştim ama bir de rezil olmasaydım.

''Evet. İnsan okuluna benziyor ama tek fark burada türümüze özel dersler göreceğiz. Nick söylemiştir. Güç, hız falan. Bu arada müzik odası da var.''

''Evet söylemişti. Müzik odası konusunda ciddi misin?'' Tek Kasımı havaya kaldırdım.

''Evet ciddiyim.''

Biz Max'le konuşmaya dalmışken gayet güzel olan sohbetimizi çok sevgili (!) hocamız bozmuştu. Daha müzik odasına bile sevinememiştim ki.

''Gençler siz ne konuşuyorsunuz, Max?''

''Hiç.''

''Yanındaki öğrencimiz yeni sanırım.''

''Evet yeni geldi.''

''Kalk bakalım kızım kendini anlat biraz. Bu arada ben Tom Clarke düşünce öğretmeniyim.'' Eliyle beni işaret edince oturduğum yerden yavaşça ayağa kalktım.

''Ben Angel Morgan. Buraya yeni taşındım.''

''Ne zamandır vampirsin.''

''Bir kaç aydır.''

''Yeniymişsin. Peki, seni kimin dönüştürdüğünü sorsam?''

Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım.''Tyler. Tyler Stayn''

''Köken vampir olan mı?''

''Şey evet.''

Düşünce öğretmeni Tom biraz şaşırsada belli etmemeye çalışarak durumu hemen toparladı.

''Onun ismini duymuştum. Peki oturabilirsin.''

''Teşekkürler.''

Tyler'ın adını söyleyince kendimi kötü hissetmiştim. Sanki içimdeki bazı şeyler tekrar hareketleniyordu. Joe da olduğu gibiydi ama sakin olmalıydım. O burada değildi. Güvendeyim. Mutlu olmalıydım. Ondan intikamımı ileride alacaktım. İleride...

Güzel şeyler düşün Angel diye kendi kendime sakinleşmeye çalıştım. Çiçek, kuş, kelebek, elbise, ayakkabı, topuklu, sivri, vampir, insan,''KAN''

Hayır hayır kan düşünmeyi kes Angel. Kes şunu!!! Kan falan yok. Hayır kan yok!!!

DelenaDemiley :) sana sözüm vardı bu bölüm senin için ;)

KIRIK BEYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin