Kızın bayıldığını gören adam bıyık altından gülerek "İşimiz kolaylaştı..." diye mırıldandı. Patronları bu kazayı tertip etmelerini söylediklerinde kız hakkında onları uyarmıştı. Kızın onlara zorluk çıkaracağını düşünüp huzursuzlansalar da hiç düşündükleri gibi olmamıştı. Kız acıdan bayılmıştı kollarında. Adam kızı yolun kenarına koyduktan sonra diğer arkadaşının yanına gitti. Bugün şanslı günlerinde olmalıydılar kesinlikle. Asıl öldürmeleri gereken adam emniyet kemerini takmayarak kendi ölümünü kendisi hazırlamıştı. Sağ kolu tuhaf bir açıyla kıvrılmış dururken şimdiden yol onun kanıyla boyanmıştı. Başından aldığı sert darbe adamın yüzünü kana bulamıştı. Üstelik arabanın camından uçtuğu için kesinlikle iç kanaması vardı ve bu ıssız yolda onun bu yaralı bedeni bulunasıya kadar o kan kaybından çoktan ölmüş olurdu. Onun arabadan uçuşunu zevkle izlemişlerdi. Hatta kameraya bile almak istemişler ama kanıt bırakmak istemedikleri için bunu yapmamışlardı. Herhangi bir hatalarında kendi sonları da şu genç gibi olurdu.

"Gebermiş mi?" bıyık altından gülerek sorduğu soruya arkadaşı başını sallayarak onayladı. Birbirlerinin yüzüne bakıp yaptıklarından gurur duyarcasına gülerken duydukları araba sesiyle korkuyla bakışlarını yola çevirdiler. Siyah filmli camlarıyla gece gibi karanlık lüks jip yolun ortasında durmuştu. Adamlar korkuyla o jipe bakarken jipin arka kapısı açıldığındaki tok ses karanlığın sessizliğini yarmıştı. Kapıdan inen saçları kırlaşmış adam gri gözlerini keskince etrafta gezdirmeye başladığında iki adamın vücudunda kan değil saf korku dolanıyordu. Yaşına göre gayet keskin bakan griler iki adamı görüp yerde yatan yaralı bedeni görünce dudakları memnun bir şekilde kıvrılmıştı. Adamlar gördüğü yüzle derin bir nefes almışlardı. Bir an yakalandıklarını düşünüp resmen korkudan altlarına yapmışlardı.

"Galiba cenaze işlemlerini başlatsam iyi olur değil mi çocuklar?"

Sert adımlar kendilerine doğru yaklaşırken adamlar o keskin bakan grilerden korkuyla bakışlarını kaçırdılar. Bu adamın ne kadar acımasız olduğunu bilmeyen yoktu onların çevresinde. Daha yeni bu adam için çalışmaya başlamışlardı ama ününü bu işe başladıklarından beri biliyordu. Ona sadist diyorlardı. Belki klişeydi ama adam bu sıfatını hak ediyordu. Onun eline düşen insan asla canlı çıkamazdı.

"Ev... Evet efendim..."

Kekelemesiyle yüzünü buruşturdu ve içinden kendine okkalı bir küfür savurdu. Onun önünde kendinden emin ve cesur durması gerekirken o bakışlarla küçük bir çocuk gibi saklanmak istiyordu. Bakışlarını yerde sabit tutarken görüş alanına gelen siyah ayakkabılarla korkuyla titrek bir nefes aldı. Bakışlarını kaldırıp o grilere bir cesaret baktığı anda kanı damarlarında donmuştu.

"Emin misin?"

Tek kaşını kardırarak yöneltilen soruyla tedirgin bir şekilde bakışlarını yerdeki kanlı bedene çevirdi. Korkudan diline kilit vurulmasıyla başını onaylarcasına salladı. Arkadaşı ve kendisi bakmıştı. Nabız yoktu bu kanlı bedende. Zaten olması da bir mucize olurdu.

Adam bir adım daha yaklaştığında hafif alkollü nefesiyle nefes almayı bile kesmişti şu anda 35 yaşında değil tam olarak 5 yaşında hissediyordu. Ensesine dolanan sert parmaklarla korkuyla kasıldı. "Eğer ölmediyse hiç beni uğraştırma kafana sık bir tane! Kaçmak gibi de aptalca bir hareket yapma! Anladın mı?" kulağına ulaşan sözcükler tüylerini diken diken etmişti. Gözlerini kapattığında neden bu işe bulaştığını kendisine soruyordu. Neden bu adamla çalışmak için gönüllü olmuştu ki?

İçindeki ses para için diye fısıldadığında o anki aklına küfür etti. Evet bu adam bu iş için baya yüklü bir ödeme yapmıştı. İşi tamamladıklarında ise o aldıkları miktarın iki katını alacaklardı ama başarısız olduklarında da öleceklerini önceden belirtmişlerdi. ilk başta ona kolay gibi gelse de şu anda bu adamın karşısında kendisinden bile emin olamıyordu ki şu cansız kanlı bedenin öldüğüne inanabilsin!

BAY EGO YIĞINIUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum