Bölüm 6

7.8K 302 26
                                    


 

6. Bölüm


 

Hayatımda ilk defa bir erkekle dudak dudağa öpüşüyordum. Aslında zorla öpülüyordum. O kadar çok acemiydim ki farkında olmadan ona karşılık vermeye başladım.

Çağrı resmen kendi dudaklarıyla benim dudaklarımı esir almıştı.

İlk başlarda sertçe acımadan dudaklarımı sömürürken ben de acemice karşılık verince daha istekli öpmeye başladı.

Aynı zamanda bacaklarımdan başlayarak kalçalarıma doğru okşamaya başladı. Ben ise daha önce hiç yaşamadığım bir zevk dalgasının içerisindeydim.

Farkında olmadan ağzımdan bir inleme çıktı ve bu sesle Çağrı daha da istekli öpmeye başladı.

Birden Çağrı'nın benden ayrılmasıyla ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi açtım ve bana arzuyla bakan bir çift gri gözle karşılaştım.

Gözleri o kadar çok güzeldi ki şimdiye kadar nasıl fark etmemiştim şaşırıyordum.Gözleri dışında çocuğun bütün hatları çok düzgün ve yakışıklıydı.

Saçları koyu kahverengiydi. O kadar koyuydu ki dikkatli bakılmayınca siyah gibi duruyordu. Dudakları dolgundu. Ayrıca oldukça uzun boyluydu.

Çağrı tek kelimeyle kusursuzdu.

Çağrı'yı incelerken "Acemi olduğunu biliyordum ama bu kadar rezil durumda olduğunu bilmiyordum."diye alaycı sözlerle Çağrı'nın gözlerine baktım.

Şimdi o gözler bana kibir ve alayla bakıyordu. Bu bakışlarla her şey kafama öyle bir dank etti ki o sinirle Çağrı'ya okkalı bir tokat attım.

Artık ne kadar hızlı vurduysamyüzünde elimin izi oluştu.

Vurmamla ufak bir şok atlatan bay ego iki kolumdanda sıkıca tutarak yüzüme yaklaştı ve sinirli bir şekilde "Bana tokat attın!"dedi.

Ben ise ne kadar bana bakışından korksamda ona o zaferi yaşatmamak için "Evet, sana tokat attım. Ben senin çevrendeki kızlara benzemem. Bunu aklına kazı! Evet, acemiyim ve bu seni ilgilendirmez!"diye bağırdım.

Bağırmamla tekrar dudaklarıma yapıştı ve bu sefer daha sert öpmeye başladı. Ben ise karşılık vermemek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Kollarımı o kadar çok sıkıyordu ki tuttuğu yerlerde iz çıkacağına emindim.

Onu kollarım izin verdikçe itmeye çalışıyordum ama hiçbir faydası yoktu. Çağrı ise bu duruma aldırmadan sanki mümkünmüş gibi beni daha sert öpmeye devam etti.

Ben bu kadar acıya dayanamadım ve ağlamaya başladım. Çağrı ağladığımı fark edince dudaklarımdan ayrıldı. Alnını benim alnıma dayararak "Bu sana ders olsun."dedi ve beni belimden tutarak yanındaki koltuğa oturttu. Kemerimi bağlayarak arabayı çalıştırdı. Ben ise yaşadığım durumdan dolayı gözlerimi kapatmıştım.

Şu anda o kadar çok aciz bir durumdaydım ki kendimden nefret ettim. Ne kadar zayıftım! Beni öpmesine bile karşı çıkamıyordum. Ya daha ileriye gitseydi... O zaman ne yapardım?

Bu düşüncelerle gözlerimi daha sıkı kapattım.

Arabanın durmasıyla etrafa bile bakmadan kapıyı açtım ve hemen indim.

Allahtan eve gelmiştik. Çağrı'ya bakmadan hemen apartman girişine girdim ve koşarak eve girdim. Eve girmemle kapının önüne yığılıp hıçkıra hıçkıra ağlamam bir oldu. Kendimi o kadar aciz ve güçsüz hissediyordum ki kolumu bile kıpırdatamıyordum.

Ne kadar süre o şekilde kaldım bilmiyorum ama kendimi biraz toplayınca hemen odama gittim. Kapımı kilitleyerek yatağıma gittim ve yatağa yüzüstü uzanarak ağlamama devam ettim.

O Çağrı denen ego yığınından nefret ediyordum.


yorum ve oylarınızı bekliyorum sevgili okuyucularım...


 


 


 

BAY EGO YIĞINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin